chica oor Turks

chica

/'ʧ̑i.ka/ naamwoord, adjektief vroulike

loteria hondureña

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

kız

naamwoord

Una persona joven y de sexo feminino, usualmente una niña o adolescente.

Genç bir dişi insan, genelde çocuk veya ergen yaşta.

Conozco a un chico que tiene cinco hermanas.
Ben beş kız kardeşi olan bir adam tanıyorum.

civciv

naamwoord

No está mal para una chica que no puede levitar.
Hey, havaya kaldırmak değil, bir civciv için kötü.

küçük

adjektief

Ni grande ni grueso; de poco tamaño.

Büyüklüğü az olan.

Esa caja es demasiado chica para contener todas estas cosas.
O kutu bütün bu şeylerin sığması için çok küçük.

Soortgelyke frases

Chorlito asiático chico
Doğu cılıbıtı

Colimbo chico
Kızıl gerdanlı dalgıç

Lori montano chico
Turuncu gagalı lori

chica de al lado
Girl next door

Chorlitejo Chico
Halkalı küçük cılıbıt

Archibebe Patigualdo Chico
Küçük sarıbacak

Correcaminos Chico
Küçük koşar guguk

Azor chico acollarado
Kuşaklı atmaca

pitotoy chico
küçük sarıbacak

voorbeelde

Bueno, a los chicos les gusta.
Pekala, erkekler ondan hoşlanıyor.

Dejó a una chica embarazada... y luego la mató para salvar su carrera.
Kadını hamile bıraktığını öğrenince, kendi kariyerini kurtarmak için kadını öldürdü.

Con nadie más que con el chico con quien me iba a casar.
Evlenmem gereken adam dışında birisiyle özellikle.

Traeré mi móvil para mostrarle a la chica.
Telefonumu getireyim de kızın fotoğrafına bakın.

Así que, ¿hay otra chica ahí...?
Yani, orada başka bir kız daha mı var?

Para impresionar a su chica.
Bir kızı etkilemek için.

Ella es una chica con suerte, Noor.
Şanslı bir kızmış, Noor.

Excepto por esa chica de'The lovely bones.'
" Cennetimden Bakarken " de oynayan fıstık haricinde.

63-Chíco, Grand Central.
63-Boy, erkekler tuvaleti, GrandCentraI.

¿Phil tomó las joyas de las tres chicas?
Phil'de üç kıza da ait mücevher mi var?

Por supuesto que sí, chico.
Tabi ki seversin, evlat.

Un grupo de chicas que se encontraban cerca de él lo miraban con curiosidad y emoción.
Ona yakın duran bir grup kız meraklı ve heyecanlı görünüyordu.

¿Cuantas chicas?
Kaç kıza tecavüz etti?

Oigan, chicos, no van a tocar muy fuerte, ¿verdad?
Çocuklar, ses çok yüksek olmayacak, değil mi?

Sólo intercambié cuerpos con una chica.
Sürtüğün biriyle bedenimi değiştirdim sadece.

Ella invito a esos chicos de Chilton sin decirme nada.
Gidip Chilton'dan o çocukları davet etmiş.

Alguien dijo una vez: " Las chicas buenas llevan diarios íntimos.
Birisi şöyle demiş; günlük tutanlar iyi kızlardır.

Al día siguiente estoy en el soleado México con una chica guapa... viviendo una aventura.
Ertesi gün Meksika'da bir sarisinla beraber... macera yasiyorum.

Salva a tu chico y parpadea.
Oğlunu kurtarmak için göz kırp.

“También corren el riesgo de que se fijen en ellas chicos mayores que probablemente ya tengan experiencia sexual”, advierte el libro A Parent’s Guide to the Teen Years (Guía para padres de adolescentes).
Ayrıca bir başvuru kitabına göre, “cinsel açıdan deneyimli olabilecek daha büyük erkek çocukların ilgisini çekebilirler” (A Parent’s Guide to the Teen Years).

Cuanto más nos gusta una chica, más estúpidos nos volvemos.
Bir kızdan ne kadar hoşlanırsak o kadar aptal oluruz.

Todo lo demás es Vida Chica... que depende de la Vida Grande para sobrevivir.
Diğer küçük hayatların devam etmesi de büyük hayata bağlıdır.

Oye, y para la recepción, me dieron los chicos de nuevo juntos de mi banda de la escuela secundaria la explosión Pinciotti Polka.
Hey, ve karşılama için, Lisedeki grubumda birlikte çaldığım arkadaşlarımı çağırdım. " Pinciotti Polonya Dansı İnfilakı "

Y esa chica tuya, no es nada más que una criminal
Ve şu kız, hiçbir şey değil ama bir suçlu

Es un gran chico.
O harika bir çocuk.