soyunmak. disrobing room soyunma odası.
disrobe
soyunmak. oor Engels
soyunmak.
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
unrobe
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Gözlerini soyunmakta olan Tanya’dan ayıramadı.
They' re blowing the farmers out and then buying their land for peanutsLiterature Literature
Soyunmak sorun teşkil eder mi?
Doesn' t he have any pride?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Çalmak, hırsız olmak, yalanlar söylemek, dolandırmak, bunlar utanılacak şeyler, ama soyunmak değil!
What' s the matter with you?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tamamen soyunmak yok.
Dr. Baker runs this facilityOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soyunmak için çok utangaçtım, ben de garsondum.
We seek to understand factors that regulate body weight in women during menopause and in the postmenopausal years; two critical phases that increase the risk of obesity in a woman's life.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fakat avizeden parlak bir ışık yayılıyor ve Jaromil soyunmaktan utanıyordu.
What a spectacle!Literature Literature
“Çırılçıplak soyunmak zorundayız,” diye yanıtladı Willem.
Shot into space with the speed of a bulletLiterature Literature
Eve gidip soyunmak istiyorum
Nothing counts at allopensubtitles2 opensubtitles2
Burdaki her kadın karma bir soyunma odasında soyunmaktan nefret ediyor.
ls there any news, yes or no?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soyunmak zorundayız.
Look, Diz, I want talk to Mr. RasczakOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
William Amerz, banka soygunu ve ağır silahlı saldırıdan, cinayetten ve kayınları önünde soyunmaktan aranıyor
beware, adhamopensubtitles2 opensubtitles2
Soyunmak için bahane mi arıyorsun, öyle mi Euson?
In such a situation, very quickly, it becomes impossible to deny a requestOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soyunmaktan mı korkuyorsun?
What, you think that' s funny?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tenten kazanmak için soyunmak zorunda kalmıyordu.
Our ultimate goal is to integrate genetic information in the assessment of the individual's risk profile with the aim of developing targeted preventive and therapeutic measures for individuals with a genetic susceptibility.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soyunmak ya da öyle şeyler.
She always wore a new silk dressOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onun dikkatini çekmek için soyunmak kendimi kırmızıya boyamak ve dinamiti ateşlemek zorunda kalacağımı sanıyordum.
Maybe I play with herOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Morg teknisyenlerinin önünde soyunmaktan endişelenen sen değil miydin?
It' s a fascinating themeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu şarkıyı dinlemek soyunmak istememe neden oluyor...
Tell me one thingOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soyunmak için harika bir hava.
You went to hear Meishan sing?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sonra soyunmaya başladı, bende soyunmak zorunda kaldım.
We take over the campOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soyunmak sevişmek gibi bir şey.
Rule # Publication of the applicationOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tanrı rolüne soyunmak dışında mı?
whats wrong, huh huhOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Giyinmek, soyunmak.
I' m not worriedOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Soyunmak benim için hiç bir zaman büyük bir olay olmadı.
The determination of the shipOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
" Açik alanda soyunmaktan ve yasak madde bulundurmaktan tutuklandi. "
It' s the coolestOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
125 sinne gevind in 4 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.