opinion oor Turks

opinion

/ɔ.pi.njɔ̃/ naamwoord vroulike

Jugement ou croyance non fondée sur une certitude ou une preuve.

Vertalings in die woordeboek Frans - Turks

düşünce

naamwoord

Quelle est votre opinion concernant les uniformes scolaires ?
Okul giysileri hakkındaki düşüncen nedir?

fikir

naamwoord

Oui, vous avez-là une opinion, mais votre opinion ne va justement pas.
Evet burada bir fikriniz var ama bu doğru işlemiyor.

kanı

naamwoord

Cette opinion était-elle partagée?
Binbaşı, bu kanı, genel olarak da yaygın mıydı?

görüş · tutum · tavır · inanç · sanı · oy · kanaat · kanış · rey · kamuoyu

Soortgelyke frases

Opinion publique
Kamuoyu

voorbeelde

Une telle attention donnerait aux indigènes une pauvre opinion de lui.
Bu tür bir ilgi yerlilere ken disi hakkında kötü fikir verirdi.

Il y avait des gens comme ça, je viens de vous montrer quelques exemples, qui sont incroyables, qui croient aux droits des femmes en Arabie saoudite, et qui essaient, et qui sont aussi confrontés à beaucoup de haine parce qu'ils ont pris la parole et exprimé leurs opinions.
Demin size bazı örneklerini gösterdim. Suudi Arabistan'da kadınların haklarına inanan ve deneyen ayrıca seslerini yükseltip görüşlerini belirttikleri için çok fazla nefretle yüzleşen muhteşem insanlar.

Puis-je vous demander votre opinion?
Sizin fikrinizi rica edebilir miyim?

Ce n'est pas une opinion. C'est un fait.
O bir fikir değil. O bir gerçek.

— Vous me demandez mon opinion ?
“Bana fikrimi mi soruyorsunuz?”

Je voulais ton honnête opinion.
Dürüstçe fikrini almak istedim.

Tu voulais notre opinion sincère.
Bizim gerçek düşüncelerimizi sordun, biz de sana söyledik.

Je connais l'opinion de mon client.
Müvekkilimin düşüncelerinin tamamen farkındayım.

Au début, quand Mr Norrell était arrivé à Londres, ses opinions avaient paru nouvelles, et pas qu’un peu originales.
Bay Norrell Londra’ya ilk geldiğinde fikirleri yepyeni ve fazlasıyla tuhaf görünmüştü.

Sous couvert de science-fiction, je présente mon opinion sur les paradoxes du XXIe siècle.
Bilim kurgu romanı olarak geçiyor ama aslında benim 21. yüzyılla ilgili şahsi fikirlerimi yansıtıyordu.

Ses opinions sur le rôle de la femme au sein de la famille relevaient presque du militantisme.
Kadının aile içindeki rolü hakkındaki görüşleri giderek daha saldırgan olmuştu.

Tout ce que tu dis, confirme mon opinion que la seule façon de perdre à ce jeu est d'y jouer.
Söylediğin her şey, dediğimi haklı çıkarıyor. Bu oyunu kaybetmenin tek yolu, oynamak.

Mais ça t’aide à mieux comprendre tes propres opinions. ” — Romains 12:2.
O şöyle diyor: “Kutsal Kitaba saygı duymayan kişilere inancını anlatmak zordur. Ancak bu, neye inandığını senin daha iyi anlamana yardımcı olabilir” (Romalılar 12:2).

J'ai donné mon opinion.
Diyeceğimi dedim ben.

Non, c'est une question d'opinion publique.
Hayır, bu bir resmi senet sorunu.

Souvent, même ceux qui ont des divergences d’opinion se serrent les coudes.
Hatta karşıt görüşte olanlar bile çoğu kez birlikte çalışır.

Tout le monde a le droit de donner son opinion.
Herkesin görüşünü ifade etme hakkı var.

P. 342 : « Selon l'opinion des communistcs, la commu n a u t é doit être propriétaire.
"Sayfa 342: ""Komünistlere göre topluluk mülk sahibi olmalıdır."

C'est ce qui qui arrive quand son mari exprime ses propres opinions.
Peki ya kocası arada bir kendi fikrini dile getirmek isterse?

Je ne connaîtrai jamais votre vraie opinion, et c' est agacant
Şimdi gerçek fikrini asla öğrenemeyeceğim, bu çok sıkıcı

Sénateur Bowman, nous avons une opinion différente sur les armes à feu.
Senatör Bowman, silah güvenliği hakkında çok farklı fikirlere sahibiz.

—Et quelle est votre opinion sur Barclay de Tolly?...
"""Peki ya Barclay de Tolly hakkında ne düşünüyorsun?"

Mais j'ai besoin de ton opinion personnelle, Huck.
Ama burada senin profesyonel görüşüne ihtiyacım var Huck.

C'est pas une opinion.
Bu bir görüş değil.

Est- il vraiment raisonnable de penser que les normes morales sont juste une affaire d’opinion personnelle ou générale ?
Ahlaksal standartların sadece kişisel görüşe ya da yaygın fikirlere kalmış bir mesele olduğunu düşünmek gerçekten makul mü?