tekerlekli oor Albanees
tekerlekli
Vertalings in die woordeboek Turks - Albanees
triçikël
Hayatımı kolaylaştırmak için elle pedal çevirerek sürülen üç tekerlekli bir bisiklet aldım.
Për të lehtësuar gjërat, bleva një triçikël që pedalohej me duar.
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Buraya hemen bir tekerlekli sandalye!
Mirë babi.Në rregull babiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tekerlekli sedyeler
Nuk e di, në një lloj vrime në kohë dhe hapësirëtmClass tmClass
Tekerlekli sandalyedeki birisi nasıl Beyonce'yi oynayamazsa, Beyonce de tekerlekli sandalyedeki birisini oynayamaz.
Sepse kjo është e pamundurted2019 ted2019
Marion, babam tekerlekli sandalyede.
Duhet të mblidhesh pakOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Yani tarayıcınızda oturum açtıktan sonra, her şey tekerlekli bir Skype'a benziyor.
Qfare po ndodhe?QED QED
Bir tekerlekli sandalye için minimal eğim ve azaltılmış dikey sirkülasyon gerek.
Po, faleminderitted2019 ted2019
Sadece buradaki askerlerin ya da Amanda'nın ve tekerlekli sandalyelilerin değil ama herkesin hayatını.
Ai s' ka bërë asgjë të keqeQED QED
“Tekerlekli sandalyedeki adam” diye cevap verdi.
Do të jem aty duke të priturjw2019 jw2019
Sonuçta hiçbir genç tekerlekli sandalyeye mahkûm olmak istemez.”
Dhe ata i pëlqejnë në veçanti amerikanëtjw2019 jw2019
Örneğin, Le Mans’da 80’li yaşlarındaki üç hemşiremiz iki saat boyunca posta kutularına broşür attı ve tekerlekli iskemleyle dolaşan bir birader tren istasyonunun önünde broşür dağıttı.
Ah, askush me rëndësijw2019 jw2019
40 yıl önce meydana gelen kaza, gösteri ve seyahatlerle dolu bir yaşam hayalimi elimden aldı ve beni tekerlekli sandalyeye mahkûm etti.
Do të më mungoshjw2019 jw2019
Şimdi ise tekerlekli sandalyeye bağımlıyım.
Shpresoj që do të ketë një dasëmjw2019 jw2019
Temyiz mahkemesindeki ilk savunma Haziran 1997’de başladı; Misae artık solgun görünüyordu, ancak azimle tekerlekli sandalyede bu görüşmelere katıldı.
Jeni në rrezikjw2019 jw2019
Ayrıca çenemle kontrol edebildiğim akülü bir tekerlekli sandalye sayesinde güzel havalarda dışarı çıkıp insanlarla konuşuyorum.
Ju nuk po vini?jw2019 jw2019
Tekerlekli sandalyeye bağlı olduğu halde evinden çok uzaklara yolculuğa çıkıyordu.
E di si bëhet nëpër dasma që njerëzit japin fjalime përkujtimore përpara kamerës, saktë?jw2019 jw2019
Tekerlekli sandalyede olmasının sebebi onlar, sanırım
Jo, jo, ju lutem, jam shtatzane.Ju lutem!opensubtitles2 opensubtitles2
Tekerlekli sandalyeye mahkum ve görme engelli vatandaşlar, Sırbistan’ daki devlet kurumlarının yarısına giremiyor
Kjo mund të jetë shumë e rrezikshmeSetimes Setimes
1971 - Apollo 15 astronotları David Scott ve James Irwin, ay yüzeyinde 4 tekerlekli bir araçla gezdiler.
Jo, mund ta bëj këtëWikiMatrix WikiMatrix
Tekerlekli sandalyede oturuyor olsam ve kendi başıma pek bir şey yapamasam da Yehova’nın benim için yaptıkları üzerinde sık sık düşünüyorum. Bu dayanmama yardımcı oluyor. Yakında bu kötü ortam sona erecek.
Çfarë dreqin je ti?jw2019 jw2019
Kimi yerlerdeyse, duygu yoğunluğunun yaşandığı kalabalık dinsel ayinler sırasında iyileştiklerini iddia eden hastalar, tekerlekli sandalyelerinden fırlayarak ayağa kalkar veya koltuk değneklerini atarlar.
Duhet të jem shumë në ankth, kështu?jw2019 jw2019
Taşıma amaçlı üç tekerlekli araçlar
QetësohunitmClass tmClass
Örneğin eğer etrafındaki bazı kişilerin senin tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğunu görerek tedirgin olduğunu fark edersen onları rahatlatmaya çalış.
Por ashtu si dhe më i rëndomti ai nuk mund ta ndalonte plakjenjw2019 jw2019
Tekerlekli sandalyede oturan birini gördüğümüzde, yürüyemediklerini varsayarız.
Me këdo të fIasin, dua të ndiqet nga një anëtar i skuadrësted2019 ted2019
Yaşadığı olaydan en kötü etkilenen Barry. O, son 11 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkûm.
U nisën në kohëjw2019 jw2019
Bir Yöresel İnşa Heyetinin başkanı, tekerlekli sandalyeye bağlı olmasına rağmen, bölgedeki zararı saptamak üzere iki gün yolculuk yaptı.
Nuk e dija që Greis ishte në fshatjw2019 jw2019
201 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.