Burdur oor Portugees

Burdur

Proper noun

Burdur (il)

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Burdur

Burdur (il)

Burdur (província)

voorbeelde

burda oldugumuzu bilmicekler.
Eles nem sequer sabem que estamos aqui.

Tamam Bernice, parti için burda bana yardım et.
Certo, Bernice, aqui me ajude a pegar o resto das coisas para a festa.

Onun ailesi burda herkesten eski..
Sua família vive nesta cidade mais tempo do que outras.

Burdayım Jan.
Eu... estou aqui Jan.

Santos burda olabileceğini söyledi.
O Santos disse que estaria aqui.

Beni burda bekleyin.
Deem-me só um instante.

Burda önemli olan değişkenimizin sınırlı sayıda değer alabileceği ve bu nedenle de süreksiz olasılık dağılımı ile karşı karşıya olduğumuzdur.
Mas a coisa importante para perceber é que existe um número finito de valores que esta variável aleatória pode ter e isso é porquê nós temos uma distribuição de probabilidades discreta.

" Şeytan, cazibenin kartıdır " diyor burda.
Aqui diz que Lúcifer é a carta da tentação.

Burdaki herkes fedarasyona karşı işlediği suçlar yüzünden tutukludur.
Todos os presentes estão presos por crimes contra a Federação.

Neden burda olduğunuz biliyorum.
Eu sei porque está aqui.

" Kötü hissetmedim çünkü burda birçok insan arkadan iş çeviriyor. "
Não me senti mal, porque muita gente por aqui fazia jogo sujo.

Burda ne yapıyorsun?
Matty, o que está fazendo aqui?

Pekiala burda kalıp da motorize bir mankenin beni yargılamasını izleyemem.
Certo, eu não vou ficar aqui e me justificar para um manequim motorizado.

Çıkar şunu burdan.
Tire-o daqui.

Seni burdan çıkaracağım.
Estou tirando você fora daqui.

Yani burda kalmama izin veriyor olman, Alexis'in ihtiyacı olduğu bu dönemde hele
O fato de permitir que eu fique aqui no momento em que Alexis mais precisa.

İşte burdasınız.
Aí estás tu.

Bahse girerim, Noel Baba bizi burda bulmak için asla çözüm yolu bulamayacak.
O Pai Natal nunca vai nos encontrar aqui.

Çıkarın beni burdan!
Deixe-me sair!

Hızlı bişey istiyorum, medya zaten burda
E quero que seja bem rápido, entenderam?

Burda öylece duramayız.
Não podemos ficar aqui!

Burda ne işiniz var?
O que está fazendo aqui?

Sen burda bekle, Larry
Tu esperas aqui, Larry

Burda olmamamız gerekli adamım!
Estamos fora da estrada!

Bebeğim, burda eksik var.
Isto não é grande coisa.