yoruldum oor Engels

yoruldum

Vertalings in die woordeboek Turks - Engels

I'm tired

[ I’m tired ]

Phrase

I am tired (in need of rest or sleep)

Asosyal olmak istemiyorum ama yoruldum.
I don't mean to be unsociable, but I'm tired.

voorbeelde

Çok yoruldum.
I'm worn out.

Çok yoruldum ya.
I'm so tired.

İnsanların düşündüğü şeylerden yoruldum.
I am tired of people thinking things.

Meditasyon yapmaktan yoruldum ama sanırım işe yarıyor.
Ohm. Ohm getting tired of meditating, but I think it's working.

Yoruldum, Helen ve çok kötü bir misafir oldum...... sana çok teşekkürler ve Heck' e iyi geceler dilediğimi söyle
I' m tired, Helen, and I' ve been very bad company, so thank you and say good night to Heck for me

Gerçekten yoruldum artık.
I'm really getting tired...

Zaten böyle bir hayattan usandım ve yoruldum.
I'm sick and tired of a life like this already.

Beyni bu aralar ciddi şekilde yorulmuş durumda.
Well, you know, his brain was being seriously taxed.

Yoruldum.
Eh, tired.

Artık sıkıldım ve yoruldum sizden.
I'm sick and tired of you.

Yoruldunuz bayağı.
Tired, aren't you?

Yoruldum.
I'm tired.

Kendimden çok yoruldum.
I am so fucking tired of me.

Bu görevden yoruldum.
I am weary of the task.

Siz arkadaşlar yoruldunuz mu?
You two fellows tired?

Yorulmuşsundur.
You're tired.

Onlara anlatmaktan yoruldum
I' m tired of telling them

Nihayetinde anne veya babalarıyla karşı karşıya geldiklerinde ise çocuklar çoktan yorulmuş, utangaç, sessiz ve hatta üzgün olabilirler.
And when they get through to see their parent, they may be tired from a long journey, shy, tongue-tied, even upset.

benden sürekli kaçmandan yoruldum.
I'm tired of you running out on me all the time.

Çok yoruldum ya.
Man, I'm worn out.

Hayır, şundan yoruldum:
No, I'm exhausted from

Kuzen, amca bu eski kan davasından yorulduk artık.
Cousin, uncle, we are tired of this ancient vendetta.

Çok yoruldum, bekle.
I'm exhausted. Wait.

Baba, kaçmaktan ve çalmaktan yoruldum.
Dad, I'm tired of running and stealing.

Gerçekten yoruldum.
I'm tired.