göbek
Definisie in die woordeboek Turks
göbek
Definisies
Göbek bağının düştüğü yerde kalan yara izi.
Bir hayvan veya insanın dışarı çıkmış abdomeni.
Bir tekerlekte, dingil etrafında (veya onunla beraber) dönen, ispitlerin bağlandığı orta kısmı.
sinonieme
gömlek · karın · kindik · kuşak · merkez · nesil
grammatika
(Noun) declension of göbek
| singular (tekil) | plural (çoğul) | |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | göbek | göbekler |
| definite accusative (belirtme) | göbeği | göbekleri |
| dative (yönelme) | göbeğe | göbeklere |
| locative (bulunma) | göbekte | göbeklerde |
| ablative (çıkma) | göbekten | göbeklerden |
| genitive (tamlayan) | göbeğin | göbeklerin |
göbek
göbek (definite accusative göbeği, plural göbekler) ;; declension of göbek
possessive forms of göbek
| singular (tekil) | plural (çoğul) | |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | göbek | göbekler |
| definite accusative (belirtme) | göbeği | göbekleri |
| dative (yönelme) | göbeğe | göbeklere |
| locative (bulunma) | göbekte | göbeklerde |
| ablative (ayrılma) | göbekten | göbeklerden |
| genitive (tamlayan) | göbeğin | göbeklerin |
| benim (my) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
|---|---|---|
| nominative (yalın) | göbeğim | göbeklerim |
| definite accusative (belirtme) | göbeğimi | göbeklerimi |
| dative (yönelme) | göbeğime | göbeklerime |
| locative (bulunma) | göbeğimde | göbeklerimde |
| ablative (çıkma) | göbeğimden | göbeklerimden |
| genitive (tamlayan) | göbeğimin | göbeklerimin |
| senin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | göbeğin | göbeklerin |
| definite accusative (belirtme) | göbeğini | göbeklerini |
| dative (yönelme) | göbeğine | göbeklerine |
| locative (bulunma) | göbeğinde | göbeklerinde |
| ablative (çıkma) | göbeğinden | göbeklerinden |
| genitive (tamlayan) | göbeğinin | göbeklerinin |
| onun (her/his/its) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | göbeği | göbekleri |
| definite accusative (belirtme) | göbeğini | göbeklerini |
| dative (yönelme) | göbeğine | göbeklerine |
| locative (bulunma) | göbeğinde | göbeklerinde |
| ablative (çıkma) | göbeğinden | göbeklerinden |
| genitive (tamlayan) | göbeğinin | göbeklerinin |
| bizim (our) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | göbeğimiz | göbeklerimiz |
| definite accusative (belirtme) | göbeğimizi | göbeklerimizi |
| dative (yönelme) | göbeğimize | göbeklerimize |
| locative (bulunma) | göbeğimizde | göbeklerimizde |
| ablative (çıkma) | göbeğimizden | göbeklerimizden |
| genitive (tamlayan) | göbeğimizin | göbeklerimizin |
| sizin (your) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | göbeğiniz | göbekleriniz |
| definite accusative (belirtme) | göbeğinizi | göbeklerinizi |
| dative (yönelme) | göbeğinize | göbeklerinize |
| locative (bulunma) | göbeğinizde | göbeklerinizde |
| ablative (çıkma) | göbeğinizden | göbeklerinizden |
| genitive (tamlayan) | göbeğinizin | göbeklerinizin |
| onların (their) | singular (tekil) | plural (çoğul) |
| nominative (yalın) | göbekleri | göbekleri |
| definite accusative (belirtme) | göbeklerini | göbeklerini |
| dative (yönelme) | göbeklerine | göbeklerine |
| locative (bulunma) | göbeklerinde | göbeklerinde |
| ablative (çıkma) | göbeklerinden | göbeklerinden |
| genitive (tamlayan) | göbeklerinin | göbeklerinin |
Göbek
Prenteboek
voorbeelde
Advanced filtering
Fakat Charlie bu çiftliğin göbeğinde öldürüldü.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu arada, biraz göbek yapmış derilerden zevk alan, kel bir adam neden veteriner olamasın ki?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Üç saat sonra, göbek bağı boynuna dolanmış şekilde o doğdu.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Tehlike benim göbek adım.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bahse girerim Aang, tam Cumhuriyet Şehri'nin göbeğinde bir ruh portalı açılacağını hayal bile edememiştir.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Göbeğimi görmeni istemiyorum!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Benim göbek adım şıklık.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ya da güzel bir göbek deliği yapmak için göbek bağını nasıl kesmem gerektiği gibi.ted2019 ted2019
Belki de tam sarayın göbeğine açılıyordur?Literature Literature
Tanya beni şimdi, 2002 yılında , evine davet etti; aslında Mosko va'nın göbeğindeki aynı geniş dairde yaşıyordu.Literature Literature
Bay Smith göbeğime bir tabanca dayadı, güverteye çıkarttı, kafama bi tane patlatıp körfeze attı.""Literature Literature
Alkolik Karikatürist üzerinde sadece boxer küloduyla, bira göbeğini sergileyerek ayağa kalktı.Literature Literature
Daffy, senin göbek adın sheldon.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
O göbeği yok edecek bir yol bulun.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bana iyi davranan ve benden daha büyük göbeği olan tek kişi sensin.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Sonra da göbek deliğini gıdıklamak istiyorum...... içerisindenopensubtitles2 opensubtitles2
Göbeklerine kadar uzun pantolon giyen bir sürü hatun kaldıracağız.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve şimdi de şehir göbeğindeki eğlence merkezi ve büyük bir alışveriş merkezinde.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kimseye Mai-san'ın dünyadaki en güzel göbeğe sahip olduğundan bahsedemem.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Şehrin tam göbeğinde ne işimiz var?Literature Literature
Göbek kordonunu çalmış olabilecek herkesi kürsüye çıkartacağız.OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kızıl Ordu Berlin'in göbeğinde, Stettin alındı, Bmo alındı.Literature Literature
Babasının ilk adı Thomas'dı ama göbek adını uzun zaman önce kendi ilave etmişti.Literature Literature
Göbeğin tıka basa dolu... aletin sızılar içinde... gözlerin kan çanağı ve sen birileri yardıma gelsin diye bağırırsınopensubtitles2 opensubtitles2
209 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.