sakinleştirmek oor Fins

sakinleştirmek

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

rauhoittaa

werkwoord
O kadar güçlüdür ki sirk hayvanlarını sakinleştirmek için kullanılır.
Se on niin vahvaa, että sillä rauhoitetaan sirkuseläimiä.
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

tyynnyttää

werkwoord
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Şimdi onu sakinleştirmek zorundayım.
Onko ammattikoulutusta tai mitään?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sakinleştirmek için elinden geleni yap.
Millä perusteella, jos saan kysyä?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu kadını sakinleştirmek için, normalde kullandığınızın üç katı sakinleştirici gerekir.
Osoitteet: a) Al-Razi Medical Complex, Jabal Al-Hussein, Amman, Jordania; b) P.O. Box #, Amman #, Jordania; c) P.O. Box #, Amman #, JordaniaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onu bir masaya bağlamışlar ve sakinleştirmek için sürekli ilaç veriyorlarmış.
Käsittäkseni sinustakin on tullut aika hyvä pilottiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
... stüdyodaki silahlı adamı sakinleştirmek için....
Tämä on parempaaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Travell bizi hayır oyu verenleri sakinleştirmek için durumu kurtaracak bir hareket olduğuna inandırmaya çalışmıştı.
Onnettomuus oli minun vikaniOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bundan birkaç dakika sonra, ofisinin hemen yanındaki toplantı odasına girip masanın diğer tarafına oturduğumda endişeli görünmüş olmalıyım ki Başkan Monson beni sakinleştirmek için şefkatlice konuştu.
Käytit häntä vain hyväksesiLDS LDS
Onları sakinleştirmek için benim de cevaplara ihtiyacım var.
Olisi pitänyt maksaa liputOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Leo kalabalığı sakinleştirmek için orada...
Lapsillesi pitää hankkia äiti ennen kuun loppuaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu arada, Jeffrey yi sakinleştirmek lazım.
aineet, jotka saattavat liekin vaikutuksesta räjähtää tai jotka ovat dinitrobentseeniä herkempiä iskuille tai hankaukselleOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ortalığı sakinleştirmek gerek.
Kenraali, älkääOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gerçeği anlatmadan önce sakinleştirmek için kaburgalarına birkaç kez vurdum.
OHJEET VALMISTEEN ANTAMISEKSI OIKEINOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bence vahşi canavarları falan sakinleştirmek için mükemmel bir zaman.
Jäsenvaltioiden on tunnustettava toisissa jäsenvaltioissa annetut sertifikaatit/akkreditoinnit, eivätkä ne saa rajoittaa palvelujen tarjoamisen vapautta tai sijoittautumisvapautta toisissa jäsenvaltioissa annettuihin sertifikaatteihin/akkreditointeihin liittyvistä syistä edellyttäen, että komissio on hyväksynyt sertifiointi/akkreditointiohjelmatOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Doğayı sevmek ve ondan korkmak, ona güvenmek ve gerektiğinde onu sakinleştirmek
Seura kelpaisi.- # minuuttiaopensubtitles2 opensubtitles2
Bir hekim olarak, elinizi tutup sizi sakinleştirmek isterdim.
Mistä olet kotoisin?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Psikopatları sakinleştirmekten başka meziyetimiz yok
Oletko sinä asianajaja?opensubtitles2 opensubtitles2
Sakinleştirmek için ilaç vermek zorunda kaldık.
Tarkoitatte kolmeltaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onu sakinleştirmek, aklını başına getirmek istedim.
Komitea antaa, tarvittaessa äänestettyään, lausuntonsa ehdotuksesta määräajassa, jonka puheenjohtaja voi asettaa asian kiireellisyyden mukaanOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Dişçiler de bazen gergin hastalarını sakinleştirmek için dinlendirici müzik çalıyor.
En tiennyt, että olet ääliöjw2019 jw2019
Tutukluları sakinleştirmek hakkındaki...... konuşmamızdan sonra?
Tilintarkastustuomioistuimen jäsenten palkkajärjestely ja erityisesti sen # ja # artiklaopensubtitles2 opensubtitles2
Kalabalığı sakinleştirmek için çocukları tehlikeye attılar.
Euroopan unionista tehtyyn sopimukseen, Euroopan unionin toiminnasta tehtyyn sopimukseen ja tietyiltä osin Euroopan atomienergiayhteisön perustamissopimukseen liitettävät pöytäkirjatOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ölmüş ruhları sakinleştirmek için bir ayin.
Tuo on yksityistäOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Şimdi onu sakinleştirmek zorundayım
Sitten Puregonin anto lopetetaan ja munasolun irtoaminen aiheutetaan antamalla ihmisen koriongonadotropiinia (hCG). • Keinoalkuiset lisääntymismenetelmät, esim. koeputkihedelmöitys (IVF) Lääkäri määrää aloitusannoksen, jolla jatketaan vähintään ensimmäisten neljän päivän ajanopensubtitles2 opensubtitles2
Bir çobanın yanında genelde şunlar olurdu: ekmek, peynir, zeytin ve kuru meyve gibi yiyecekleri taşımak için bir heybe ya da deri bir çanta, kalın ucuna keskin damtaşı takılmış, genelde 1 metre uzunluğunda ürkütücü bir silah olan bir çomak, bir bıçak, çobanın yürürken ve tırmanırken kullandığı bir değnek, bir su matarası, derin kuyulardan su çekmek için katlanabilir deri bir kova, sürüden uzaklaşan koyun ve keçileri korkutup geri dönmelerini sağlamak ve etrafta sinsice dolaşan vahşi hayvanları uzaklaştırmak için kullandığı bir sapan, vakit geçirmek ve sürüyü sakinleştirmek için çaldığı, kamıştan yapılmış bir kaval.
Haluan heidät turvaanjw2019 jw2019
Ayılmaya ve yeni bir hayata başlamaya o kadar heveslenmiştim ki kendimi sakinleştirmek için bir barda durup bir bardak içmem gerekti.
Tiedot toimittaneen TTJ-osapuolen on ilmoitettava muille osapuolille kaikista tekemistään oikaisuista tai poistoistaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
76 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.