moño oor Turks

moño

/ˈmo.ɲo/ naamwoord manlike

trenza con el cabello

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

papyon

naamwoord

Te prestaré el dinero, pero me lo pagarás de vuelta o tendrás una corbata de moño de escroto.
Sana para veririm ama borcunu ödersin yoksa taşaklarını papyon yaparım.

kurdele

naamwoord

Ganó otro moño azul y mordió al juez.
Bir mavi kurdele daha kazandı ve hakemi ısırdı.

topuz

Noun

Sí, también les dijo que se peina con un moño para ocultar el tercer ojo que tiene en la cabeza.
Kafasının arkasındaki üçüncü gözünü kapatmak için saçını topuz yaptığını söylemiş.

şerit

naamwoord

Borde delgado, unas 25 vueltas, moño clásico.
İnce şapka siperi, yaklaşık 25 dönme klasik şerit.

maymun

naamwoord

Soortgelyke frases

Super Escuadrón Ciber Monos Hiperfuerza ¡Ya!
Super Robot Monkey Team Hyper Force Go!

corbata de moño
papyon

mona
berberi şebeği

Monos Aulladores
Uluyan maymun

La sonrisa de Mona Lisa
Mona Lisa Gülüşü

Teorema de los infinitos monos
Sonsuz maymun teoremi

voorbeelde

¡ Sí, pero yo pongo el moño!
Evet, ama fiyongu takmalıyım.

Tomemos al individuo del moño.
Şu papyonlu şahsa bakın.

¿Un auto con un moño para mí?
Bu benim için mi?

El del moño.
Papyonlu.

Si tratas de ponerme un moño, vas a perder un dedo.
Bana kurdele takacak olursan parmağını kaybettin demektir.

Nuestro sujeto no tenía un moño rojo.
Bizimkinde kırmızı kurdele yoktu.

¿ Ves esta moño?
Papyonunu gördün mü?

No permanecerán en un moño.
Topuz olmayacak o zaman.

Se llama moño francés.
" Fransız topuzu " deniyor.

Tiene un moño rojo y viste
Kırmızı bir papyonu var ve şey giyiyor

Esta tiene moño.
Bu bir kutu içinde.

Me encanta tu moño.
Saçlarını böyle toplaman güzel olmuş.

No te olvides el moño.
Papyonunu da unutma.

Pero con un moño bonito.
Ama daha sevimli bir tarzda söyleyecek bir hediye.

Mamá dijo que me hicieras el moño.
Uh, annem bunu bağlayabileceğini söyledi.

Lindo moño.
Papyon güzelmiş.

Te ataremos un gran moño rojo y te dejaremos en la puerta de Reagan.
Seni koca kırmızı bir kurdeleye sarıp Reagan'ın kapısına bırakacağız.

La veía de espaldas: reconocía la forma infinitamente conmovedora y casi graciosa de su cabeza con el moño anticuado.
Sırtı ona dönüktü: Modası geçmiş topuzuyla başının son derece dokunaklı ve neredeyse tuhaf biçiminden tanımıştı onu.

Quisiera poder darle paz al mundo y un incondicional amor envuelto con un gran moño.
Bir tepsi içinde sizlere dünya barışını ve şartsız sevgiyi sunabilmek isterdim.

Veo que también le compraste una corbata de moño.
Bakıyorum ona bir papyon da almışsın.

Luego le hago un moño, porque es momento de cumpleaños.
Sonra da bugün doğum günü olduğu için üzerine kurdele bağlıyorum.

Sí, con un moño cortesía de mi padre.
Evet, babamın nezaketi sayesinde.

Te traeré el flequillo para atrás, eso te dará algo de volumen y peinaré los costados alrededor y pondré este moño en la parte de atrás.
KUAFÖR Saçını azıcık öne getireceğim, sana biraz asalet verecektir. Ayrıca, yanlarını da çevirip arkasına şu fiyongu koyacağım.

Estoy hasta el moño de que acoses a todo el mundo.
Herkesi itip kakmandan çok sıkıldım ve çok bunaldım.

Aquí tienes un moño nuevo para tí.
Sana yeni bir kurdele aldık.