voorbeelde
Advanced filtering
Ben de onunla bozuşmak istemiyorum çünkü birlikte çalışmamız gerekiyor.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O, bozuşmak için, ölüm içindir, benzerlerini Ekivermiş yaşama, barış için değil!Literature Literature
Bu yüzden seninle bozuşmak zorunda kaldım, şimdiye kadar başıma gelen en iyi şey olduğundan oldukça emin olmama rağmenopensubtitles2 opensubtitles2
Babanla bozuşmaktansa, beni bıraksan daha iyi edersin belki de.Literature Literature
Bu koca oğlanla bozuşmak istemezsiniz.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Seninle bozuşmak istemiyoruz.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ama gelinle de bozuşmak istemezsin.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
"diye bağırdı, ""Sonya, git, seninle bozuşmak istemem, git, Tanrı aşkına git, görüyorsun, nasıl acı çekiyorum!"""Literature Literature
Bu şekilde Bismarck, Kırım Savaşı’ndan sonra Avusturya’nın başına geldiği gibi Rusya ile bozuşmaktan kaçındı.Literature Literature
Seninle bozuşmak istemiyorum Kevin.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Arkadaşlarınla bozuşmaktan mı korkuyorsun?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Seninle tekrar bozuşmak istemiyorum, Josh.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Dostluğumun size ağır gelmiş olduğunu ve benimle bozuşmak istediğinizi anlıyorum!..""Literature Literature
diye bağırdı, “Sonya, git, seninle bozuşmak istemem, git, Tanrı aşkına git, görüyorsun, nasıl acı çekiyorum!”Literature Literature
Bozuşmak istememopensubtitles2 opensubtitles2
Bozuşmak için çok geç.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
MEFİSTOFELES (Yalnız) Arada bir ihtiyarı görmeyi severim, Ve çekinirim onunla bozuşmaktan.Literature Literature
42 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.