estuche oor Turks

estuche

naamwoord manlike

plumier

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

kalemlik

naamwoord

kalem kutusu

El estuche está sobre la mesa.
Kalem kutusu masanın üzerinde.

Soortgelyke frases

estuche de lápices
kalem kutusu

voorbeelde

Oye. ¿Me puedes pasar ese estuche?
Bana şu çantayı uzatır mısın?

Es un estuche para una tarjeta WIFI.
KİE kartı kutusu

Me prometió un estuche rígido para el chelo, y aún no lo recibí.
Bana söz verdiğiniz çello kabı hâlâ elime geçmediği için arıyorum.

Acabo de ver a un hombre con un estuche como el mío.
Az önce benim kutudan taşıyan birini gördüm.

Yo creo que, a veces, las maletas pueden ser estuches para chelos con ropa dentro.
Çello kılıfları da içine giysi koyulup bavul olarak kullanılabilir.

Su esposa me dio su estuche.
Karısı bana çantayı verdi.

Cinco para abrir el estuche que contiene al hilo.
Yumağın kasasını kırmak içinse 5 dakika.

– No serás castigado por el estuche, pero sí por el cuchillo
Tüp için ceza görmeyeceksin ama bıçak için göreceksin.

Creí que estabas usando el estuche de la guitarra.
Gitar çantasını kullandığını sanıyordum.

Olvide el estuche de la cámara.
Kamera çantasını unutmuşum.

¡ El estuche de CDs está en perfectas condiciones!
Bu CD çantası tamamen yeni.

Estos estuches se llevaban atados al brazo izquierdo y a la frente durante la oración en los días laborables.
Bu kutucuklar, geleneksel olarak hafta içi yapılan sabah duasında sol kola ve başa takılırdı.

Cuando estuché a Bea gritar... me recordó a esa madre sosteniendo a su hija muerta.
Bea'nin çığlıklarını duyduğumda ölen çocuğuna sarılmış o anne geldi aklıma.

Estuches para lentes de contacto
Kontakt lens kutuları

¿Encontraron mi estuche?
Kutumu buldunuz mu?

Buscó en su pequeño estuche, encontró el dinero en efectivo y empezó a contarlo muy despacio como si fuera oro.
Telefonun kutusunu açtı, içindeki parayı buldu ve hazine bulmuş gibi yavaşça saymaya başladı.

Encontré esto en su estuche del bajo.
Bunu bas çantasında buldum.

Era un estuche negro pequeño y tenía el nombre Cesnik.
Küçük, siyah bir kılıftı ve üzerinde Cesnik yazıyordu.

¿Ha visto a un tipo con un estuche de guitarra?
Gitar çantalı bir adam gördünüz mü?

Jaboneras [estuches]
Sabun kutuları

Estuches para cigarrillos
Sigara tabakası

Es un estuche y me encanta.
Bir kalemkutusu ve ona bayıldım.

¿Un burro borracho con un estuche de lápices?
Bir kutu kalemi olan sarhoş bir ahmak olabilir mi?

Porque tus huellas estaban en el estuche de violín, Joy.
Çünkü parmak izlerini onun keman çantasında bulduk Joy.

Nunca es buena señal cuando la gente de por aquí estucha ruidos extraños
İnsanların tuhaf sesler duyması hiç hayra alamet değil