frite oor Turks

frite

/fʁit/ naamwoord vroulike

Morceau de pomme de terre qui a été cuit dans la graisse et est souvent consommé avec ou comme fast-food.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

kızartma

Un cheeseburger bacon, des frites et un milkshake chocolat.
Bir domuzetli çizburger, kızartma ve bir çikolatalı milkshake.

pomfrit

Patates kızartması

J'adore les lapins... avec des frites et un bon verre de vin.
Patates kızartması ve bir bardak iyi şarapla birlikte tavşanları severim.

patates kızartması

Noun

J'ai également commandé des frites.
Ben de patates kızartması ısmarladım.

Soortgelyke frases

frit
kızarmış · kızartılmış · yağda pişirilmiş

frire
kızarmak · kızartmak

frites
patates kızartması

pommes frites
patates kızartması

poêle à frire
kızartma tavası · tava

faire frire
kızartmak

voorbeelde

Je ne supporte plus leurs yeux de merlans frits.
Artık onların cansız bakışlarına dayanamıyorum!

Il a emporté mes frites!
Kızartmalarımı bile yok etti!

Voilà, mesdames, le secret d'un bon beurre frit, c'est la touche diététique de margarine.
Evet, hanımlar, bol yağda kızartma yapmanın püf noktası... azıcık margarin eklemektir.

Ça fait tâche, si je prends un steak frites?
Hamburger ve patates söylemem kötü mü olur?

Le poulet est nourri au maïs, puis sa viande est hachée et mélangée avec d'autres produits à base de maïs pour ajouter du volume et de la texture, et ensuite il est frit dans l'huile de maïs.
Tavuk mısırla besleniyor, sonra eti kıyma olarak çekiliyor ve şişirmek ve yapışık tutmak için daha fazla mısır ürününe bulanıyor, ve sonra mısır yağında kızartılıyor.

Je veux un steak, des frites et un coca light.
Biftek, patates kızartması ve diyet kola istiyorum.

Je mettrai cette recette dans le Livre de cuisine " Gravity Rainbow ". A côté du Latke frit de 1949.
Bu tarifi Gravity's Rainbow Yemek Kitabının 49. sayfasındaki The Frying of Latke'in yanına koyacağım.

Steak frites!
Biftek ve patates kızartması!

Je me tape les hamburgers, les frites et n'importe quel gars qui n'a pas d'avenir.
Hamburgerleri, kızartmaları ve geleceği olmayan adamları ben yapayım.

Nouilles frites.
Tavada nudul, o da lezzetlidir.

Ces frites sont trop bonnes.
Patatesler çok güzelmiş.

J'ai des frites.
Patates kızartmam var.

Préparez des frites et amenez- les à ma voiture
Patates kızartması hazırla ve arabanın kapısına as

Rien de tel que les frites.
Can boğazdan gelir.

Bonne question à propos des frites.
Kızartmalar hakkında harika bir soru.

Comme des frites sans sel.
Tuzsuz patates kızartması gibi.

Tu veux mes frites?
Biraz kızartma ister misin?

frites.
Patates kızartması.

Sur la route, c'est plutôt hamburgers, frites et pizza.
Burgerler, patatesler and pizzalar.

Le colonel de KFC a volé la recette du poulet frit à un esclave, Jubalai.
Kızarmış tavuk tarifini albayın Jubalai isimli köleden çaldığını herkes biliyor, söylemek istediğim buydu.

Steak frites et soda.
Eskargo ve Çablis.

Je travaille sur ton devoir et je mange des frites.
Senin ödevini hazırlıyorum ve biraz da çerez yiyorum.

Tu lui as enlevé sa frite du nez?
Burnundaki patatesi çıkardın mı?

Mais pas pour trimer à la friterie ou quand ta famille a besoin d'aide pour immigrer.
Ama bu dükkanın açılması gerekirken ya da İçişlerindeki akrabaların yardım isterken değilim.

Frit ou grillé!
İster tavada ister kebap olarak.