bacak oor Koerdies

bacak

/badʒak/ naamwoord

Kasıktan ayak bileğine kadar uzanan bir hayvan (ve insan) uzvu.

Vertalings in die woordeboek Turks - Koerdies

ling

naamwoord

laq

lûlaq · pê · pî · teşk · çîm · çîp · şeq · nig

Soortgelyke frases

bacak arasında pişik oluşması
şeliqîn

bacağın diz kapağı ile ayak topuğu arasındaki bölümü
boqil

giyilerin bacak arası kısmı
navran

hayvanlarda ön bacaklar
pîl

voorbeelde

14 Aralık 2016’da tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Mahalli’ye MS, yüksek tansiyon, fizik tedavi ve bacağına şok tedavisi uygulanıyor.
Mahallî di 14ê Kanûna Pêşiyê de hatibû girtin û ji bo Girtîgeha Sîlîvrîyê hatibû rêkirin lê ji ber nexweşiyên wî ew li nexweşxaneya Cerrahpaşayê dihat dermankirin.

“Önkol'un cesedinde ayaklar, bacaklar sağlamdı. Yerde de bir çukur yoktu. Bu mayın ihtimalini ortadan kaldırıyor.”
Serdar Çelebî yek ji parêzerên Komeleya Mafên Mirovan a Ewropayê ye. Wî di 2009ê de eşkere kiribû ku çêdibe Onkol bûbe armanca êrîşekê.

O kısa zamanda ne yapacağımı bilemedim. Ancak, "Euna, bacaklarımı hissetmiyorum" dediğinde onu orada öylece bırakamazdım.
نەمدەزانی لەو کاتە کورتە چی بکەم، بەڵام دەمزانی ناکرێ لەوێدا بەتەنیا بەجێبهێڵم کاتێک وتی، "ئیونا هەست بە قاچەکانم ناکەم. "

Sağ bacağı 2004 yılında felç oldu.
قاچی ڕاستی ئیفلیج بووە لە ساڵی ٢٠٠٤ دا

Gazeteci Can Dündar 6 Mayıs Cuma günü MİT TIR'ları ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle yargılandığı duruşmaya ara verildiğinde adliyenin önünde silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırıda Can Dündar yara almazken, seken kurşun NTV muhabiri Yağız Şenkal'ın bacağına isabet etmişti.
Rojnameger Can Dundar di 6ê Gulanê de dema ji ber nûçeya TIRên MITê dihatin dadkirin û navber dane rûniştina dozê li ber derê dadgehê rastî êrişa çekdarî hatibû. Di encama wê êrişê de tiştek bi Dundar nebû lê guleyek li çokê nûçegihanê NTVê Yagiz Şenkal ketibû.

Yere düştüğünde, her iki bacağını da kırdı ve çalılıklarda saklanmak için karnı üzerinde sürüklenmek zorunda kaldı.
کە کچەکانى دەگواستەوە کە بازى دا هەردوو قاچى شکا، وە دەبوایە بە سنگە خشکێ بڕوات .

Bacaklarını görüyorsunuz.
ئەو لەناوەوەیە، دەتوانیت لاقەکانی ببیت

Bacaklarınızı kaldırın.
Lingên xwe rakin.

bacağı çok uzun onun için ona şalvar olmuyor
Çîpa wî pir dirêje ji bo wî şalwar ji wî ra nabe

Bu arada iki gün önce, bunu aşağıda yarış sahasında filme çekecektik, ve arabanın içine bir adam aldık, ve arkada bir kameraman vardı, ama sürüşün yarısında, bana bacağında -- Sanırım bir dokuz milimetreydi, olduğunu söyledi.
با لەبیرم نەچێت، دوو ڕۆژ لەمەو بەر کاتێک کە ئێمە ئەم فیلمەمان ئامادە دەکرد لەوێ، لەسەر مەیدانی پێشبڕکێکان کوڕێکمان کردە ئۆتۆمبیلەکەوە وێنەگرێکیشمان لەدواوە هەبوو لە نیوەی ڕێگەکەدا، پێی ووتم شتێکی هەبوو وابزانم شتێکی قەبارە نۆ ملیمەتری یان شتێک لە نێوان قاچەکانیدا گیر بوە

Bacak bacak üstüne atmış birisinin karşısında oturuyorsanız, siz de bacak bacak üstüne atabilirsiniz.
Ku hûn cem yekî lingê xwe li ser hev re avêtî bin, hûn ê jî wisa bikin.

