flå oor Turks

flå

Vertalings in die woordeboek Noorse Bokmål - Turks

derisini yüzmek

De vil flå Xibalbans.
Xibalbanların derilerini yüzmek isteyecekler.

yüzmek

werkwoord

De vil flå Xibalbans.
Xibalbanların derilerini yüzmek isteyecekler.

Flå

eienaam

voorbeelde

Flå ham levende.
Kanını akıt onun.

Han kan fortsatt la meg flå deg.
Derini hemen yüzdürebilir bana.

Går du inn i en biljardhall, slåss folk om å få flå deg.
" Hadi, hadi, hadi... " laflarıyla girersin bilardo salonuna. Bunu söyleyen adamlar sana ulaşmak için birbirlerini öldürürler.

Hal ville flå meg.
Hal, kafamı kırar.

Eller er det noen trossamfunn som bruker frykt for Gud som et middel til å flå hjorden?
Yoksa bazı dinler, insanları Tanrı’dan gelecek cezayla korkutarak zorla para topluyor olabilir mi?

Vi skal ikke flå Mario.
Morgan, Mario'nun derisini yüzmeyeceğiz.

Når han kommer nærmere, skal jeg flå han!
Daha yakına gelince derisini yüzeceğim!

Klaus og Jasper skulle knerte oss og... flå oss!
Horace ve Jasper kafalarımızı patlatıp... derilerimizi yüzecekti!

Vi kunne begynne å flå ham selv før han ville snakke.
Konuşsun diye derisini kendimiz yüzebiliriz.

Dere er begge flinke til å flå kaniner.
İkiniz de çok güzel deri yüzüyorsunuz.

Jeg er den kjappeste til å flå i Ge'ermu.
Ge'ermu'daki en hızlı post yüzen adam benim.

Vi skal flå godseier James og hans engelske venn inn til skinnet!
James'i ve İngiliz arkadaşını son meteliğine kadar kurutacağız.

Så flå huden fra skjelettet hans til du vet det.
Öğrenene kadar etini kemiklerinden ayır.

Det er gått av moten å flå.
Deri yüzmenin modası geçiyor.

Flå dem, kast dem over balkongen.
Derilerini yüzün, balkondan aşağı atın.

Han kan svinge innom meg og flå meg i søvne.
O bana uğrayıp uykumda derimi yüzer.

Jeg skal ta håret ditt, og flå den pene huden din av deg.
Saçını keseceğim, ve beyaz derini santim santim yüzeceğim.

Vi må vel flå den.
Yüzmemiz gerekiyor, değil mi?

Vi skal flå huden av knoklene dine, men det var vittig.
Kemiklerinden derini ayıracağız. O zaman da komik olacak.

Det harde er å flå.
İşin iğrenç tarafı derilerini yüzmek.

Jeg skal flå deg levende!
Derini yüzeceğim!

Jeg knerter dem, så får du flå dem.
Ben kafalarını patlatırım, sen derilerini yüzersin.

Han må flå og garve huden fort.
Öyleyse acele edip derileri çok çabuk kullanmak zorunda.

Å flå deg levende og henge deg fra King's Landings murer.
Diri diri derini yüzüp Kralın Şehri'ndeki surlardan sarkıtmak olabilirdi.

Det fins mer enn én måte å flå en katt på.
O işi yapmanın birden çok yolu var.