fasulye oor Bosnies
fasulye
Vertalings in die woordeboek Turks - Bosnies
grah
O fasulyeleri ele geçirdiğimiz an herkesin gitmeye hazır olmasını sağla.
Neka budu spremni za polazak čim uzmemo grah.
pasulj
Hiç bir zaman fasulye sevmeyeceğim, Büyükanne, fakat diğer her şey için sağ ol.
Nikad neću naučiti saditi pasulj Bako, ali hvala ti za sve.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Konserve fasulye yiyorlardı.
Nečeš valjda sada da počneš da pljuješ po Celeste?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O fasulyeleri ele geçirdiğimiz an herkesin gitmeye hazır olmasını sağla.
Stoj! imamo bjeguncaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fasulyeye bayılır.
Svi koristimo nadimkeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
" Köle olup pasta yemektense, özgür olup fasulye yemek iyidir. "
Zaslužujemo svaki dio tvog bijesaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Karım acılı fasulyeme bayılırdı.
Moji dječaci, tako vas zoveOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Akşam yemeğinde fasulye yedi!
Ostanite u kolimaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Koca fasulyeyi biliyormuş gibi görünmüyorsun.
Ali... ali... ali to silaženje dece ujutru i otvaranje poklona i te njihove slatke face?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fasulye için tek oy.
U subotu popodne popravljamo autoOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fasulyeler, bu cümleyi arka arkaya üç kere söylemeni söylüyor.
Mala plava tableta." Pfizer " je izrađuje. Zdrastveno je plaćaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
" Etli fasulye " olsun mu?
Zdravo, čujte, ne osećam se dobro...... mislim da neću moći na predstavuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bana bira ve fasulye verin, hepsini yola getireyim.
Oni su mu isprali mozak!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sosis, domuz eti, fasulye ve dondurma.
Ne znam zašto su se drugi vratili.Znam samo za sebeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fasulyeleri o verdi.
Izgleda da nisam pametan koliko sam mislio da jesamOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Geleneksel mönüde içinde bir bozuk para bulunan yuvarlak bir ekmek, pirinçli ekşi lahana dolması, beyaz fasulye, fasulyeli kurutulmuş kırmızı biber dolması, kuru meyve kompostosu ve tikvenik adı verilen bir çeşit bal kabağı turtası yer alıyor
Nije lako pogoditi metu, naročito noćuSetimes Setimes
Fasulye sırığına benzeyen.
Znaš li pucati?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fasulye?
Vidi kako se zabavljaju sada kada ti nisi tuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Evet, ayrıca konserve fasulyeyle birlikte kilolarca toz yuttum.
Ovo je Miška!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Biraz fasulye almak istiyorum, eğer elinizde varsa.
To je uvrnutoOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hem konserve fasulye yemektense ölürüm.
Nadam se da ću sutra doći do nečega konkretnogOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tortilla'da fasulye yok.
Bilo je dobroOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fasulye bitkisine tırmanıyor başka bir ülkeye gidiyor.
Sad moram sve iznovaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bertie Bott'un her lezzetten fasulyeleri.
Prvi mi je dan u školiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Pirinç, patates, fasulye.
Nemaš ni prezimeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gelecek hafta Çarşamba fasulye yemeğini unutma, Michael.
Je li to bolje?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu fasulye bir portal açıp seni bu diyardan çok uzaklara götürebilir.
Pa... u stvari, nisamOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 9 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.