bebedor oor Turks

bebedor

adjektief, naamwoord manlike

Dado o caracterizado por el consumo de bebidas alcohólicas.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

içici

Tom es un bebedor social.
Tom bir sosyal içici.

ayyaş

Un año de guerra te ha vuelto vago, bebedor y cobarde.
Bir yıl savaş seni tembelleştirdi, senden bir ayyaş ve korkak yaptı.

içkici

Un bebedor es sólo medio hombre.
Bir içkici yarım adamdır.

bekri

şarapçı

naamwoord

Soortgelyke frases

Pájaro bebedor
Su içen kuş

voorbeelde

El grupo contrata a bebedores empedernidos para controlar a Morrison, pero no pueden seguirle el ritmo.
Grup, Morrison'a göz kulak olması için profesyonel içiciler tutsa da hiç kimse Jim'in hızına ayak uyduramaz.

Soy un bebedor lento.
Ben yavaş içerim.

Somos bebedores.
Biz içeriz.

Solías ser un gran bebedor
Eskiden çok içerdin

Era un gran bebedor.
O çok sarhoştu.

Cuando el bebedor de Kolaloka dispara no hace falta llamar al médico.
Kolaloka içen biri ateş ederse doktoru çağırmak beyhudedir.

Soy un gran bebedor de sidra fuerte.
Ben büyük bir sert-şarap adamıyım.

Soy un buen bebedor.
İyi icerim.

En realidad, no soy una gran bebedora.
Aslında, çok içenlerden değilimdir.

Y entonces, un día, de repente, decidió que iba a ser bebedor.
Sonra bir gün birdenbire alkolik olmaya karar verdi.

Es sobre una familia de hinchas de fútbol bebedores, pero entrañables.
İçkici ama birbirlerine sevgiyle bağlı futbol fanatikleri hakkında.

¿Tu mamá una bebedora?
Annen alkol tiryakisi mi?

“Los bebedores adolescentes . . . son muchachos orientados hacia lo social y el grupo, a quienes no les gusta estar solos y quienes desean estar con amigos en la mayoría de las actividades sociales, y, para ellos, el beber es en gran parte una actividad social.”
“13-19 yaş arasındakiler, toplumsal açıdan yalnız olmaktan hoşlanmayan, çoğunlukla toplumsal faaliyetlerde arkadaşlarıyla birlikte olmak isteyen gençlerden oluşmuştur; ve onlar için içki içmek çok büyük bir eğlenme şeklidir.”

Espero que seas mejor navegante que bebedor.
Umarım gemicilikte içerkenkinden daha iyisindir.

Por su parte, la revista Discover puntualiza: “Estudios recientes indican que el bebedor joven juega con fuego.
Discover dergisindeki bir makalede şöyle deniyor: “Yeni araştırmalar genç alkoliklerin tehlikeye meydan okuduğunu gösteriyor.

Gran bebedor, nunca se emborracha.
O, sağlam içer; ama asla sarhoş olmaz.

En las tabernas, los bebedores, tendidos sobre los divanes, pedían cerveza y vino.
Sarhoşlar meyhanelerdeki divanlara uzanıp bira, şarap içiyorlardı.

Un año de guerra te ha vuelto vago, bebedor y cobarde.
Bir yıl savaş seni tembelleştirdi, senden bir ayyaş ve korkak yaptı.

¿Ha visto alguna vez una ampliación del hígado de un bebedor?
Hiç bir sarhoşun ciğerinin büyütülmüş bir resmini göndünüz mü?

Es demasiado para un bebedor de café.
Aslında bu bile fazla.

Un bebedor de cerveza se cambia al whisky.
Hep bira içen bir adam burbon içiyor.

Es una gran bebedora. Y sin duda bebió hasta la última gota de aguardiente en la casa.
Sağlam içer, ve evdeki içkilerin hepsini son damlasına kadar bitireceğinden şüpheniz olmasın.

De modo que cuando me robó esa puta me robó mi honor, díselo a ese advenedizo bebedor de pis.
“O orospuyu benden aldığında şerefimi de aldı, ona söyleyin, o küçük fırlama bok yiyene.

Puedo arrestar a bebedores menores de edad.
Yaşı tutmayan içkicileri tutuklarım yoksa.

Y bebedora.
Ve alkolikti.