Balkan oor Albanees

Balkan

tr
Balkan (vilayet)

Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees

ballkanik

Romanya bir Balkan ülkesidir. Başkenti Bükreş'tir.
Rumania është një vend ballkanik. Kryeqyteti i saj është Bukureshti.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

balkan

naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees

Geen vertalings nie

Soortgelyke frases

Balkanlar
Gadishulli Ballkanik
balkanlar
gadishulli ballkanik

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Tüm Batı Balkan ülkelerinin organize suç ve yolsuzlukla mücadele çalışmalarını artırmaları ve idari kapasiteleri ve yargı sistemlerini güçlendirmek için daha fazla gayret göstermeleri gerekiyor
Po lë djemtë të dëgjojnë përsëritjen e teorisë tënde akademike...... ndërkohë që unë po shkoj të vë topet në akullSetimes Setimes
AP' nin bildirdiğine göre bu tarihte İttifak, üyelik davetiyelerini yalnızca bu üç Balkan ülkesine değil, Ukrayna gibi eski Sovyet cumhuriyetlerinin yanı sıra bazı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine de gönderebilecek
Është zakoni ta shoqërojmë propozimin me dhurata, por ishte surprizë dhe nuk isha i përgatiturSetimes Setimes
Bir çok Balkan ülkesi Rusya ile Ukrayna arasındaki doğal gaz anlaşmazlığından ciddi kayıplara uğruyor
E ka kaluar kufirinSetimes Setimes
Bakanın Balkan gezisinde, Polonya' nın gelecek yaz AB' nin dönem başkanlığını devralması öncesinde Varşova' nın Balkanlar' ın AB üyeliğindeki çıkarlarının pekiştirilmesi hedefleniyor
Një thirrje mund të vijë atë natë apo javës tjetër apo madje dhe # muajve të ardhshëm, por do të vijëSetimes Setimes
AB' nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn Salı günü yaptığı açıklamada, Avrupa Komisyonu' nun önşartları yerine getirmede en fazla ilerlemeyi kaydeden Batı Balkan ülkelerine yönelik AB vize rejimini serbestleştirmeyi tavsiye edebileceğini söyledi
Me siguri e kanë parë të vdiste dhe më pas i kanë qëlluarSetimes Setimes
Eşi görülmemiş projede # lardaki Balkan ihtilaflarından miras kalan sorunlarla baş etme sürecinin kolaylaştırılması hedefleniyor
MUMJA VARRI I PERANDORIT DRAGUASetimes Setimes
Gruptan AB' ye Batı Balkan ülkelerine yönelik vize rejimini kolaylaştırma çağrısı
Më duket se i ka vendosur këtuSetimes Setimes
Karar, Apurna ve FPP Balkan arasında bir anlaşmazlık yaşandığı sırada geldi
Kam tre kapëse, Me duhen te paktën dhe tre te tjeraSetimes Setimes
Diğer Balkan ülkeleri arasında sadece Hırvatistan ve Yunanistan sırasıyla # ve # olarak ilk # ye girmeyi başardılar
Rudi po i afrohetSetimes Setimes
Hükümetin aldığı tüm önlemlere rağmen, insan ticareti Balkan ülkelerinde ciddi bir sorun olmaya devam ediyor
S' ke ngrene shumeSetimes Setimes
Bulgaristan' ın iktidardaki merkez sağ GERB partisinin adayı Rosen Plevneliev, Balkan ülkesinde # kim Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) adayı Ivaylo Kalfin' i mağlup ederek kazandı
Tani, unë jam i duke bërë një filxhan avulli përzierje plehrash e çajit. dakordSetimes Setimes
Balkan ülkelerinin çoğu, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan ve yeni kaynaklara erişimi kısıtlayan doğal gaz anlaşmazlığının darbesini yaşıyorlar
Hajde, largohu nga shiu.Mund t' i telefonosh kompanisë së rimorkimit nga shtëpia imeSetimes Setimes
İyimser bir açıdan bakılırsa, Batı Balkan ülkelerinin Lizbon Anlaşması ile ilgili olaylardan çok fazla endişe etmemeleri ve reformlara devam etmeleri gerekiyor
Ç' bëni ashtu?Setimes Setimes
Çoğu analist bunu iki Balkan ülkesinin kıtasal hegemonyaya yem olmayarak daha uzak bir büyük gücü tercih etmeyi uzun süredir düşünmelerine bağlıyor
Shiko, ky nuk është stili im normal i flokëveSetimes Setimes
Ahtisaari planının, etnik Arnavut çoğunluğun görüşlerini de yansıtması gerektiği gerçeği – Balkalar’ da nüfusunun tamamı Arnavut olan yeni bir devlet kurulmamasını teminat altına alan doğrudan garantilerle de olsa – büyük ölçüde doğal karşılandı
Me vjen keq per ate qe u ndodhi njerezve te tuSetimes Setimes
Kredi, EBRD- İtalya Batı Balkan Yerel Girişim Kolaylığı kapsamında verildi
Epo kjo është atëherëSetimes Setimes
AB' ye katılımı şimdilik uzak bir ihtimal olarak gören (ve dolayısıyla tarım sübvansiyonlarına daha az ilgi duyan) Balkan ülkeleri, Doha ticaret sürecinin başarılı geçmesi halinde yerli üretimlerine daha kuvvetli bir koruma sağlayabilir ve tarım ürünlerinin ihracatını kolaylaştırabilir
Do që ta dish sesi i kam?Setimes Setimes
UNESCO Genel Müdürü Koichiro Matsuura etkinlikte yaptığı konuşmada, Balkan ülkelerinin bölgesel işbirliği ve diyaloğa olan bağlılığına övgüde bulundu
Apo dëshiron që ai të jetë si Kaspiani këtu?Setimes Setimes
Listedeki diğer Balkan ülkeleriyse Türkiye ve Karadağ
Ka rëndësi, drejt?Setimes Setimes
Del Ponte # lardaki Balkan ihtilafları sırasında başrol oynayan diğerleri aleyhinde # yılının sonuna kadar # iddianame daha yayınlayacağına söz verdi
Lere cdo grek te dije te verteten per keteSetimes Setimes
Diplomasi haberlerinde ayrıca: Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg Batı Balkan ülkelerinin # yılına kadar AB' ye üye olmasını bekliyor
Tipi eshte manjak me dizinfektimin?- PoSetimes Setimes
İlazi şöyle devam etti: " AB' nin müzakere sürecini... bölgedeki insanların güvenliği ve insani ihtiyaçlarıyla ilgili hale getirmesi ve Balkan siyasilerinin gerçek dışı ve mantıksız arzularını durdurması gerekiyor. "
Ç' kemi topat e djathit janë në shtëpinë tonëSetimes Setimes
Drescher, geçen # yılının sonlarında zamanın ABD' nin Priştine Ofisi ve Kosova sağlık kurumları ve liderleri tarafından kurulan bir ortaklık olan Balkan Göğüs Kanseri Girişimi' ni de temsil ediyor
Qendruan vetem tre jave, ManfredSetimes Setimes
Balkan ülkesi, uzun yıllar süren tecrit ve geçiş sürecinin ardından, karayolu altyapısını iyileştirmek için önemli bir girişimde bulunuyor
Doktor, do preferoja të mos bënit qeshjen e shkencëtarit të çmendur, ndërsa unë jam e lidhur me këtë makineriSetimes Setimes
GMF' nin Balkan Tröstü projesinin yöneticisi İvan Vejvoda, “ Bu, Batı Balkanlar için iyi bir haber ”, diyor
Po.Nuk e dija që huazon shtëpinë këtuSetimes Setimes
202 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.