pour l’instant oor Turks

pour l’instant

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

şimdilik

Mais pour l’instant, le train commercial de Shanghai reste unique en son genre.
Şanghay’daki tren şimdilik ticari alanda türünün tek örneği.

şu anda

bywoord

Même les animaux qui pour l’instant sont dangereux seront en paix avec les humains et entre eux. — Ps.
Şu anda tehlikeli olan hayvanlar bile hem insanlarla hem de birbiriyle barış içinde olacak (Mezm.

voorbeelde

De ce que j'ai vu pour l'instant, les vôtres ont tous les ingrédients d'une histoire classique comme Cendrillon.
Şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla, sende klasik Külkedisi hikayesinin temelindeki her şey var.

Pas pour l'instant.
Hayır yok.

Pour l’instant, tu te dis sans doute encore que je ne te manquerai jamais.
Şu anda büyük ihtimalle hâlâ beni özlemeyeceğini düşünüyorsundur.

Pour l'instant.
Şimdilik.

Pour l'instant, c'est secret.
Gerçekten şu anda sizinle paylaşamayacağım bir sır bu.

Sa Majesté me permet-elle de lui épargner ainsi qu'à son père le gibet... pour l'instant?
Majesteleri izin verirseniz onu ve babasını cellatın ilmiğinden kurtaracağım... şimdilik.

On enterre personne pour l'instant.
Hiç kimseyi gömemezsin.

L’homme faux n’est peut-être pas démasqué pour l’instant, mais voyez ce qui l’attend.
Sahtekâr birinin yalancılığı, o an açığa çıkmayabilir, fakat o kişinin geleceğini bir düşünün.

Nous n'avons pas de corps non identifié en attente pour l'instant.
Şu an tesiste kimliği tespit edilememiş bir ceset bulunmuyor.

Calme, pour l'instant.
Şimdilik bir şey yok efendim.

Elle a dû passer devant le bureau de l'Université et, pour l'instant, j'assure ses cours.
Bilirsin, yönetim kurulundan çekildi, Ve şimdilik, Şey, onun derslerine ben giriyorum.

Pour l'instant, je suis le seul à le penser.
Şu anda, sadece ben böyle düşünüyorum.

Eh bien, cela semble être notre meilleure piste pour l'instant.
Bu günlerde elimizde olan en iyi şey o.

Pour l'instant.
Evet, şimdilik.

Pour l'instant, je ne l'ai trouvée sur aucun site de rencontre.
Hiçbir randevu sitesinde bulamadım.

Il n'est pas là pour l'instant
Şu an burada değil.

Pour l'instant, ma vie est trop chaotique.
Hayatım bir süre için belirsiz olacak.

Napoléon et son millier d'hommes ne sont pas vraiment dangereux... pour l'instant.
Napolyon ve bin askeri bir tehlike oluşturmuyor... şimdilik.

Je pense que nous en avons assez pour l'instant.
Sanırım şimdilik yeterince bilgi aldık.

Pour l'instant, Almeida refuse de coopérer.
Almeida şu ana kadar işbirliği yapmayı reddetmiş.

Bien pour l'instant.
Şimdilik iyi.