Major oor Turks

Major

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

Binbaşı

Major, c'est assez clair celui qui a tiré sur ces hommes visait le mauvais frère.
Binbaşı bu gayet açık ki, bu adamları vuranlar yanlış kardeşi hedef almışlar.

major

naamwoord manlike,

Rang militaire entre capitaine et lieutenant-colonel.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

binbaşı

grade militaire

En ce qui concerne les anciennes passions, je les laisse aux majors galopants.
Eski aşklar konusunda bayrağı ben size veriyorum, Binbaşı.

büyük plak şirketi

multinationale de l'industrie musicale

Soortgelyke frases

chef d'état-major
özel kalem

Major League Soccer
MLS Ligi

état-major
Genelkurmay · kurmay

Major-Général
tümgeneral

sergent-major
Uzman Çavuş · uzman çavuş

John Major
John Major

Dendrocopos major
Göknar ağaçkakanı

Antonia Major
Yaşlı Antonia

major-général
Tümgeneral · tümgeneral

voorbeelde

Contre-amiraI Kusaka, mon chef d'etat-major.
Tuğamiral Kusaka, yaverim.

Major, vous avez le feu vert
Binbaşı, gidebilirsiniz

Le président réunit les chefs d' état- major
Başkan Kuvvet Komutanları ile toplantı istedi

Ses quelques entrevues avec Baiba Liepa, brèves et amères, n’avaient pas uniquement tourné autour de la mort du major.
Baiba Liepa'yla yaptığı kısa görüşmelerde yalnızca binbaşının öldürülmesinden konuşmamışlardı.

Major, hein?
Binbaşı ha?

On a localisé Major sur le réseau.
Binbaşı'nın yerini şebekede tespit ettik.

Major ‚ vous avez la com.
Binbaşı, komuta sende.

Major, votre mission est de protéger notre pays.
Binbaşı, sizin göreviniz ülkemizi korumak.

Sergent major, sortez ces civils.
Başçavuş, bu sivilleri çıkar buradan.

Jolie histoire, major, très jolie.
Güzel hikâye binbaşı, çok güzel.

Répondez-moi, Major!
Soruma cevap verin, Binbaşı!

On ne peut pas laisser le Major Lorne.
Binbaşı Lorne'u bırakamayız.

Sergent-major, pas de temps à perdre.
Pekala başçavuş, kaybedecek zaman yok.

Major Sheppard, c'est bon pour ma crédibilité, ça:
Binbaşı Sheppard, güvenilirlik nasılmış bununla?

Major Rogers.
Binbaşı Rogers, efendim.

Je vous présente le major George Pickett.
Size General George Pickett'ı tanıştırayım.

Il serait alors inutile d’entretenir des forces terrestres, aériennes et navales avec leurs armements, leurs officiers d’état-major et leurs officiers subalternes pour protéger la souveraineté de chaque État.
Artık ülkelerin egemenliklerini korumak üzere ordulara, donanmalara ve hava kuvvetlerine ve onların hiçbir silahına ve yüksek rütbeli komutan ve subaylarına ihtiyaç kalmayacaktır.

Major général, un siège?
General, oturmayacak mısınız?

Le major gagne.
Binbaşı önde görünüyor.

Et je me retrouve ici, tireur au Moyen-Orient, avec toi, sous les ordres du major Bidwell.
Binbaşı Bidwell komutasında Orta Doğu'da seninle uzun menzilli silah atışları yaptığımız yere.

N'accusez pas le major Jakov.
O yüzden lütfen Binbaşı Jakov'u suçlamayın.

J'ai apprécié de travailler avec vous, major.
Binbaşı, seninle çalışmak bir zevkti.

Major est un zombie.
Major zombi.

Ce sera le major Kururugi.
Sözleşmeli Subay Kururugi Suzaku.

Écoutez, Major, vous voulez dire à vos supérieurs que c'est la catastrophe, allez-y.
Bakın binbaşı, üstlerinize koşup, gökler yıkılıyor diye haber vermek istiyorsanız devam edin.