devre dışı bırakmak
menyahdayakan
bırakmak oor Maleis
bırakmak
Vertalings in die woordeboek Turks - Maleis
berangkat
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Seni bırakmak istemiyorum!
Kalau begitu putuskanlah, kakakOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Üvey babamı ve Berlin'i bırakmak arasındaki seçimini yaptı.
Dia tak beritahu apa, sebab dia takutkan kamu!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bunun için yapabileceğimiz şeylerden biri, günahı bırakmak ve kendi çabamızla doğru biri olabileceğimizi düşünmekten vazgeçmektir.
Max Payne masih hidupjw2019 jw2019
Fakat bazen içimden bu mücadeleyi bırakmak geliyor.
Jadi kita akan Princeton, dan itu tanggung jawabmu untuk memastikan kita teler saat kita makan burger itujw2019 jw2019
Bunun da en güzel yolu, geçmişi geçmişte bırakmaktır.
Ayuh... ia akan disisihkanOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Elektronik cihazlarımızı bir süreliğine bir kenara bırakmak ve onlar yerine kutsal yazıların sayfalarını çevirmek ya da aile ve arkadaşlarınızla sohbet etmeye zaman ayırmak dinlendiricidir.
Aku nak dia di bunuh di daratan!LDS LDS
Çatışmayı bırakmak zorundayız.
Aku tidak akan mengalami ini lagiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fakat ben hiçbir şey için öncülüğü bırakmak istemedim.”
Seperti ayah, seperti anakjw2019 jw2019
Ailem Batı Oregon, ABD’de yaşıyordu ve biz genel konferansa katılmak ve abimi misyoner eğitim merkezine bırakmak için Utah’a gittik.
Aku datang untuk belajarLDS LDS
Bizi savunmasız bırakmak için çocuk gibi yapılmış.
Biarkan Boss Besar istirahat dengan damaiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir çocuğu böylesi bir ıstırapta bırakmak hiç merhametlice değil.
Kamu sedang terbakarOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fish'i oyun dışı mı bırakmak istiyorsun?
Pertaruhkan nyawa memang sukarOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onları arkada bırakmaktan suçluluk duyma diye
Oozaru bisa dikalahkan dengan iniopensubtitles2 opensubtitles2
Oluruna bırakmak mı dediniz, hanımefendi?
lni pengalaman yang memuaskan.- Lihat siapa yang datang.- Datang melihat pertunjukan?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Seni özgür bırakmak uğruna.
Menurut Puan Pomfrey, satu lagi minit aku mungkin kehilangan tangan akuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fakat iz bırakmak isteyen her bilim insanı gibi, zor bir problem seçerek, bunu çözüme kavuşturması gerektiğinin de farkındaydı.
Tidak Dapat Lancarkan ProsesQED QED
7 Kutsal Kitabı inceleyen biri eşinin muhalefetiyle karşılaşırsa, tek çözümün incelemeyi bırakmak olmadığını anlamasına yardım etmeliyiz.
Jadi menurutmu ini adalah tindakkan CIA?jw2019 jw2019
Ve Korihor ona şöyle dedi: Çünkü ben, atalarınızın aptalca geleneklerini öğretmiyorum ve bu halka, onların üzerinde güç ve yetki gasp etmek ve onları cahillik içinde bırakmak için söylediğiniz sözlere göre başlarını eğip yerin dibine geçmelerini ve eskiden kalma papazların başlattığı saçma sapan tören ve kurallara bağlı kalmalarını öğretmiyorum.
Dia seorang temanLDS LDS
En fazla üç yapabilirim diyordum ama üçten sonra yarım bırakmak istemedim ve kalanını da bitirdim.
Hidupkan kesan GUIOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bana şeker bırakmak gibi birşey.
Bilangan set bingkai formulaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onları geride bırakmak için yeterli şeyler biliyorum
Sedangkan ibuku saja kadang sulit mengingat namakuopensubtitles2 opensubtitles2
Seni serbest bırakmak istiyorum.
Ini tidak dapat seakurat bagan modernOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Şu an yapacağımız en iyi şey Hershel'ı biraz rahat bırakmak.
Bagaimana aku boleh di sini?Dengan akuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Beni bırakmak zorundasın aksi halde ikimiz de öleceğiz.
Ralat nyahsulitOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bende sizin kadar onları serbest bırakmak istiyorum!
Kau tidak perlu melakukan sesuatuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 14 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.