yarbay oor Engels

yarbay

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

lieutenant colonel

naamwoord

rank of commissioned officer in the armies and most marine forces and some air forces of the world

Ben çok yakında yarbay olcam
I' il be a lieutenant colonel very soon

lieutenant-colonel

naamwoord

Ben çok yakında yarbay olcam
I' il be a lieutenant colonel very soon

wing commander

naamwoord

Yarbay Owens'ın odasıyla bağlı, buradaki hava kuvvetlerinin komutanıdır kendisi.
Connects with Commander Owens, our air wing commander.

Yarbay

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

Lieutenant Colonel

naamwoord

Yarbay Sumner yolunu kesti ve ondan derhal dönmesini istedi.
Lieutenant colonel sumner intercepted him, and demanded his immediate return.

voorbeelde

Odyssey, ben Yarbay Carter.
Odyssey, this is Colonel Carter.

Devam edin Yarbay.
Go ahead, Commander.

Jimmy Doolittle biraz önce geldi ve o bir Yarbay artık.
Jimmy Doolittle's down here and he's a Lieutenant Colonel now.

Yanlış odaya girdiniz, Yarbay!
You walked into the wrong goddam room, Commander!

Böylece, Doktor McKay ve Yarbay Sheppard bizim için bir kurtuluş yolu buldu. Hep birlikte uydunun menzili dışına çıkabileceğiz.
Therefore Dr. McKay and Colonel Sheppard have come up with a rather ingenious way for us to escape the satellite's range altogether.

Yarbay, Ronon gitmiş.
Colonel, Ronon is gone.

Yarbay.
Commander-

Yarbay, lütfen!Nasıl olsa döneceğim
Charlie, I' m gonna do it anyway

Yarbay Hughes de orada görevli.
Just like Lt. Col. Hughes, right?

Çocuklar, eminim ki Yarbay Owynn izin vermedikçe, hikaye anlatamayacaginizin eminim ki farkindasiniz.
I'm sure you boys realize that you're not to file any stories until Cdr. Owynn gives you the word.

Bir de yolladığın kamyonda Amerikalı bir yarbay vardı.
There is a third, an American colonel... in the truck which you just sent away.

Zikzak manevrasini baslatin, Yarbay
Commence evasive zigzag pattern, Commander

Ateş açma emrini siz vereceksiniz Yarbay Riker.
You will give the order to fire, Cmdr Riker.

Yarbay, kapıyı açın!
LIEUTENANT COLONEL, OPEN THE DOOR!

Yarbay, onlara ne söyleyeceksiniz?
Colonel, what are you gonna say to them?

Yarbay, hepatik glikozid oleandrin denilen bir zehirle öldürülmüş.
The commander was murdered with a poison called hepatic glycoside oleandrin.

Yarbay Riker'ın sinir sistemi bilinmeyen bir mikrop tarafından istila edilmiş.
Cmdr Riker's nervous system has been invaded by an unknown microorganism.

Yarbay'a terfi ettiğimden beri.
You know, ever since I was promoted to Lt Colonel.

Yarbay Mann sizinle orada buluşacak.
Colonel Mann will meet you on-site.

Yarbay, rahatlayın.
Commander, breathe.

Yarbay Tucker'ı kontrol ediyorum.
I'm monitoring Commander Tucker. ARCHER:

Sizin için siparişi ben vereyim, Yarbay.
I'll order for you, Lieutenant Colonel, sir

Yarbay, bana mı bakıyorsunuz?
Colonel, are you looking at me?

Prosedürü takip etmemek, Yarbay Riker'ın yapacağı bir hareket değil.
It's unlike Cmdr Riker not to follow procedure.

Içkisiz mi kaldiniz, Yarbay?
Running dry, Commander?