ancak
Definisie in die woordeboek Turks
ancak
[ɑnʤɑk]
Definisies
[Takip eden cümleciğin evvelki inanışa ters olduğunu ima eden kelime].
sinonieme
bir · dar · fakat · sade
Ancak
voorbeelde
Advanced filtering
Pierre hevesle söyleneni yaptı; ancak gördüğü şeye hem şaşırdı, hem de bir hayal kırıklığı yaşadı.Literature Literature
"""Cesaret derdim, ancak beni soydurup tavuk gibi gıdaklatacağından ya da öyle bir şey yapacağından korkuyorum."""Literature Literature
Peki ya ancak gece yarısı öğrenebileceği şu ilginç haber de neydi?Literature Literature
Ama profesör maaşımla Paris Amman uçak biletini ancak turistik sınıfta alabilirim.Literature Literature
Peugeot'nun yöneticileri ve hissedarları da var, ancak bunlar da şirketi oluşturmazlar.Literature Literature
Ancak Darwinizme göre bu tür özellikler kalıtsal olarak aktarılabilecek özelliklerden değildi.Literature Literature
Ancak bu durum üstünde düşünmemize yetecek kadar uzun sürmedi.Literature Literature
Kapı açılınca içeriye girmek istedim: Ama ancak birkaç adım atmıştım ki durdum.Literature Literature
Ancak o zamandan beri üyelik müzakerelerine şartlı destek verdiSetimes Setimes
Ancak, Luther’in 1517’de endüljansı (günahların para karşılığında bağışlanmasını) protesto edişini de Chronologia’ya koyduğu için bu eseri Katolik Kilisesinin Yasak Kitaplar Listesine girdi.jw2019 jw2019
Ancak çayın zehirli olmadığını anladıktan sonra içmeye cesaret etti.Literature Literature
İnsanlar zamanın nedenden sonuca düz bir çizgi olduğunu varsayıyor,... ancak, doğrusal olmayan nesnel bir bakış açısından, daha çok büyük bir top gibi dingildeyen,... zaman zingo... şeylerdir.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu gün de yağmur yağmayı sürdürdü; ancak artık hiç rüzgâr yoktu.Literature Literature
Ancak, daha da ileri gitmesi gerekiyordu.WikiMatrix WikiMatrix
Bazı sistemlerde, ekran verisinin depolandığı bellek alanını yakalamak için kullanılabilecek bir BSAVE komutu vardı, ancak bu, bir BASIC komut istemine erişmek zorundaydı.WikiMatrix WikiMatrix
Otuz metrelik yolu, ancak on dakikada alabildi; yaptığını bir delilik sayıyordu.Literature Literature
Ancak bir tekillik yakınında bu iki ölçek kıyaslanabilecek ve kuantum etkileri önemli olacaktır.Literature Literature
Ancak bu görev neredeyse bir felaketle sonuçlandı.LASER-wikipedia2 LASER-wikipedia2
Ancak onların tüm çabaları boşa gidiyor.jw2019 jw2019
“Sizin meli-melonitiniz ancak mantar tabancası patlatmaya yarar!”Literature Literature
Ancak hepimiz bu utançların bazılarını kaydetmiş - ve yayımlamış - olma talihsizliğini üstüne eklememişizdir.Literature Literature
Rehine müzakere ekibi burada ancak siz de olaya müdahil olacaksınız.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gördüğünüz gibi ev çok ücra bir yerde ancak Sör Walter’a uygun gelmesinin nedenlerinden biri de bu.Literature Literature
Ancak acınası bir şekilde..Olsun, tamamopensubtitles2 opensubtitles2
Ancak oraya varmak için sadece bir günleri vardır.WikiMatrix WikiMatrix
214 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.