perfeccionista oor Turks

perfeccionista

adjektief, naamwoord manlike

Vertalings in die woordeboek Spaans - Turks

bilgiç

ukalâ

voorbeelde

Quería una pista más porque soy perfeccionista.
Mükemmeliyetçi olduğumdan bir kayıt daha istedim.

Especialmente los que tienden a ser perfeccionistas y exigentes deben abstenerse de juzgar a los demás.
Özellikle hep mükemmeli arama ve sürekli talep etme eğilimi gösterenler diğerlerine hükmetmekten kaçınmalıdır.

Era fría, distante, perfeccionista.
Soğukkanlı, mesafeli ve mükemmelliyetcidir.

El Dr. Verboven es un perfeccionista.
Dr.Verboven mükemmeliyetçi bir insandır.

Tenía una personalidad perfeccionista y autosuficiente que hacía menos probable que buscase ayuda en otros.
Mükemmeliyetçi ve kendine yeten bir kişiliği vardı ve bu onun diğerlerinden yardım talebinde bulunma ihtimalini azalttı.

Eres una perfeccionista?
Bir mükemmeliyetçi daha mı?

Soy muy perfeccionista en temas de pintura
Evet.Konu boya olunca tam bir mükemmeliyetçi oluyorum

Tom es perfeccionista, ¿no?
Tom bir mükemmeliyetçi, değil mi?

Sabes cómo son estos perfeccionistas.
Mükemmeliyetçi insanlar nasıldır bilirsiniz.

¿Cómo puedo dejar de ser tan perfeccionista?
Mükemmeliyetçilikten Nasıl Vazgeçebilirim?

Soy tan perfeccionista.
Tam bir mükemmeliyetçiyim.

Artesanos, esos quienes trabajan largas horas en soledad perfeccionistas.
Esnaflar, uzun saatler çalışabilen mükemmeliyetçi kişiler.

Quizá soy un perfeccionista.
Korkarım fazla mükemmelci oldum.

Por mi juventud, era muy perfeccionista conmigo misma y exigente con los demás.
Çok genç ve idealist biriydim; bu nedenle her şeyi kusursuz bir şekilde yapmak istiyordum ve aynı şeyi başkalarından da bekliyordum.

Era una perfeccionista, siempre pendiente del reloj y preocupada por tener las cosas organizadas”.
Gözü saatte, her şeyi düzen içinde yapan, kuruntulu bir mükemmeliyetçiydim.”

A un adolescente perfeccionista que obtenga calificaciones elevadas tal vez le baste con sufrir un revés o cometer un error, sea real o imaginario.
Mükemmeliyetçi olmaya eğilimli olabilen çok başarılı gençlerde ise, gerçek ya da hayal ürünü olsun bir başarısızlık veya ihmal, intihar girişimine neden olabilir.

¿Cómo puede un perfeccionista como tú... dejar que pase esto bajo tus narices?
Senin gibi mükemmeliyetçi biri burnunun dibinde böyle bir şey olmasına nasıl izin verir?

Despereaux es un perfeccionista.
Despereaux, mükemmeliyetçidir.

¿Qué podemos hacer si tendemos a ser perfeccionistas?
Mükemmeliyetçi olmaya eğilimliyseniz, ne yapabilirsiniz?

Aunque Jehová es perfecto, no es perfeccionista.
Yehova kusursuzdur, fakat kusurlu insanlarla ilgilenirken mükemmeliyetçi değildir.

Capítulo 27: ¿Por qué tengo que ser tan perfeccionista?
27. Bölüm: Neden Mükemmel Olmam Gerektiğini Düşünüyorum?

▪ Fíjese metas alcanzables; no sea perfeccionista
▪ Gerçekçi hedefler koyun; mükemmeliyetçi olmayın

El perfeccionista está convencido de que es posible hacer las cosas sin cometer ni un solo error.
Mükemmeliyetçi kişiler asla hata yapılmaması gerektiği fikriyle didinip dururlar.

Jehová no hace comparaciones ni es un Dios rígido ni perfeccionista.
Yehova hizmetçilerini birbiriyle karşılaştırmaz, ne de ‘ya hep ya hiç’ şeklinde düşünen katı biridir.

«Steve quedó fascinado por aquello porque es, al igual que yo, un perfeccionista», recordaba Sculley.
“Steve buna hayran kaldı, çünkü benim gibi o da bir mükemmeliyetçi,” diye anımsıyordu Sculley.