faux témoignage oor Turks

faux témoignage

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

yalancı tanıklık

naamwoord

voorbeelde

Sur la foi de ce faux témoignage.
Yasadışı ifade yüzünden.

Tu ne commettras pas de faux témoignage.
" Yalancı şahitlik yapmayacaksın. "

Corruption non signalée et faux témoignage sont de graves délits.
Julien, yolsuzluğu bildirmemek ve yalan ifade vermek ikisi de ciddi suçtur.

Ils donnèrent crédit à de faux témoignages (Exode 20:16 ; Marc 14:55, 56).
(Çıkış 20:16; Markos 14:55, 56) Ve bir katili serbest bırakmak üzere gizlice anlaştılar; bu yüzden hem kendilerini hem de ülkelerini dökülen kandan suçlu duruma soktular.

Il a fait appel de la décision suite à un faux témoignage.
Ona karşı yapılan tanıklığın yalan yere olduğuna dayanarak... mahkumiyetini temyiz mahkemesine taşıyormuş.

Faux témoignage.
Yalan ifade.

Vous m'avez parlé de faux témoignage.
Az önce yalancı tanıklığı sordunuz.

Je ne ferai pas un faux témoignage pour gagner.
Bir davayı kazanmak için yalancı şahitlik yapmayacağım.

Une pour conduite dangereuse et l'autre pour faux témoignage.
Dikkatsiz sürücükten, diğeri ise yanlış bilgi vermekten.

Elle allait dire que tu as fait un faux témoignage dans l'affaire Cheslav.
Denise'in, Cheslav soruşturmasında senin yalan yere yemin ettiğini...

Savez- vous de quoi est passible le faux témoignage?
Yalan beyanda bulunmanın cezasını biliyor musunuz?

Nous pouvons gérer l'accusation de faux-témoignage.
Yalandan şahitliği hallederiz.

Si vous faites un faux témoignage...
Eğer yanlış ifade verirsen...

Disons que je peux forcer l'une de vous à faire un faux témoignage à Henri lorsqu'il reviendra.
Diyelim ki, hiçbirinizin Henry döndüğünde ona yanlış şahitlik etmesine müsaade edemem.

Un faux témoignage peut te valoir deux mois de prison.
Polisi yanlış bilgilendirme iki ay hapis cezası demektir evlat.

Et on va réinterroger Mme Garza pour tirer au clair son faux témoignage.
Bayan Garza'yı da yanlış ifade verdiği için getiriyoruz.

J'assistais à son faux témoignage quand j'ai pu m'enfuir
Polis attığı yalanı dinliyordum ve oradan kaçarak kurtuldum.

Tu vas être accusée de faux témoignage
Sahte suçlama yapmaktan yargılanacaksın

“Tu ne dois pas déposer de faux témoignage contre ton semblable.
Komşuna karşı yalan şehadet etmiyeceksin.

En fait, il aimait son voisin et ne faisait jamais de faux témoignage contre lui.
Aslında, komşusunu çok seviyordu ve ona karşı asla yalancı şahitlik yapmamıştı.

La peine pour faux témoignage est de cinq ans de prison.
Yalan ifade vermenin cezası beş yıl hapistir.

C'était un faux témoignage à grande échelle,
Bu, yalancı şahitlikte çığır açmaktı.

Vous êtes en état d'arrestation pour faux témoignage.
Şimdi yalan ifade vermekten seni tutuklayacağız.

J'ai jamais passé d'accord avec Tusk... pour qu'il fasse un faux témoignage en échange du pardon.
Ben hiç Raymond Tusk ile af karşılığı yalancı şahitlik yapması için anlaşmadım.

Avant de répondre, sachez que la loi sur le faux témoignage est très sévère
Cevap vermeden önce, Bayan Helm,...... sizi bu ülkede yalancı şahitlikle ilgili kanunun çok ciddi cezalar öngördüğü konusunda uyarmak isterim