a causa de oor Turks

a causa de

/a.ˈkau̯.sa.ðe/

[Se utiliza para indicar la causa de un resultado mencionado de connotación negativa.]

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

yüzünden

pre / adposition

[Se utiliza para indicar la causa de un resultado mencionado de connotación negativa.]

[Olumsuz anlam taşıyan bir sonucun nedenini belirtmek için kullanılır.]

El tren se retrasó 30 minutos a causa de la nieve.
Tren şiddetli kar yağışı yüzünden otuz dakika geç kaldı.

-den dolayı

[Se utiliza para indicar la causa de un resultado mencionado de connotación negativa.]

[Olumsuz anlam taşıyan bir sonucun nedenini belirtmek için kullanılır.]

voorbeelde

Eclesiastés 5:3 dice: “Porque ciertamente viene un sueño a causa de la abundancia de ocupación”.
Vaiz 5:3 şöyle diyor: “Çünkü iş çokluğu ile (meşguliyetle) ruya gelir.”

El trabajador murió a causa de la explosión.
İşçi patlamadan dolayı öldü.

Así que me echaron de casa a causa de mi carrera como jugador, básicamente.
Kısacası, oyunculuk kariyerim yüzünden evden atıldım.

Por lo tanto, la Ley era “débil a causa de la carne”.
Bu yüzden Kanun “günahkâr bedenden ötürü aciz kaldı.”

El psiquiatra dice que está en un estado catatónico a causa de un trauma.
Doktor, sarsıntı yüzünden katatonik durumda diyor.

Por ella se enteró de que Barty Lampion se había quedado ciego a causa de un cáncer.
Paul o akşam Han-na'dan, Barty Lampion'ın kanser nedeniyle gözlerini kaybetmiş olduğunu öğrendi.

Usted me trajo como en procurador general a causa de mi integridad.
Beni dürüstlüğümden ötürü başsavcılığa getirdin.

A causa de esta " rotación retrógrada ", el Sol sale por el oeste y se oculta por el este.
Bu " ters dönüş " yüzünden Güneş, batıdan doğup doğudan batıyor.

¿Alguien conoce un país que se desarrollara a causa de la generosidad y amabilidad de otro?
Herhangi biriniz, başka bir ülkenin bonkörlüğü ve yardım severliği ile kalkınmış bir ülke biliyor mu?

Se vió involucrado en una discusión con un taxista a causa de la tarifa.
Bir taksi sürücüsü ile fiyat konusunda tartışmaya girmiş.

¿Tal vez a causa de la amenaza que ello suponía contra Hwi?
Hwi'ye yönelik tehdit yüzünden miydi bu?

Vas a dejar ser, a Ronny, asistente a causa de unas horribles cestas?
Cidden Ronny'i birkaç dandik şut attı diye antrenör mü yapacaksın?

Durante los dos años que siguieron produjo muy poco —principalmente, sin duda, a causa de su enfermedad—.
Sonraki iki yıl boyunca hiç kuşkusuz başlıca hastalığından ötürü çok az şey üretti.

Y a causa de esa amenaza la dacha está vigilada más estrechamente que el Kremlin.
Tehlike nedeniyle daçanın çevresinde, Kremlin'de olduğundan çok daha sıkı bir güvenlik var.

La gente fue evacuada a causa de la inundación.
İnsanlar selden dolayı tahliye edildi.

Odia tu carrera a causa de mamá.
Kariyerinden, annem yüzünden nefret ediyor.

Quiero decir, a causa de Carrie y lo que siento en este lugar.
Yani, Carrie ve burada hissettiğim şeyler yüzünden.

¿No a causa de una gran recompensa por unos vikingos?
Nedeni Vikingler için konulan bir ödül için olmasın?

No rompa sus hermanos corazón A causa de una máquina.
Bir makine için kırma kardeşini ya...

Entonces otra vez, has tenido que mentir a causa de Vincent durante más de un año, así que...
Vincent için bir yıldan fazla süredir yalan söylüyorsun zaten.

A causa de Bauer
Bauer yüzünden

A causa de mis escuchas secretas y mi juicio la chica conoció a otro hombre.
Bu dinleme hikayesi ve duruşma sayesinde kız başka bir adamla tanıştı.

Tenemos tres muertos a causa de él.
Onun yüzünden üç kişi öldü.

El conductor está inconsciente, posiblemente a causa de un ataque al corazón.
Makinist, muhtemelen kalp krizinden dolayı, bilincini yitirmiş durumda.

, la cita de juegos suspendida a causa de tu gay-cismo.
Gaysizmliğin yüzünden oyun zamanı askıya alındı.