gül oor Portugees

gül

[ɟul] naamwoord, werkwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

rosa

adjektief, naamwoord vroulike

Flor da roseira

Gerçek bir beyefendi kadınına kırmızı güller getirir.
Um cavalheiro adequado traz rosas vermelhas à sua senhora.

cor de rosa

adjektief manlike

Aslında kontrolü elinize almanızı öneriyordum, pembe gülden başlayarak.
Na verdade, estou propondo que assuma o controle, começando com as rosas cor de rosa.

roseira

naamwoord vroulike

Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.
O jardineiro plantou uma roseira no meio do jardim.

cor-de-rosa

naamwoord manlike

Gömlek dikmen için gül rengi ipek kumaş getirmiştim.
Eu lhe trouxe a seda cor-de-rosa para fazer uma camisa.

Gül

eienaam

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Rosa polar

voorbeelde

Hepinize güle güle.
Tchau, à todos vocês.

Mobilyaları güle güle kullan.
Aproveite os móveis.

Güle güle, minik kuş.
Adeus, passarinho.

Yüzüme güldüler.
Eles riram-se.

Gülümse, adamım, gülümse
Sorri, meu, sorri

Güle güle hayatım.
Adeus, querido.

Güle güle, Horacio.
Falou, Horácio.

Güle güle, EUGENE.
Adeus, Eugene.

Güle güle, baba.
Tchau, pai.

Ve gülümse.
E sorria.

Güle güle, bayan.
Tchau, senhorita.

Duygulandım, güldüm.
Estou comovido.

Bana söylemedin ve bana güldüler.
Não me disseste e elas riram.

"""İyi de, bizim gül salonumuz yok ki, Brearley."""
Brearley, não temos nenhum salão rosa.

Güle güle, Bart
Tchau, Bart.

Tamam, güle güle!
Está bem.

Biz Gül Dukat sükastinden bahsediyoruz, direnişin sosyo-politik etkilerini değil.
Estamos falando do atentado contra a vida de Gul Dukat... e não das ramificações sócio políticas da resistência.

Geri dönmek istiyorsan, sana güle güle
Se quiser voltar, pode ir

" Hadi, gülümse artık. "
Dê um sorriso!

Sonra kendisini bıraktı.Bir gül gibi suya daldı. Bir an için suyun üstünde kaldı ve sonra yok oldu
E então, a combinação ondulando à sua volta, deve ter caído à água como uma rosa e ficado lá a flutuar por momentos, até desaparecer

Öğrencilerin hepsi güldü.
Todos os alunos riram.

Her zamanki gibi Tina Vitale için bir tane beyaz gül.
A rosa branca de sempre, para Tina Vitale.

Beni kucaklayarak, kan ve gül kokusuyla sarmaladı ve yanağıma abartılı bir öpücük kondurdu.
Ele me abraça, envolvendo-me no cheiro de sangue e rosas, e dá um beijo na minha bochecha.

Güle güle kız kardeşim, elveda silah.
Sem irmãzinha, sem arma.

sevgiline güle güle de
Diga adeus para o seu namorado