Denizaltı oor Portugees

Denizaltı

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Submarino

Denizaltı, okyanusun derinliklerinde saklandı.
O submarino se escondeu nas profundezas do oceano.

submarino

adjective noun

Denizaltı, okyanusun derinliklerinde saklandı.
O submarino se escondeu nas profundezas do oceano.

denizaltı

Noun

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

submarino

naamwoord manlike

Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim.
Nunca vi um submarino amarelo na vida.

voorbeelde

Fakat bir diğer becerikli denizaltı komutanı Endrass, U-567 ile birlikte sulara gömüldü [ 21 ].
Mas Endress, outro ás dos U-boats, foi afundado com o seu U-567.

Denizaltı taslaklarını nereden biliyorsun?
Como sabias dos diagramas do submarino?

Ya da " Çılgın Denizaltı " filmindeki Yüzbaşı Tom Dodge.
Ou o Comandante Tenente Tom Dodge em Down Periscope!

Adadan gitmek için kullandığın denizaltı.
O que usa para sair e entrar na ilha.

saat boyunca açık denizlerdeki tüm denizaltı sinyallerini... çözersek bunu avantaj olarak kullanabiliriz
Mas se pudermos usá- lo a nosso favor, podemos decifrar todos os sinais enviados por todos os submarinos em alto mar, durante # horas

Yeni derin dalış denizaltı araçlarına ihtiyacımız var.
Precisamos de novos submarinos de profundidade.

Bu bir denizaltı gemi değil
Brice... por parte de todos a bordo deste navio.Este é um barco Você é uma visita, não um navio

Güneş enerjisiyle çalışan bir denizaltı olarak düşün.
Pensa nele como um submarino movido a energia solar.

Vay canına, ilk defa batan bir denizaltı görüyorum.
É a primeira vez que vejo um submarino ser destruído.

Denizaltı 12'den 15 megatona çıkarıldı.
O submarino lançou entre 12 e 15 mega toneladas.

Avantajları aynı zamanda füzenin de içinde olan denizaltı platform kodlarını hâlihazırda hacklemiş olmaları.
A vantagem deles é que já têm o código do submarino, que também está no míssil.

Denizaltı emniyette.
O submarino está salvo.

Denizaltı bizi 6 saat içinde Shanese'den alacak.
O submarino virá buscar-nos em Shanese em seis horas.

Biz geçen yıl orada 4 denizaltı kaybettik.
Perdemos quatro submarinos lá no ano passado.

Denizaltı şimdi o çılgın adamın ellerinde
Agora está nas mãos daquele maluco.

Bu bir denizaltı değil.
Não é um submarino.

214 metrede bu denizaltı çatlar.
A 700 pés ( 233 m ), o submarino poderia rachar.

Denizaltı tamirat işi değişiyor.
Os resgates marítimos mudaram.

Nükleer füzeli bir denizaltı mı?
De míssil balístico?

O zaman denizaltı, iticileriyle hareket etmeyi deneyebilir... ve eğer bu da yeterli gelmezse, çeşitli aygıtları bırakabiliriz.
Então o submarino pode tentar subir usando seu empuxo e se isso não bastar, podemos descartar vários acessórios.

24 saat boyunca açık denizlerdeki tüm denizaltı sinyallerini... çözersek bunu avantaj olarak kullanabiliriz.
Mas se pudermos usá-lo a nosso favor, podemos decifrar todos os sinais enviados por todos os submarinos em alto mar, durante 24 horas.

Soğuk Savaşın sembollerinden biri Ohio sınıfı denizaltı, kendi sınıfında sessiz ve derinden gitmek için tasarlanan 18 denizaltıdan biri olup... 20 dolar bu adamı 24 saat dolmadan alaşağı ederiz diyor.
Um símbolo da Guerra Fria, o submarino da classe Ohio é um dos 18 em sua classe feito para funcionar de forma silenciosa... 20 pratas que acabamos com esse cara em 24 horas.

Kaptan Gates, Teğmen Bloome Bir denizaltı uzmanıdır..
Capitão Gates, o Tenente Bloome é especialista em submersíveis.

Üst tarafta köprü, mini denizaltı, eski bir helikopter...... her tür radar, sonar ve su altı çekim aygıtlarımız var
No alto temos a ponte, um mini- submarino, um helicóptero velho... e todo tipo de radares e sonares e bugigangas de filmagem

Tam üstümüzde bir denizaltı var.
Eu tenho um submarino direto em cima de nós.