gülüş oor Russies

gülüş

/ɟylyʃ/ naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

улыбка

[ улы́бка ]
naamwoordvroulike
Sadece tatlı bir yüz ve lanet bir gülüş.
Красивое личико и милая улыбка, и ничего больше.
en.wiktionary.org

смех

naamwoordmanlike
Onun gülüşünün bu havayı dağıtması için canımı verirdim.
Я готов умереть вместо неё, лишь бы ее смех вновь зазвенел в этом мрачном воздухе.
en.wiktionary.org

улыбаться

[ улыба́ться ]
werkwoordimpf
Onun gülüş tarzını seviyorum.
Мне нравится, как она улыбается.
GlosbeTraversed6

хохот

[ хо́хот ]
naamwoordmanlike
Hayatım boyunca o gülüşü unutmayacağım.
Я этот хохот не смогу позабыть до конца жизни.
en.wiktionary.org

усмешка

[ усме́шка ]
naamwoordvroulike
Karanlıkta acı gülüşün yankısını duyuyorum.
В темноте я слышу эхо горькой усмешки
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

Gülüş

eienaam

Vertalings in die woordeboek Turks - Russies

Geen vertalings nie

voorbeelde

Advanced filtering
Kızların gülüşü güzel olmalı.
Самое главное в девушке - её улыбка.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu gülüş, kesin inanışın ve otoritenin en yüksek belirtisiydi.
Этот его смех был высшим доказательством уверенности и превосходства.Literature Literature
Onun gülüşü, onun sesiydi.
Это был её смех, её голос.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu gülüşü bilirim.
Знаю я этот смех.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
(Gülüşler) Ve sanırım şu an bu odada da Ig Nobel Ödülü'nü kazanmış 1-2 kişi daha var.
(Смех) И я считаю, что ещё один или два победителя Шнобелевской премии находятся в этой комнате.ted2019 ted2019
Bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyorum, her nasılsa bu güzel.Gözlerin, ellerin ve sıcak gülüşün... onlar benim hazinem. Unutması zor
Ending не переводил, можете не смотретьopensubtitles2 opensubtitles2
Acımasız, ağır çekim gülüşlere neden olan bir video.
Видео, которое вызывает жестокий, замедленный смех.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O zaman o dalyarak gülüşü yüzünden sil ve bunu yapan şerefsizi bulmama yardım et.
Тогда сотри эту ебучую улыбку с твоего лица и помоги мне найти уродца, который это сделал.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gerçek bir gülüş “yaratmak” da aslında bir paradokstur.
Парадокс – «создавать» настоящую улыбку.Literature Literature
Gülüşünü özlemişim.
Боже, я скучал по твоему смеху.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ama bu, Arts Köprüsünde işittiğim e oldukça benzer bir başka gülüştü.
Но уже иным смехом, похожим на тот, который я услышал на мосту Искусств.Literature Literature
Dört genç çocuk gülüştüler çünkü bütün benzerleri gibi onlar da okuldan kaçmışlardı.
Тут все четверо рассмеялись, потому что, конечно, все они прогуливали уроки, как делают подобные парни.Literature Literature
Onun gülüşünün bu havayı dağıtması için canımı verirdim.
Я готов умереть вместо неё, лишь бы ее смех вновь зазвенел в этом мрачном воздухе.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gülüşünü seviyorum.
Мне нравится твоя улыбка.Tatoeba-2020.08 Tatoeba-2020.08
Şimdi güzelce gülümse, gülümse, gülüşünle sat kendini.
А теперь подай улыбку, подавай ее, давай же.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Belki de bütün o yıllar boyunca Lisa’nın gülüşünü unutmuştu.
Или, может быть, за все эти годы она просто забыла Лизин смех?Literature Literature
Şimdi bütün o önceki gülüşlerin sıcaklığı bu gülüşte toplanmıştı sanki.
Но теперь как будто тепло всех предыдущих улыбок перешло в эту.Literature Literature
Louise'in gülüşü muhteşemdir.
У Луизы потрясающая улыбка.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gülüşünü ve burnunun ve yüzünün şeklini sevdim.
Нравится её улыбка, форма носа и овал лица.ted2019 ted2019
Gülüşümden nefret ederim.
Я ненавижу свой смех.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve arabanızda yaşıyor Gülüşünde Terk edilmiş bir eşek
И машина продолжает жить в улыбке бездомного осла.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu gülüş tüylerimi diken diken etti; orada, Beyaz Sessizlik içinde ölümle ve bu gülen kadınla baş başa oturuyorduk...
Он вгонял озноб в мою душу, когда я сидел там, в Белом Безмолвии, наедине со смертью и с женщиной, которая смеялась.Literature Literature
Sende onun gülüşü var.
У тебя его улыбка.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Çevremdeki sesler boğuk geliyordu, asla hafif bir tedirginliğe kapılmadan işitemediğim o Alman gülüşleriyle kesiliyordu.
Хриплые голоса звучали вокруг, их изредка прерывал смех немцев, который я не могу слышать без легкой дрожи.Literature Literature
Aklaşan saçlarını karıştırmayı bırakmadığından, onun bu denli genç gülüşü daha da çok çekicilik taşıyordu
И пока он приглаживал свои седеющие волосы, его смех снова показался мне таким молодым, даже более привлекательнымLiterature Literature
213 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.