Ve hayati organlarıma oksijen sağlamak için kol ve bacaklarımdan kanımın uzaklaştığını, kan akımımın yön değiştirdiğini biliyordum.
دهمزانی کهئهوه بهناو خوێنم دا هاتوچۆدهکات کاتێک خوێنهکه ڕادهکات لهدهستی ههوڵدانهکانت بۆدهست خستنی ئۆکسجین بۆ ئهندامه گرنگهکان

Baluken, dün Ankara’da bacağından ameliyat olmuştu.
Îdrîs Baluken duh li Enqereyê ji çokê xwe ameliyat bû.

Bir kadının kolaylıkla bacaklarının arasına bakıp cinsel hikâyesini göremezsiniz.
ناتوانی سەیری نێوانی هەردوو قاچی ژنێک بکەیت و مێژووی سێکسکردنی بخوێنیتەوە.

Baluken’in 16 Şubat’ta bacağından bir ameliyat geçirmek üzere hastaneye yattığı belirtilmişti.
Dadgeha Cezayên Giran a Amedê ya 1. ku ji Dadgeha Cezayên Giran a Amedê ya 8. bilidtir e, biryar betal kir û biryara girtina Balûkenî da.

Klavyenin aynı zamanda tarayıcının içinde sırtüstü uzanmış deneğin bacaklarının üstüne koyabileceği bir yastığı mevcuttur.
بەم شیوەیە کار دەکات ، لە ڕاستیدا ئەمە هیچ دەنگێک بەرهەم ناهێنێت

Kürdistan Kürt ulusunun iradesi olmaksızın parçalandı, dört parça oldu. Yani her iki bacağı ve kolları kesildi.
Kurdistan ji dervayê îradeya neteweyê kurd ve hatiye perçekirin, bûye çar perçe. Yanî herdû ling û herdû milên wê birîne.

Sol bacağım uyuşuyor
ھەستەکەم قاچی چەپم سر دەبێت

“Ben içeri girmek konusunda tereddüt edince, bacaklarımı tekmeleyip bağırmaya başladılar. İçeri girdiğim anda da beni dövmeye başladılar. Tüm güçleriyle değil, sanırım sadece korkutmaya çalışıyorlardı, ama yüzüme vuruyorlardı. Bana ‘terörist’, ‘ajan’ ve ‘Who is Demirtaş’ (Demirtaş kim) diye bağırmaya devam ettiler.
“Dema min teredut kir ku ez biçime hundir, peyînan li çokên min dan. Ez çawa ketime hundir li min xistin. Dixwestin ku min bitirsînin. Li rûyê min, nava çavên min dixistin. Ji min re digotin “terorîst”, “ajan” û Who is Demirtaş (Demirtaş kî ye?)”.

Martı buzun üzerindeyken bacaklarındaki ısı değiştiriciler ayağından gelen soğuk kanı ısıtır.
Çaxê peleçemk li ser cemedê ye, „germguherên“ di qorên wê de xwîna sar, a ku ji lingên wê tê, germ dike.

11. dakikada bacaklarımda zonlama hissi oluştu, dudaklarımı da cidden tuhaf hissetmeye başladım.
لهخولهکی (١١) دا ههستم کرد بەلهدهست دانی ههستی قاچه کانم وهلێوهکانم دهستی کرد بهشتێکی نامۆ

Yılmaz Encü, Gülyazı Alay Komutanlığı’ndan ateşlenen toplar nedeniyle bir bacağını kaybetmiş ve Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı.
Di encama topbarana Fermandariya Leşkeran ya Gulyaziyê de lingê Yilmaz Encu jê bûbû û wî biribûn Nexweşxaneya Dewletê ya Şirnexê.

Bu bacak, sağ bacağı korkunç bir darbe alıyor, çünkü arkadaşlarına, kendi kardeşlerine yetişmek için yarı emeklemek zorunda, çünkü öyle hareket etmesi koltuk değnekleriyle yürümekten daha hızlı.
قاچی ڕاستی عومەر لە ئێستادا ئازارێکی زۆری هەیە چونکە پێویستە ئەو بە نیوەیی ڕایبکێشێت چونکە جوڵانەوەی بەو شێوەیە خێراترە تا بە هاوڕێکانی بگاتەوە ،تا بە خوشک و براکانی بگاتەوە تا بەدارشەقەکانی هەڵسێت و بڕوات

Küçük kurbağa bacakları var.
ئهو قاچه بۆقیە بچوکانه

(Kahkahalar) ...bir de kırık bir bacakla.
پێکەنین قاچێکیشی شکابوو