ejercicio oor Turks

ejercicio

/exerˈθiθjo/ naamwoord manlike

Cualquier actividad concebida para desarrollar o mejorar una habilidad o destreza.

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

egzersiz

Noun

Le aconsejó que hiciera ejercicio todos los días.
O ona her gün egzersiz yapmasını tavsiye etti.

tatbikat

Noun

El teniente me pidió que lo llevara directamente a la zona de ejercicios.
Asteğmen, sizi direkt olarak tatbikat bölgesine götürmemi emretti.

alıştırma

Noun

Este podría ser solo un ejercicio en comportamiento criminal para usted, pero es mi esposa.
Bu sizin için bir tür alıştırma olabilir ama söz konusu olan benim karım.

idman · talim · antreman · mali yıl · soru · mali dönem

Soortgelyke frases

Ejercicio anaeróbico
Anaerobik egzersiz

ejercicio físico
fiziksel egzersiz

voorbeelde

¡ El patio de ejercicios!
Egzersiz avlusu!

ents, esto es un ejercicio de asalto con disparos a una casa.
Pekâlâ adaylar. Bu içeri dal ve vur oyunu.

Yo también hago ejercicio.
Bende çok egzersiz yaptım!

Muy bien, entonces hagamos un ejercicio de confianza.
O zaman bir güven egzersizi yapalım.

¿Hacemos bastante ejercicio?
Yeterli derecede egzersiz yapıyor musunuz?

Estás interrumpiendo mi tiempo de ejercicio, Shawn.
İdman saatimi bölüyorsunuz.

Ahora levámtense y hagan el ejercicio del espejo.
Şimdi ayağa kalkıp ayna egzersizi yapalım.

Esto no es un ejercicio de práctica ".
Bu talim değildir. "

Fatiga prolongada después de hacer ejercicio
Egzersiz sonrası uzun süreli yorgunluk

¿Podría ser cualquier tipo de ejercicio intenso?
Hareket içeren herhangi bir çalışma olur mu?

Ejercicios de " merci ".
Bizim " Şükran " egzersizimiz.

Bien, hagamos un ejercicio de confianza.
Pekala, güven testi yapalım o halde.

¡ Fin del ejercicio!
Egzersiz boyunca!

Esto no es un ejercicio de segundo grado.
Bu, ikinci sınıf bir egzersiz değil.

Era un " ejercicio de confianza "
Güven egzersiziydi.

Kal, es un ejercicio de entrenamiento.
Kal, burada talim yapıyoruz.

Suena como un magnífico ejercicio de camaradería.
Bence bu çok iyi bir kaynaşma egzersizi olur.

Ejercicio conductual.
Davranış egzersizleri.

Hace unos instantes, el distribuidor de aparatos de ejercicios Monroco ha hecho un retorno masivo de su aparato de ejercicios Ab-Solver.
Spor malzeme tedarikçisi Monroco... son ürünleri olan Absolverdaki sorundan dolayı bu ürünün piyasadan toplatıyor.

¿Y el estudio de las lenguas que, por lo general, suele estar ligado al ejercicio de la pedagogía?
Ve genellikle eğitimle bağlantılı olan filoloji?

Es un ejercicio liberador
Çekingenlikten sıyrılma egzersizi

Cómo van los ejercicios?
Egzersizler nasıl gidiyor?

Podría pasarme el tiempo libre haciendo ejercicios idiotas.
Sanırım boş zamanımı salak el egzersizleri yaparak geçirebilirim!

También noté que me ayudaban, y todavía me siguen ayudando, los ejercicios respiratorios y música de efectos relajantes.
Ayrıca sakinleştirici müziğin ve gevşetici solunum egzersizlerinin yardımcı olduğunu gördüm ve hâlâ bunları uyguluyorum.