serenat, serenat yapmak
serenade
serenat oor Engels
serenat
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
serenade
Her sabah ellerin eteklerinin altında, her akşam serenat yapıyorsun.
You got your hands up their skirt every morning, serenade them at night.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Serenat
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
serenade
Serenat için sağ ol, ama burada yatmayacaksan, ki yatmayacaksın ben gidiyorum.
Thanks for the serenade, but unless you're sleeping here, which you're not I'm heading out.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Ama bize serenat yapmadığınız için üzüldüm biraz.
The following indent shall be added in point #d (Council Regulation (EC) No #) of Annex # to the AgreementOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Nişanlım Gabriella'nın penceresinin altında serenat yapmaktan başka bir şeyle uğraştığım yok.
No one who was active during the other attempts on his lifeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kukla bir otomotiv işçisi...... üretim bandında yerini alan bir robota serenat yapıyordu
Have you got a minute?opensubtitles2 opensubtitles2
Ona gösterişli bir salonda serenat yapamam.
None of these personal items substantiate the claim that my client engages in witchcraft.If you' re going to arrest anyone who listens to AC/DC, you' il have to arrest other folks in this courtroom, starting with meOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Serenat olduğunu kabul ediyor musun?
Wise men... will my son be human or mutant?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu akşam serenat dinleyeceğiz galiba.
A particularly good example is the widespread dissemination of the experiences of the European Steel Technology Platform, the Clean Coal Platform and the Waterborne Platform- initiatives which already have a solid track recordOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Serenat yapmak için kendine bir kız bulman gerek.
Chronic toxicityOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bugün bir serenatla karşılacağımızı bilmiyordum.
By October 2006 - A consolidated annual report to be provided to the Audit Committee to be forwarded to CPIC services.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Say Anything filmindeki Lloyd Dobler'ın Diane Court'un penceresinin önünde kasetçalarla serenat yapması gibi.
Member States shall ensure that during the checks carried out at the places where products from a third country maybe brought into Community territory, such as ports, airports and frontier posts with third countries, the following measures are takenOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O bir serenat değildi ve bir şey yapmadım.
I brought the baby out for some fresh airOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Şey, sen bize serenat yapması için bir Mariaçi grubu ayarlayabilir misin?
Eh...- Pop, the trial' s in a weekOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hepinize serenat yapmayı çok isterdim ama, sanırım cevabım belli.
hear his ideas, his visions. write itOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Dinle, bizim için serenat yapıyorlar.
Run from Simon, runOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
“Sana kazara serenat yapmak istemem.”
Exit down!- Lower #th?Literature Literature
Romantik Yunanca şarkılarla sık sık penceremin altından bana serenat yapardı.
Would you tell us something about yourself, where you were born, how you were raised, and how you came to be a geisha?jw2019 jw2019
Ölmem için serenat yapacak değilsin ya?
You' re a caged animalOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Birkaç mariyaçi serenat yapıyordu ve bir köpek durmadan havlıyordu.
ACCOUNTING AND INVENTORYOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gitarımla ona serenat yaptım.
The Council has exhausted all the possibilities to obtain in time the opinion of the European ParliamentOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir serenat.
◦ Proactive disclosure Review of the Audit Requirements of the Canadian Police Information Centre (CPIC) System Table of ContentsOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ateşin bir tarafında Roger, mest olmuş dinleyicilerin önünde Bree’ye serenat yaparak gitar çalıyordu.
I live my life trusting the LordLiterature Literature
Bir tür "serenat"tır.
Quite a lot of time offWikiMatrix WikiMatrix
Eva giderken Magdalene tarafından yolu kesilir ve Magdelana ona Beckmesser'in Eva'ya serenat yapmak için gelmekte olduğu haberini verir.
Around townWikiMatrix WikiMatrix
Her sınıfta serenat yapacağız-
Here, put this onOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Hatta, sanırım Minnie'ye serenat bile yapmıştı.
Lydecker) They were designed to killOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Her geçe uyuman için sana serenat yaparım
You' re getting heavy, Elsaopensubtitles2 opensubtitles2
112 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.