alet
Definisie in die woordeboek Turks
alet
/ɑ.ɫet/
sinonieme
araç · aygıt · cihaz · maşa
grammatika
declension of alet
possessive forms of alet
predicative forms of alet
ast:alet chr:alet
| singular (tekil) | plural (çoğul) | |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | alet | aletler |
| definite accusative (belirtme) | aleti | aletleri |
| dative (yönelme) | alete | aletlere |
| locative (bulunma) | alette | aletlerde |
| ablative (ayrılma) | aletten | aletlerden |
| genitive (tamlayan) | aletin | aletlerin |
| benim (my) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | aletim | aletlerim |
| definite accusative (belirtme) | aletimi | aletlerimi |
| dative (yönelme) | aletime | aletlerime |
| locative (bulunma) | aletimde | aletlerimde |
| ablative (çıkma) | aletimden | aletlerimden |
| genitive (tamlayan) | aletimin | aletlerimin |
| senin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | aletin | aletlerin |
| definite accusative (belirtme) | aletini | aletlerini |
| dative (yönelme) | aletine | aletlerine |
| locative (bulunma) | aletinde | aletlerinde |
| ablative (çıkma) | aletinden | aletlerinden |
| genitive (tamlayan) | aletinin | aletlerinin |
| onun (her/his/its) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | aleti | aletleri |
| definite accusative (belirtme) | aletini | aletlerini |
| dative (yönelme) | aletine | aletlerine |
| locative (bulunma) | aletinde | aletlerinde |
| ablative (çıkma) | aletinden | aletlerinden |
| genitive (tamlayan) | aletinin | aletlerinin |
| bizim (our) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | aletimiz | aletlerimiz |
| definite accusative (belirtme) | aletimizi | aletlerimizi |
| dative (yönelme) | aletimize | aletlerimize |
| locative (bulunma) | aletimizde | aletlerimizde |
| ablative (çıkma) | aletimizden | aletlerimizden |
| genitive (tamlayan) | aletimizin | aletlerimizin |
| sizin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | aletiniz | aletleriniz |
| definite accusative (belirtme) | aletinizi | aletlerinizi |
| dative (yönelme) | aletinize | aletlerinize |
| locative (bulunma) | aletinizde | aletlerinizde |
| ablative (çıkma) | aletinizden | aletlerinizden |
| genitive (tamlayan) | aletinizin | aletlerinizin |
| onların (their) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | aletleri | aletleri |
| definite accusative (belirtme) | aletlerini | aletlerini |
| dative (yönelme) | aletlerine | aletlerine |
| locative (bulunma) | aletlerinde | aletlerinde |
| ablative (çıkma) | aletlerinden | aletlerinden |
| genitive (tamlayan) | aletlerinin | aletlerinin |
| simple present | singular | plural |
|---|---|---|
| ben (I am) | aletim | aletlerim* |
| sen (you are) | aletsin | aletlersin* |
| o (he/she/it is) | alet / alettir | aletler* / aletlerdir* |
| biz (we are) | aletiz | aletleriz |
| siz (you are) | aletsiniz | aletlersiniz |
| onlar (they are) | aletler | aletlerdir |
| simple past | singular | plural |
| ben (I was) | alettim | aletlerdim* |
| sen (you were) | alettin | aletlerdin* |
| o (he/she/it was) | aletti | aletlerdi* |
| biz (we were) | alettik | aletlerdik |
| siz (you were) | alettiniz | aletlerdiniz |
| onlar (they were) | alettiler | aletlerdi |
| indirect / unwitnessed past | singular | plural |
| ben (I was) | aletmişim | aletlermişim* |
| sen (you were) | aletmişsin | aletlermişsin* |
| o (he/she/it was) | aletmiş | aletlermiş* |
| biz (we were) | aletmişiz | aletlermişiz |
| siz (you were) | aletmişsiniz | aletlermişsiniz |
| onlar (they were) | aletmişler | aletlermiş |
| *Not used, but perhaps rarely - chiefly grammatical formations. Note: Plural forms are not used with adjectives. | ||
Alet
voorbeelde
Advanced filtering
O yarığı kapatabilecek alet vardı ya sakladığın? Adı Gamma Topu.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Üzgünüm böldüğüm için sizin kocaman aletlerinizi yuvarlarken, ama, Taji, dışarıda çok güzel genç bayan seni bekliyor.QED QED
Alet kutusunu havaya kaldırıp, sırtını dönerek iş tulumunun sırtındaki portakal logosunu gösterdi.Literature Literature
"""İki hançer, birkaç bıçak ve aletlerim."""Literature Literature
Bu olgunun ta kendisi, alet yapmayla dil arasında sıkı bir bağlantının çarpıcı kanıtıdır.Literature Literature
1881'de ateş kullanarak cerrahi aletlerin sterilize edilmesini teşvik etti.WikiMatrix WikiMatrix
Aynı zamanda, bu duygu beni bir çeşit ruhani bir yolculuğa çıkartıp gerçekten dünyanin bittiği yerlere gitmeye teleskopları, bulucuları, insanların kainatı araştırmak için yaptıkları ya da yapmış oldukları aletleri daha fazla ve daha fazla detayla görmeye götürdü. Öyle ki beni Şili'deQED QED
Peki ya avcılık ve balıkçılık aletleri ile teknikleri?Literature Literature
Daha çok içtikçe onu daha çok düşünür oldum ve daha çok düşündükçe aletim daha da sertleşti, sonunda dayanamadım.Literature Literature
Aletlerimiz varopensubtitles2 opensubtitles2
Çok iyi arkadaş olduğun o kafadan kontak simbiyotu taşıdığın küçük alet!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
En büyük ihraç ürünleri kimyasal ürünler (ihracatının % 34'ü), makine/elektronik aletler (ihracatını % 20.9'u) ve hassas ölçüm araçları ve saatlerdir (ihracatının % 16.9'u).WikiMatrix WikiMatrix
“Eh, herhalde düşündüğüm büyü işi için sıradan metalden yapılma aletler kullanacak halim yoktu.Literature Literature
Çalışma ve alet kullanmanın ötesinde, içgüdüler vardır.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu alet kısa bir süre için...... bütün düşüncelerini silecekopensubtitles2 opensubtitles2
Yani hiçbirimiz etrafımızı saran bu aletler olmadan yaşayamaz.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir gün bir alet yapmaya çalışıyordum, birden aklıma fikir geldi. Biyolojiyi de bu aletler gibi inceleyebilir miyim?ted2019 ted2019
Önce aletleri arkaya götürünopensubtitles2 opensubtitles2
Ben, aletin odaya giren herkesi öldürmeye programlandığına inanıyorumopensubtitles2 opensubtitles2
Sana aletleri ben vermiştim.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Şu X-ray aletinle bizi kanser etme sakın.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kaşınmaları gerektiğinde bile onlar sırt-kaşıyıcıya benzer bir alet kullanmak zorundadır lar.Literature Literature
O aleti ya da onu yapanı bulacağım.Literature Literature
Üçüncü adım aletin üzerinde yıldızı bulmak.ted2019 ted2019
Hele ki seyre dalıp kendi aleti üzerinde çalışmayı unutursa insan.Literature Literature
212 sinne gevind in 6 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.