mutluluk veren oor Engels
mutluluk veren
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
joyous
Fakat, birçok kişi için yaşamla ilgili önemli soruların yanıtlarını öğrenmek mutluluk veren bir deneyimdir.
Yet, learning the answers to life’s important questions is a joyous experience for many.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Bununla beraber bize rahatlık veren veya bizi canlandıran ve mutluluk veren acaba nedir?
Why do you do that?Do not tell me to shut upjw2019 jw2019
Bu, gerçek mutluluk veren davranış tarzıdır.
Could you get this to her?jw2019 jw2019
Yehova’nın Şahitlerinin dünya çapında mutluluk veren artışı, küçük Nepal’de de görülmektedir.
Keep your eyes peeled for buildings, farmhouses...... bridges, roads, treesjw2019 jw2019
Bir çiftin nişanlanması mutluluk veren bir olay olmakla birlikte, ciddi bir meseledir.
If he/she is prevented from attending, he/she shall be replaced by the member or members of the secretariat designated by him/herjw2019 jw2019
Bu kahvaltıyı, bana asla bulamayacağımı düşündüğüm mutluluğu veren kadına ithaf etmek istiyorum.
Wedding' s atOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
(b) Mutluluk veren hangi ümidi canlı tutar?
Their address should be right there on the sales slipjw2019 jw2019
Merhum kocamdan mutluluk veren bir hediye.
Maybe he just gave them something to live forOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
İsa Tanrı’nın Gökteki Krallığı hakkındaki mutluluk veren hakikatleri açıklarken onu dinlemişlerdi.
The beast of the jungle killing just for his existence is called savage.The man, killing just for sport, is called civilizedjw2019 jw2019
Hazırlıklarınızı tamamladınız mı ve üç gün boyunca mutluluk veren arkadaşlıklardan ve hoş ruhi şeylerden sevinç duymaya hazır mısınız?
Don't you even remember?jw2019 jw2019
Vahiy’in Mutluluk Veren Doruğu
Other rolled or flaked grainsjw2019 jw2019
Çünkü kederin panzehiri bize mutluluk veren şeylerle uğraşmaktır.
She' il be by to pick it upjw2019 jw2019
" Her zaman mutluluk veren şeylerden daha çok, üzüntü veren şeyleri hatırlarsın. "
Jhallo RamThe bride' s people have arrivedOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sonunda bana mutluluk veren bir alışkanlığım olmuştu; on dan asla kurtulmak istemeyecektim.
Observations can be sent to the Commission by fax ((#-#) # # # or # # #) or by post, under reference COMP/M.#- BHP Billiton/Rio Tinto, to the following addressLiterature Literature
6 1 Vahiy—Mutluluk Veren Doruğu!
See if I can get rid of himjw2019 jw2019
Şu dünyadaki en mutlu kişi mutluluk verendir
How long has it been?opensubtitles2 opensubtitles2
Mutluluk Veren Ümit
One bang and Papkin is stretcted out flatjw2019 jw2019
Bunu geçmişte yapmış olanlar, mutluluk veren birçok anılar edindiklerini gördüler.
Ow.Pretty boysjw2019 jw2019
Nefret hissine kapılabilmenin mutluluk veren beklentisi.
How many applications are filed by e-commerce?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Başkalarıyla Tanrı bilgisini ve insanlıkla ilgili amacını konuşmak gerçekten mutluluk veren bir iştir.
Hence, if the crosscheck fails, the ECB will still implement the request in the ECB's MFI datasetjw2019 jw2019
Sorunları çözmek için uğraşmakla çok meşgul oluyorsun ve sana mutluluk veren anlardan keyif almayı unutuyorsun.
Swan, we' re settin ' up the fuel- air explosivesOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Güzel bir yiyecek, güzel bir kadın ve son model arabalardan sonra bana en çok mutluluk veren şaraptır.
How nice for youOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yehova her iyi ve mutluluk veren şeyin Kaynağı olduğundan, zekâ sahibi tüm yaratıkları O’nunla ilişkilerinden mutluluk duyabilirler.
Put your instruments away or you' # get no supperjw2019 jw2019
TAHAMMÜLÜN GETİRDİĞİ MUTLULUK VEREN ÖDÜL
We were able to procure you a single at a table adjacent to Mr. Marshall' sjw2019 jw2019
Aslında rahibeler bana hâlâ mutluluk veren bir sürü şey öğrettiler.
AlDE:You' re leaving on the transport at #: #, ma' am?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kime borçluyum sonsuz bir mutluluk veren bu beklenmedik ziyaret için?
If someone does me bad like youopensubtitles2 opensubtitles2
165 sinne gevind in 12 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.