patlamış oor Russies

patlamış

Soortgelyke frases

Patlamış mısır
попкорн

patlamış mısır
попкорн

voorbeelde

Patlamış mısır ve soda ikram etti.
Он заплатил за попкорн и газировку.

Ama patlamış mısır benden.
Пойду куплю поп-корн.

Filmlerde patlamış mısır, kola ve Sno-Caps alırdı.
В кино он всегда брал попкорн, газировку и шоколадные конфеты.

Havalandırma ünitesinde patlamış bir sigorta var.
Здесь сгоревший предохранитель в блоке вентиляции.

Patlamış mısırdan korkuyor.
Попкорн... он его испугался.

Bana patlamış mısır ver lütfen.
Дайте попкорн пожалуйста!

Patlamış mısırına tereyağ ister misin?
Хочешь масла к попкорну?

Bu kahvaltı 210 krona patlamıştı.
Завтрак обошелся в двести десять крон.

Görünüşe bakılırsa gaz hattı patlamış.
Похоже на взрыв газа.

Ayrıca Dana ne zamandır patlamış mısır çemberini yönetiyor?
И с каких пор Дана возглавляет метод попкорна?

Fakat bu sırada,cbiraz patlamış mısır alın çünkü işler ilginç bir hal alacak.
А тем временем хватайте попкорн, будет интересно.

Evet, Homer patlamış mısırın içinden çıkan fıstık gibidir.
Да, он как орешек в попкорне.

Kafasında derin bir yarık vardı, dudağı patlamış ve fiziksel olarak sarsılmıştı.
На голове была глубокая рана, губа разбита, его трясло.

Dün akşam çok soğuk olunca çatıdaki borulardan biri patlamış.
Прошлой ночью было так холодно, что на чердаке лопнула труба.

Patlamış mısır yapacağım.
Я сделаю попкорн.

Cırcırböceğinin, bazı insanlara göre, patlamış mısır aroması var.
Некоторые говорят, что сверчки пахнут попкорном.

Tom patlamış mısır yemeyi sever.
Том любит есть попкорн.

Davos, ödemenin yapılacağına dair güvence vermeye kalkıştığında, Salla patlamıştı.
Когда Давос пытался уверить его, что он получит свое вознаграждение, Салла взрывался.

Patlamış mısır torbasının patlamadan önceki hali gibi gerginler.
Они как пакет с попкорном перед тем как он прорвётся.

Deflektörlerinden bir tanesi patlamış.
Разрушился один из отражателей.

Ben patlamış mısır almak.
Я куплю попкорн.

Ellie ve Muhteşem'in ödleri patlamıştır.
Элли и Девон наверно перепугались

Bir bomba yakınlarında patlamış.
Рядом с ними разорвался снаряд.

Dikişlerin iki noktadan, tıkanma sonucu üzerlerine basıç uygulanması sonucu patlamış.
Твои швы разошлись в двух местах, где произошло на них давление.

Anna’yı hemen fark ediyorum, bir öğretmenin onları patlamış mısır gibi yukarı aşağı zıplattığı trambolinde oturuyor.
Я сразу заметила Анну, которая сидела на батуте, а инструктор подбрасывала ее вверх, как попкорн.