homme d’état oor Turks

homme d’état

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

devlet adamı

Certains hommes d’État interrogeraient des astrologues et des médiums avant de prendre des décisions.
Bazı devlet adamlarının kararlar verirken medyumlardan ve astrolojiden medet umduklarına ilişkin haberler duyuluyor.

homme d’État

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

devlet adamı

Certains hommes d’État interrogeraient des astrologues et des médiums avant de prendre des décisions.
Bazı devlet adamlarının kararlar verirken medyumlardan ve astrolojiden medet umduklarına ilişkin haberler duyuluyor.

voorbeelde

Les animaux, les soldats, les hommes d’État ne l’émouvaient en rien.
Amiraller, askerler, devlet adamları onu hiç etkilemiyordu.

Lincoln fut un grand homme d'État.
Lincoln büyük bir devlet adamıydı.

Un homme d'État, ou un philosophe.
Belki bir devlet adamı olur ya da bir filozof.

LES hommes d’État ont fait de nombreuses déclarations à propos d’un nouvel ordre mondial qu’ils veulent élaborer.
DEVLET adamları, hazırlamak istedikleri yeni bir dünya düzeni hakkında çok şey söylediler.

Les hommes d'État ont autant besoin de chance que de sûreté de jugement.
Devlet adamlarının doğru karar vermeye olduğu kadar, şansa da gereksinimi vardır.

Et il existe une grande différence entre la perspective d'un analyste et celle d'un homme d'État.
Bir analistin bakış açısı ile bir devlet adamının bakış açısı arasında büyük farklılık vardır.

Je suis un homme d'état
Ben bir devlet adamıyım

Thénardier était un homme d’état.
Thènardier bir devlet adamıydı.

C'était un excellent homme d'État.
İyi bir devlet adamıydı, Watson.

Aujourd’hui, bon nombre d’hommes d’État déplorent la difficulté de trouver des personnes compétentes pour entrer dans un gouvernement.
Günümüzde birçok politikacı hükümette görev alacak yetenekli kişiler bulmanın zorluğundan yakınıyor.

b) Qu’a déclaré un homme d’État anglais quand il a vu ce qui se passait en août 1914?
(b) Ağustos 1914’te olanları gören bir İngiliz devlet adamının tepkisi neydi?

Quelle que soit la réponse des experts, l'homme d'État ne peut adopter la démission comme principe d'action politique.
Akademik cevap ne olursa olsun, devlet adamı bir politik ilke olarak yetkilerinden vazgeçmeyi kabul edemez.

Ton père est un homme d'État.
Baban dürüst bir devlet adamı.

En 1918, influencés par la droite qui prônait l'autodétermination... plusieurs prétendus hommes d'État aliénés ont réorganisé l'Europe centrale.
1918'de " halkların kendi kaderlerini tayin hakkı " ikliminde Orta Avrupa, devlet adamı olarak isimlendirilen bazı aptallar tarafından parçalanarak yeniden şekillendirildi.

Sans le savoir, cet homme d’État indiquait le vrai moyen de remédier à cette crise.
Bu hükümet yetkilisi farkında olmadan, tehdit oluşturan bu tıbbi buhranı durdurma konusunda doğru yöne işaret ediyordu.

Des hommes d’État ainsi que des organisations caritatives bien intentionnés ont proposé des solutions.
İyi niyetli hükümet görevlileri ve yardım kuruluşları bu durumu değiştirmek üzere kuşkusuz çareler aramaktadır.

Avec un peu de bon sens, vous auriez pu être un homme d'État.
Biraz sağduyulu olsan, mükemmel bir devlet adamı olurdun.

Dans la théorie de Wilson, on demande aux hommes d'État d'appliquer des principes universels à des cas spécifiques.
Wilson’ın görüşüne göre, devlet adamlarının, evrensel prensipleri, özel olaylara uygulamaları gerekir.

Ces hommes d’Église étaient aussi des hommes d’État puissants.
Bu din adamları aynı zamanda güçlü devlet adamlarıydı

Un grand nombre de généraux et d'hommes d'État sont issus de cette famille.
Çok sayıda devlet adamı ve asker yetiştirmiş seçkin bir aileden geliyordu.

A notre rencontre, vous désiriez devenir un grand homme d'État.
Lordum, sizinle ilk tanıştığımızda,... bana büyük bir devlet adamı olmak istediğinizi söylemiştiniz.

Comme hommes d'État, comme êtres humains civilisés.
Laf kalabalığı, ateşli saldırı olmayacak.

Toutefois, il existait une énorme différence entre les deux hommes d'État anglo-saxons.
Ancak iki Anglosakson devlet adamı arasında çok büyük bir fark vardı.

Il n'oublia jamais son ambition de devenir un grand homme d'État.
O büyük bir devlet adamı olma tutkusunu hiç unutmadı.

Karl Vaugoin (8 juillet 1873, Vienne - 10 juin 1949, Krems) était un homme d'État autrichien.
Carl Vaugoin (8 Temmuz 1873, Viyana - 10 Haziran 1949, Krems-Donau), Avusturyalı siyasetçi.