medio oor Turks

medio

/'meðjo/ adjektief, naamwoord, werkwoord, bywoord manlike

moneda de 0, 25 bolívares

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

orta

naamwoord

Punto de un segmento que está a medio camino entre los dos extremos.

Bir parçanın iki ucu arasının yarı yol noktası.

Ese partido siempre está intentando complacer a la clase media.
O parti her zaman orta sınıfı kötülüğe teşvik ediyor.

araç

naamwoord

A los periódicos, la televisión y la radio se les llama medios de comunicación masiva.
Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.

alet

naamwoord

Usa moderadamente este medio tecnológico porque te puede corromper.
Bu teknik marifetli aleti fazla abartma seni şımartabilir.

aygıt · medya · yol · buçuk · vasıta · şey · madde · ortam · çare · orta parmak

Soortgelyke frases

medio social
sosyal medya

Administrador de dispositivos de Windows Media
Windows Media Aygıt Yöneticisi

Social Media Optimization
Sosyal medya optimizasyonu

medio rural
Kırsal · kırsal

Misil balístico de alcance medio
OMBF

anchura a media altura
yarı genişliği

Medio Oriente
Orta Doğu

biblioteca de codificadores de vídeo de Windows Media
Windows Media video kodlayıcı kitaplığı

Servicio de licencias de Windows Media
Windows Media Lisans Hizmeti

voorbeelde

Un día y medio de investigación y al final la buscamos en la computadora.
Bir buçuk gün araştırdıktan sonra nihayet adını aramayı akıl ettik.

Y los medios japoneses no fueron la excepción.
Japon medyası da bunlardan biriydi.

Fue un veterano del ejército, asignado al medio oriente, que voló la escuela de una villa
Orta doğunun dışında görevli, bir okulu havaya uçurmuş eski bir asker

Faltan 1 9 días para la media luna y la marea alta adecuada.
Denizin yükselmesine sadece 19 gün kaldı.

Media hora después llegó Michel a casa.
Yarım saat sonra Michel eve geldi.

Parece que uno de los profesores... encontró una botella de alcohol medio vacía... en los casilleros del cobertizo.
Üniversite öğretmenlerinden biri, kayıkhanedeki ziyaretçi dolaplarının birinde yarısı boş bir içki şişesi bulmuş.

– pregunta el viejo todavía medio llorando.
diye sordu hıçkıra hıçkıra ağlamayı sürdüren yaşlı adam.

Me desperté en medio de la noche.
Ben gecenin ortasında uyandım.

Si apuntan a una camisa, fallaran por medio metro.
Bir gömleği hedef alırsanız da birkaç m ıskalarsınız.

Me divorcié de mi mujer, porque alguien se la estuvo cepillando medio año.
Karımdan boşandım, çünkü biri onu altı ay boyunca becerdi.

¿Cree que quiero a mis hijos en medio de un montón de alcohólicos?
Çocuklarımı ayyaşların arasına sokmamı mı istiyorsun?

Dentro de dos semanas y media.
İki buçuk hafta içinde.

Le sobraba una hora y media antes de que saliese el avión y había una pequeña cosa que sí podía hacer.
Uçağın kalkmasına daha bir buçuk saat var ve bu süre içinde bir şey yapabilirdi.

Grandes heroes forjaron la nacion judia por medio de la fe
Yahudi ulusu büyük kahramanları ile iman da ilerledi.

Volveré en media hora.
Yarım saat içinde dönerim.

Pero como soy medio humano, su registro sigue siendo intachable.
Yarı insan olduğumu düşünürsek, siciliniz hâlâ temiz.

Me desperté en medio de la noche para decirme eso?
Gecenin bir yarısı bunu söylemek için mi uyandırdın?

Brincando y cayendo, girando y cambiando de color, pueden seguir jugueteando hasta media hora.
Yükselip alçalarak, hızla dönüp renk değiştirerek yarım saat kadar sıçraşıp oynaşırlar.

El Medio Oriente, en particular, es teatro de guerras fratricidas desde hace demasiados años, que parecen nacer una de otra, como si la única respuesta posible a la guerra y la violencia debiera ser siempre otra guerra y otras de violencias.
Özellikle Ortadoğu çok uzun yıllardır, kardeş katlinin yaşandığı savaşlara sahne oluyor. Bir savaş, sanki başka bir savaşı doğuruyor. Sanki savaşa ve şiddete verilebilecek yegâne cevap, yeni bir savaş veya başka bir şiddet eylemine başvurmaymış gibi bu durum devam ediyor.

Hay una punción de medio milímetro en la base del cráneo.
Kafatasının arkasında yarım milimetrelik bir delinme izi var.

Y tú, Marayà, jugarás con él en medio de las flores.
Sen de çiçeklerin arasında onunla oynarsın.

Que la clase media desarrollara una hostilidad intensa no debe sorprender.
Orta sınıfın büyük bir öfke geliştirmesi şaşırtıcı değildir.

Mi mamá murió cuando tenía cinco meses y medio.
Annem, ben beş buçuk aylıkken öldü.

Y esta es otra; se toma un pitillo, se le mete un palito, se hacen dos medios cortes.
İşte bir tane daha Bir çöpü alırsınız, içine bir çubuk koyarsınız iki yarım elde edersiniz.

Stan me había adelantado faltando tan sólo medio kilómetro.
Stan sadece geriye kalan 450 metre ile önümde ilerlemişti.