anis oor Turks

anis

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

anason

naamwoord

To je mješavina 36 esencijalnih ulja, anisa i komorača.
36 tane yağ esansının karışımı, anason kökü ve rezene de var.

анис

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

anason

naamwoord

voorbeelde

Tragovi GHB-a i anis.
GHB izleri ve anason özü.

Vino od pirinča sa zvezdastim anisom.
Yıldız anason ile pirinç şarabı.

Kako si, Anis?
Nasilsiniz Anis?

Ako se to desi, misli da Anis može da iskoristi ono što sazna da pomogne tebi.
Eğer olursa, Anise'in öğreneceklerini seni kurtarmakta kullanabileceğini düşünüyor.

Anis je odlučio da odemo u Aman dok se stvari malo ne primire.
" Anis, ortalık durulana kadar Amman'a gitmemiz gerektiğini söyledi.

Zovem se Anisa.
Adım Anisa.

Anis, jedne kabulske novine, pre mesec dana objavile su clanak o obnovi sirotišta.
‘Kabil gazetelerinden biri, Enis, geçen ay yetimhanenin yenilenmesine ilişkin bir haber yayınladı.

Anis, upoznaj moju ženu Džun.
Anis, esim June'la tanis.

Ovo je Anise, o kojoj sam vam toliko pričala.
Bu size hep bahsettiğim Anise.

Bez anisa, bez cinka.
Rezene olmayacak, çinko da olmayacak.

Anis, crna čokolada, bosiljak, med, luk.
Anason, bitter çikolata, reyhan, bal, sarımsak.

Zato si ti dobro spavala, Anise.
Ama sen iyi uyudun, Anise.

Anis i ja se obe nadamo da ćemo i u budućnosti sarađivati.
Anise ile ikimiz gelecekte ortak çalışabileceğimizi düşünüyoruz.

Ne misliš možda na anis ili peruniku?
Anason veya susam olmasın?

Tajna je u likeru od anisa.
İşin sırrı Fransız rakısında.

Luz, anis.
Luz, anasonu getiriver.

Možda je Anis malo više kriva nego ja.
Belki benden biraz daha fazla Anise'in.

Šta se iz primera Anis i njenog muža može naučiti o efikasnom svedočenju s kolicima?
Annies ve eşinin yaşadığı tecrübe, yayın arabasında etkili şekilde şahitlik etmek konusunda bize ne öğretiyor?

Anise je skoro zaboravila svoj francuski a....
Anise Fransızcayı artık yarım yamalak konuşuyor..

To morate da pitate Anis, gdine.
Bunu Anise'e sormanız gerekecek efendim.

Kao da sam ispila flašu anisa i zaspala na postelji od ruža.
Sanki bir şişe rakı içmiş ve güllerle dolu bir yatakta uyuyor gibiyim.

Anise me je naterala da je obučem sa špenadlama.
Anise beni iğnelerle donattı.

Anis, za mene.
Önce sen öde, sonra ben.

I tako ja gospođi u kucici kažem da joj anis miriše predivno.
Tezgâhtaki kadına dönüp anüsünün çok leziz koktuğunu söyledim.

Zato što delim telo sa Anis?
Bir vücudu Anise ile paylaştığım için mi?