sakız ağacı oor Fins

sakız ağacı

Vertalings in die woordeboek Turks - Fins

mastiksipistaasi

naamwoord

voorbeelde

Sakız ağacı kabuğuna saldırabilen yaşlı iri kahverengi ayın burada.
Tämä vanha karhu pystyy iskemään kuoren kumipuusta.

Güzel bir sakız ağacımız var...
Meillä on tämä kaunis kumipuu, ja...

Sakız ağacı kabuğuna saldırabilen yaşlı iri kahverengi ayın burada
Tämä vanha karhu pystyy iskemään kuoren kumipuusta

Burası uzun zamandır tatlı sakız ağaçları ile ünlüdür.
Paikka on tunnettu silkkiäispuistaan.

Şu sağdaki ağaç hattının üzerine yirmiliklerle ateş kusmanızı istiyorum
Haluan pommitusta metsärajaan

Sakın o ağacı yeme.
Älä syö sitä puuta.

Mavi ve turuncu ağacın sağındaki.
Se on sinisen ja oranssin puun vieressä.

Ağaçtan sağa dön.
Oikealle puun kohdalta.

Ağaçlar çok sakin
Puutkin ovat niin hiljaa

Ölü ağacın oradan sağa dönün.
Kääntykää oikealle kuolleen puun luona.

Soldaki sileceğimi çaldı. Sağdaki sileceğimi çaldı. Çam ağacı şeklindeki kokulu araba süsümü çaldı.
Hän varasti takapölykapselini. Hän varasti pyyhkijäni.

Muhtemelen ağaca tırmanmamızı sağlarsın.
Pitäisikö meidän sitten kiivetä puuhun?

Sonra, ileri kayan bu borunun dişleri ağaca tutunup direnç sağlarken diğeri ileri kayar.
Sitten jälkimmäinen vuorostaan tarrautuu puuhun, jolloin ensin mainittu puolisko liukuu eteenpäin.

Şimdi, sağ taraflarında, General McLaws var. Daha ileride, ağaçların arasında ve sağda, Pickett ve Hood yer alıyor.
Kenraali McLaws on heistä oikealla - ja tuolla metsikössä ovat Pickett ja Hood.

Sakın bana 8 yaşamın boyunca ağaca hiç tırmanmadığını söyleme.
Älä vain sano ettet ole kahdeksan eliniän aikana kertaakaan kiivennyt puuhun.

Menengiç (Çitlenbik) (Pistacia terebinthus), sakız ağacıgiller (Anacardiaceae) familyasından bir ağaç türü.
Tärpättipistaasi (Pistacia terebinthus) on sumakkikasvien (Anacardiaceae) heimoon kuuluva puu.

Wesley, eğer bir gün, isminin baş harflerini ağaca kazıyacağın biriyle tanışırsan sakın eğitimine engel olmasına izin verme.
Wesley, jos tapaat jonkun jonka nimikirjaimet haluaisit kaivertaa puuhun älä anna sen häiritä opintojasi.

Malzemelerimi ağacın tepesindeki bir sincap yuvasında saklardım
Säilytin ennen meikkejäni puussa olevassa oravankolossa

Malzemelerimi ağacın tepesindeki bir sincap yuvasında saklardım.
Säilytin ennen meikkejäni puussa olevassa oravankolossa.

Rengârenk çiçekler, çalılar, çeşitli meyva ağaçları, güzel manzaralar, pınarlar ve sakin göller mi aklınıza gelir?
Näetkö mielikuvituksesi silmin värikkäitä kukkia, pensaita, hedelmäpuita, ihastuttavia maisemia, lähteitä ja tyyniä, kirkasvetisiä lammikoita?

Ağaçlar, bir yandan serinletici gölge sağlarken, diğer yandan oksijen ve çok defa keyif verici güzel kokular yayarak atmosferi tazeler.
Puut luovat vilpoisan varjon ja raikastavat ilman luovuttaessaan happea ja levittäessään usein suloista tuoksua.

Tiyatroya doğru giden yaya yolu çam ağaçlarının karanlık silüetleri altında hafifçe aydınlatılmış, sakin bir yoldu.
Jalkamiehet tulevat teatteriin hiljaista, pehmeästi valaistua kävelytietä pitkin, jota varjostavat tummat männyt.

Sağda solda küçük çocuklar oynuyor, caddenin karşı tarafında bir ağaçta bir kuş ötüyordu.
Pikku lapsia leikki siellä täällä ympärillä, pieni lintu lauloi puussa kadun toisella puolen.

Ailenizle bir piknik ya da dostlarla bir gezinti yapmak üzere, içinde çiçekler, gölge veren ağaçlar, çimenlikler ve gölcükler bulunan sakin bir parkı tercih etmez miydiniz?
Ovatko rauhalliset puistot ruohokenttineen, kukkineen, varjostavine puineen ja lammikkoineen sellaisia paikkoja, joihin mielelläsi teet perheesi kanssa huviretkiä tai jonkun ystäväsi kanssa kävelyretkiä?

Başımızı kaldırıp büyük bir incir ağacının üst dallarına baktığımızda 20, 30 kadar şempanzenin sakin sakin incir yediğini görüyoruz.
Kun tiirailemme korkean sykomorin leveään latvustoon, näemme oksilla ehkä 20–30 simpanssia mutustelemassa noita makupaloja kaikessa rauhassa.