mutluluk duygusu oor Engels
mutluluk duygusu
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
euphoria
Ortama coşkulu bir mutluluk duygusu hâkimdi.
The atmosphere was one of euphoria.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Son olarak, ona yakın olmak yoğun bir mutluluk duygusu yaratır ve sık sık köylülere dokunur.
He' s a nice guyLiterature Literature
# Eylem işe yarıyorsa... #... sonucu, mutluluk duygusudur.
My music must be powerfulOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve bu ikisi birbirinden çok faklı iki kavramlar, ikisi de mutluluk duygusu ile bütünleşmiştir.
I came CDT Thi!QED QED
Ortama coşkulu bir mutluluk duygusu hâkimdi.
In fact, our tax relief package would deliver over $# billion in tax relief to Atlantic Canada every yearjw2019 jw2019
Böyle sırt üstü yatmayı seviyordu; bir rahatlamışlık, mutluluk duygusu veriyordu ona.
Hey... let' s keep this morning' s game of chopper tag... a secret,okay?Literature Literature
Mutluluk duygusu insanı eziyor; insan buna dayanacak kadar güçlü değil.
Wait a minute.It went to Roman and Maurice?Literature Literature
Samra Hidanoviç gibi diğerleri iftarda bir mutluluk duygusu ifade ediyorlar
But- we' ve lived together for # years... and have never celebrated our anniversarySetimes Setimes
Bazıları bu güvenin sadece yürekte kendiliğinden oluşan bir mutluluk duygusu olduğunu düşünüyor.
Make the swear nowjw2019 jw2019
Çok fazla bilgisayar oyunu oynamanın neden olduğu uyarımın, kişinin beynine salgılanan dopaminin artmasına yol açabileceği düşünülüyor; dopamin de mutluluk duygusu üreterek en sonunda “bağımlılık” yaratabiliyor.
I was in the navy up untiljw2019 jw2019
İhtiyaçlarımızı her zaman sağlayan Her Şeye Kadir Tanrı’ya güvenebileceğimizi bilmekten daha büyük bir güven ve mutluluk duygusu olabilir mi?—Mezmur 94:14; İbraniler 13:5, 6.
With a zipper for quick removaljw2019 jw2019
Yani doğru şeyleri söylüyorlar ve içlerinden her kim seçilirse, doğru şeyi yapacak olabilir, ama sizlere şunu söyleyeyim: 1997 yılında Kyoto'dan büyük bir başarı gerçekleştireceğimiz için büyük bir mutluluk duygusu ile geri döndüğümde, ve ABD Senatosu karşısına çıktığımda, 100 senatörden sadece bir tanesi bu antlaşmayı onaylamak için, kabul etmek için oy vermek istiyordu.
Did he have a baby with the Janitor?ted2019 ted2019
Bu evlilikler bireylere, ailelere ve toplumlara mutluluk ve güven duygusu verir.
Okay, please, everybody just stop complainingjw2019 jw2019
O anın içinde mutluluk vardı, zafer duygusu vardı.
Yes, I love youLiterature Literature
Suçluluk duygusu, mutluluk için ödenen küçük bir bedeldir.
The exceptions provided for in Article # of the EC Treaty, which concern aid of a social character granted to individual consumers, aid to make good the damage caused by natural disasters or exceptional occurrences and aid granted to certain areas of the Federal Republic of Germany, do not apply in this caseOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Potansiyel duygusu mutluluğun elzem öğesi değil midir?
I told you this was an one-way tripLiterature Literature
Nefes al nefes al düşünmekten korkma sanırım müziğin içeriğinde ve şarkının içeriğinde bütün bir... insanların sizin alanınızda durup sizinle birlikte otantik bir hayat yaşamaya hazır... olmalarından doğan basit mutluluğu kabullenme duygusu vardı
the minimum illumination values fixed in section # of Annex I are reduced according to the ratio [PIC] subject to the following absolute lower limitsopensubtitles2 opensubtitles2
Beni saygısız bellediler ama hak ettiğim mutluluktan beni alıkoyanın suçluluk duygusu olduğunu sonradan fark ettim.
The Committee of the Regions is increasingly insistent in drawing the attention of the European institutions to the challenges facing urban regionsOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Mutluluk—refah ve memnuniyet duygusu—ile hayattaki sorumlulukları ele almadaki başarı arasında yakın bir ilişki vardır.
There are # adam wildersjw2019 jw2019
Hayatında ilk kez bu denli yalnızdı ve bu yalnızlık duygusu ona mutluluk veriyordu.
The EU will be better able to cope because of its good infrastructure and the agricultural policy goal of maintaining production across the UnionLiterature Literature
“Erkeğin yalnız olması iyi değildir diyen Tanrı’nın, erkeğin kalbine kadına, kadının kalbine de erkeğe karşı sevgi duygusunu koyarken, arkadaşlıklarının hoş olabilmesi için zihinsel, fiziksel ve duygusal bakımdan birbirine benzer, fakat birinin diğerini bütünlemek üzere onları farklı ve karşılıklı heyecan uyandırcı şekilde yaratırken göstermiş olduğu incelik ve sınırsız ustalık, Yaratıcı’nın amacına karşı bende daima heyecan ve hayranlık uyandırmıştır. Ayrıca Tanrı’ya yer verildiği zaman, evlilik ilişkisinde artan barış ve mutluluk duygusu, Yaratıcı’nın yaratıklarına mutluluk vermek üzere gösterdiği ustalığa dair bir fikir vermiştir.”
A very sad casejw2019 jw2019
Seçilmiş olmanın verdiği mutluluk duygusunun yerini, kurtuluşun özgürleştirici duygusu alır.
Can you hear my heart beat in this hurt?Literature Literature
Ve beni şoke eden ne oldu biliyor musunuz? Geçen sene, başka bir araştırmanın bulgularına göre, utanç duygusu mutluluk, ve hatta öfke duygularından çok daha yoğun bir şekilde hissedilen bir duyguymuş. Zulüm yeni bir şey değil ama çevrimiçi,
I would like to draw attention to another issue, ASD, alternate service deliveryted2019 ted2019
Bu yüzden insanların belirtileri gittiği zaman, bunlar tekrarlama eğilimindedir, çünkü bir diğer yarı duygusu yoktur - zevk, mutluluk, merhamet, minnettarlık gibi pozitif duyguların olduğu.
which would disclose any commercial, industrial or professional secrets; orted2019 ted2019
33 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.