adaçayı oor Sweeds

adaçayı

Vertalings in die woordeboek Turks - Sweeds

salvia

naamwoord w

Evdeki ruhlardan kurtulmak için adaçayı yakılmasını da pek severim.
Jag gillar brinnande salvia för att driva ut andar ur hus.

kryddsalvia

Soortgelyke frases

Yapışkan adaçayı
Klibbsalvia

Orman adaçayı
Stäppsalvia

voorbeelde

Bu üç yıldız Orion takımyıldızındaki kuşak formları, aynı zamanda avcı veya adaçayı(wise man) olarak da bilinmekte
Även kallade, Jägaren eller Vise mannen

Adaçayı yakıp yatağının etrafında dans ederek arı sokmuş gibi bağırman gerekmiyor muydu?
Du ska bränna salvia och dansa runt sängen och gapa som en stucken gris.

Biraz adaçayı, kötü ruhları uzaklaştırmak için.
Lite salvia för att fördriva de onda andarna.

Bu yalnızca adaçayı.
Det är bara salvia.

Evdeki ruhlardan kurtulmak için adaçayı yakılmasını da pek severim.
Jag gillar brinnande salvia för att driva ut andar ur hus.

Evet, adaçayı ve Josie halamın bir tutam saçı da var.
Ja, och salvia och en lock av min moster Josies hår.

Amy için sanırım adaçayı, paçuli ve okaliptüs esanslı bir şeyler düşünüyordum.
Till Amy ska du nog ha i nåt som salvia, patchouli, eller kanske eucalyptus.

Balığına adaçayı koymamı isteyip istemediğini sordum.
Jag frågade om ni ville ha salvia på fisken.

Odada işimiz bittiğinde, biraz adaçayı tutuşturup odayı yakmak için kullanacaklar.
När vi är klara med det rummet, tänder de salvia, använder det för att sätta eld på rummet.

Adaçayı gibi kokmuyor
Det luktar inte sage

Yüz yıl adaçayı yaksam anca temizlenir.
Jag måste bränna salvia i ett århundrade.

Onun gri kilitleri salladı ́gençlik ́ adaçayı, dedi.
" I min ungdom ", sade den vise, som han skakade grå lås,

Adaçayı çalılığında bir kaktüs çiçeği bulmak gibi bir şey.
Som att hitta en kaktusblomma i öknen.

İçine biraz da adaçayı koyacaksın ki.
I med lite salvia också.

Bana biraz daha adaçayı, uzatır mısın, prenses?
Ge mig lite mer salvia.

Adaçayı, ve tatlı şarap.
Salvia och sött vin.

Adaçayı, tuz, soğan.
Salvia, salt... lök?

Adaçayı hâlâ yanıyor.
Salvian brinner ännu.

Ve bugünün özel mönüsü ise adaçayı çeşnili ve üzerine bir tutam yabani kuşkonmazla Pachyrhinosaur Karpaçyo'du.
På dagens meny fanns det Pachyrhinosaurus-carpaccio kryddad - med salvia och en aning vildsparris.

Yanmış adaçayı.
Bränd salvia.

Mercanköşk, adaçayı, biberiye, rezene, savori.
Mejram, salvia, rosmarin, fänkål.

Adaçayı kaplı yatağına uzanır ve din adamına kehanetini anlatır.
Han vilar på en bädd av salvia och läser upp sin vision till den helige mannen.