seksen altı oor Portugees

seksen altı

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

oitenta e seis

Düşük için seksen altı
Oitenta e seis para o jogo baixo?

voorbeelde

Seksen altı yaşında adamım.
Tenho 86 anos de idade.

Hayır, hayır sekiz aldı.
Não, não, um oito.

Yüz seksen altı bin doları kaldıranın kafası iyi olmaz.
Se eu ganhasse US $ 186 mil, a última coisa que ficaria é zonzo.

O sıralarda, cebimde bir dolar seksen altı sent tek gözlü ihtiyar bir katırla buradan ayrıldım.
Nessa altura, eu saí daqui com uma velha mula caolha e 1,86 dólares no bolso.

sekiz, altı ve dört.
Oito, seis e quatro.

Kadınlar seksen altı yaşındaki yoksul erkeklere pek sık âşık olmuyorlar, değil mi?
Mulheres se apaixonam por pobres de 80 anos o tempo todo.

Seksen altı
Oitenta e seis

Michael Phelps sekiz altın madalya kazandı ve tüm zamanların en iyi yüzücüsü oldu.
Foi onde Michael Phelps ganhou 8 medalhas de ouro, e se converteu no melhor nadador de todos os tempos.

Seksen altı ceset.
Oitenta e seis corpos.

Önümde seksen altın vardı, aynı miktarı önünüze koyun, sonra kaybedenler şikâyet etmesin.
Ah... eu tinha 24 luíses diante de mim; ponha a mesma quantia para que os que perderam não se queixem.

Hawaii polis memurları, izleyen otuz dakika boyunca fili kovalayarak ona toplamda seksen altı kez ateş ettiler.
Nos trinta minutos seguintes, policiais havaianos a perseguiram, disparando um total de 86 tiros na elefanta.

Yüzde seksen altı.
Oitenta e seis por cento!

Seksen altı yaşına girdi ve nereye gittiğimi bilirse kalbi durur.
Ela acaba de completar 86 anos e teria uma parada cardíaca se eu dissesse aonde estou indo.

Yaşadığın en iyi seksin, altı parmağı olan adamla yaptığın seks olduğunu söylemiştin.
Achei que dissera que o melhor sexo que fez foi com um cara com seis dedos.

Şu anda güven oylamasından yüzde seksen aldınız.
Temos uma taxa de aprovação de mais de 80%, neste momento, senhor.

Neredeyse hepsinden sekiz almışım.
Tirei oito em praticamente tudo.

Seksen altı dolar.
Oitenta e seis dólares.

Seksen altı.
Oitenta e seis.

Sekiz, altı, dört, iki!
Oito, seis, quatro, dois!

Seksen altı ceset, Ajan Ressler, 86!
Oitenta e seis corpos, Agente Ressler.

Seksen altı sene başımızı büyük yeşil duvara vurduk ama sonunda başardık.
SERIE MUNDIAL 1967 86 anos rebatendo contra a grande parede verde..... mas finalmente conseguimos.

Bu sekiz, altı değil!
Isto é um 8, não um 6!

Seksen altı yaşındaki Milutin dedemle oyun oynamayı seviyorum.
Eu gosto de brincar com meu avô Milutin, que tem 86 anos.

Kapılar bize doğru uçtu, aramızda on, sekiz, altı araba boyu mesafe kaldı.
O portão se aproximava, a uma distância de dez comprimentos do carro, depois oito, depois seis.