oncle oor Turks

oncle

/ɔ̃kl/ naamwoord manlike

Frère du père ou de la mère de quelqu'un.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

amca

naamwoord

Je sais que son oncle va lui présenter une femme.
Ben bugün onun amcası tarafından bir bayana tanıtılacağını biliyorum.

dayı

naamwoord

Oncle Tom est le frère de ma mère.
Dayı Tom benim annemin erkek kardeşidir.

enişte

naamwoord

Ok, bien, tu peux mettre une des vestes que oncle fred t'a laissé.
Tamam, peki, Fred eniştenin sana bıraktığı takımlardan birini giyebilirsin.

Amca

frère ou beau-frère du père ou de la mère

Mon oncle Bob a réparé mon horloge et maintenant elle indique l'heure correctement.
Amcam Bob saatimi tamir etti ve o artık zamanı doğru söylüyor.

emmi

naamwoord

Soortgelyke frases

si ma tante en avait, on l'appellerait mon oncle
halamın taşakları olsaydı, amcam olurdu

Mon oncle Charlie
Two and a Half Men

oncle paternel
Amca · amca · emmi · enişte

Oncle Vania
Vanya Dayı

oncle maternel
Dayı · dayı · enişte

oncle sam
sam amca

voorbeelde

Il s'agit de la première nuit où Natasha a rencontré ses nouveaux cousins, oncles et tantes.
Natasha'ya yeni kuzenler, amca ve halalarını tanıtıyorlar

Mon Oncle y est allé.
Bu yüzden amcamı gönderdim.

Dantès, vous direz à mon oncle que l’Empereur s’est souvenu de lui, et vous le verrez pleurer, le vieux grognard.
Dantès, amcama, imparatorun onu anımsadığını söyleyin, yaşlı askerin ağladığını göreceksiniz.

Tu as gagné le jackpot, oncle!
Büyük ikramiyeyi kazandın amca!

Merci, oncle K.
Sağol K Dayı.

L'oncle Sunder était une personne avide.
Sunder amca açgözlü pisliğin tekiydi.

Et un de tes " Occcupy idiots " a surgi devant le taxi juste devant moi dans un costume d'Oncle Sam, ce matin, et on s'est vautrés dans un chariot de miel.
Ve " Sam Amca " kostümü giymis gösterici aptallardan biri bu sabah gözlerimin önünde kendini taksinin önüne atti ve bir tankere çarptik.

Ce que je veux faire, c'est que chaque malade de Parkinson ressente ce qu'a ressenti mon oncle ce jour-là.
Yapmayı dilediğim, her Parkinson hastasını o gün amcamın hissettiği gibi hissettirmek.

De chez mon oncle, en ville.
Amcamın yanında, şehirdeyim.

Vous avez dû voir que mon oncle Jackie Burke était parmi nous.
Amcam Jackie Burke'nin burada olduğunu fark etmişsinizdir.

Oncle Wah et Yu So-chow filment un film d'action wuxia.
Wah Amca ile Yu So-chow bugün harika bir film çekecekler.

Il vient de perdre son oncle.
Adam amcasını yeni kaybetti.

Son oncle est maître-chien pour la chasse royale à Delhi.
Amcası Delhi Kraliyet Avcılığı'ndaki av köpeklerinin uzmanı.

Kjartan et mon oncle vont payer pour la mort de Ragnar, et j'aurais ces terres.
Kjartan ve amcam Ragnar'ın ölümünün bedelini ödeyecek ve o topraklar benim olacak.

Oncle Shekhar occupe tout mon temps.
Ama Shekhar amca ile meşguldüm.

Mon oncle Alfred n'est pas comme vous, ni maman non plus....
Alfred amca da sizin gibi değil, annem de...

Oncle Nick, joyeux Noël.
Nick amca, mutlu noeller.

En fait, il n'a aucun oncle du tout.
Aslına bakarsan hiç amcası yokmuş.

Je dois voir mon oncle un instant.
Bir dakika amcamı göreceğim.

Les oncles sont comme ça.
Bu doğru, amcalar ne var?

Mon oncle Hebon l'a lu dans un livre sur les fantômes de Louisiane.
Amcam Heben, bunu Louisiana hayaletleriyle ilgili bir kitapta gördüğünü söyler.

C'est l'oncle de ma mère, en fait.
O benim büyük amcam, aslında babamın amcası.

Ma mère me faisait chanter " Le Père Noël et son Super Traîneau "... devant un auditoire d' oncles et de tantes éméchés... pour se venger de mon père, je crois
Annem bana Noel Baba' nın Kızağı' nı söyletirdi.Kafayı bulmuş akrabalarımın önünde. Galiba sırf babama gıcıklık olsun diye

Tu as vu des photos de cet oncle Trent?
Şu Trent amcanın fotoğrafını gördün mü hiç?

Vous connaissiez mon oncle?
Henry amcamı tanıyordunuz demek.