Yamaç paraşütü oor Duits

Yamaç paraşütü

Vertalings in die woordeboek Turks - Duits

Gleitschirmfliegen

noun Noun
de
Segeln mit einem Gleitschirm
Kafasını rahatlatması gerektiğini söyledi. Derek'le yamaç paraşütü yapmaya gittiler.
Sie musste ihren Kopf freibekommen, also sind sie und Derek Gleitschirmfliegen gegangen.
wikidata

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

yamaç paraşütü

Vertalings in die woordeboek Turks - Duits

Gleitschirm

naamwoordmanlike
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Gleitschirmfliegen

noun Nounonsydig
Kafasını rahatlatması gerektiğini söyledi. Derek'le yamaç paraşütü yapmaya gittiler.
Sie musste ihren Kopf freibekommen, also sind sie und Derek Gleitschirmfliegen gegangen.
GlosbeMT_RnD

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

wedstryd
woorde
Advanced filtering
Umarım karısına bir dahaki sefer orta yaş bunalımına girdiğinde ve Englewood'a gidip yamaç paraşütü yaparsa onu aramayacağımızı söylemişsindir.
Ich hoffe, er geht bei seiner nächsten Midlife-Crisis nicht wieder Fallschirmspringen. Wir suchen ihn nicht nochmal.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve sehpa genişliğinde bir kayanın yamacına paraşütle inmek inanın hiç de kolay olmadı.
Mit einem Drachen auf so einem Felsen zu landen, ist nicht das Einfachste.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yamaç paraşütüyle bunların hepsine sahiptim..
Mit dem Gleitschirm hatte ich alles.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir yamaç paraşütünü sırt çantası gibi alıp taşımak mümkündür.
Sie konnte abgesessen auch wie ein Rucksack auf dem Rücken getragen werden.WikiMatrix WikiMatrix
Yamaç paraşütü yaparken gökyüzünün bir parçasıymış gibi hissedersiniz kendinizi.
Fliegt man mit einem Drachen, fühlt man sich als Teil des Himmels.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yamaç paraşütleri
Gleitschirme [Paraglider]tmClass tmClass
Vay canına, yamaç paraşütüyle uçmak harika bir şey olmalı.
Mit so einem Drachen muss es toll sein.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yamaç paraşütü bir ağaca indi.
Der Gleitschirmflieger landete im Baum.Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Ve sonra, yamaç paraşütü yapmamam gereken kötü bir havanın olduğu gün.
Unwetter beim Paragliding, das rächt sich.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kafasını rahatlatması gerektiğini söyledi. Derek'le yamaç paraşütü yapmaya gittiler.
Sie musste ihren Kopf freibekommen, also sind sie und Derek Gleitschirmfliegen gegangen.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Paragliding( yamaç paraşütü ) yaparak başladım.
Angefangen habe ich mit Paragliding.QED QED
Yamaç paraşütündeki adam konuşursa işimizi kaybederiz.
Wenn der Kerl redet, macht unser Geschäft zu.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yamaç paraşütü bir kanat gibidir ve çok iyi uçar. Birçok insan için bu, birbirine iplerle bağlı çarşaf gibi bir şeydir.
ein Gleitschirm ist ein fallschirmähnlicher Flügel und er fliegt sehr gut, aber ich weiß, dass er für viele wie ein Bettlaken mit Schnüren aussieht.ted2019 ted2019
Gökyüzü dalışı (skydiving), buz tırmanışı, yamaç paraşütü (paragliding) ve BASE atlayışı* gibi faaliyetlerin popülaritesindeki önemli artış, risk almaya sevdalı bir dünyayı yansıtmaktadır.
Sportarten wie Fallschirmspringen, Eisklettern, Gleitschirmfliegen und Base-Jumping* erfreuen sich immer größerer Beliebtheit, was zeigt, daß man allgemein den Nervenkitzel liebt.jw2019 jw2019
14 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.