kontejner oor Turks

kontejner

Vertalings in die woordeboek Serwies - Turks

kapsayıcı

konteyner

naamwoord

Znači, kontejner koji je poslat u Stavanger, sad putuje duž obale?
Yani konteyner Stavanger'a yollandı, sonra da kıyı boyunca nakledildi, öyle mi?

voorbeelde

Momci su doneli kontejner ovde.
Adamlarım kasayı getirdiler.

Bacio sam je u kontejner par blokova dalje.
Birkaç blok ötede bir çöplüğe attım onu da.

Mislio sam da ti kazem, paketici silicija u kontejnerima ce drzati stvari kvrckavim.
Şunu söylemeliyim ki, eşya paketlerindeki silis ambalajları gevreklerin taze kalmalarını sağlayacaktır.

Izbacio me je blizu kontejnera kod moje zgrade.
Bizim binanın yanındaki çöplüğün kenarına buraktı beni.

" Trebalo bi da nabaviš kontejner, Marve.
" Bir tane çöp konteynırı al, Marv.

Kurvin sin ima 20 djevojaka zaključane u nekom kontejneru, a on se odmara pored bazena.
Orospu çocuğu, bir yerde kutu gibi odaya tıkıştırdığı 20 kız varken o burada havuz keyfi yapıyor.

Pazi, mi cemo izvuci kontejnere.
Bak, konteynırları yukarı çıakrırız.

Tri dana nakon nestanka, beskućnik nalazi njeno telo u kontejneru.
Kaybolduktan üç gün sonra bir evsiz onu çöpte bulmuş.

Ne možemo zaplijeniti kontejner bez opravdane sumnje.
Geçerli sebebimiz bulunmadıkça konteynırı inceleyemeyiz.

Znači da je naša devojka kod kontejnera bila upucana kroz srećku.
Çöplükte bulduğumuz kızı vuran mermi piyango biletini delip geçmiş.

Pričao sam sa jednim od tipova tamo... i on mi je rekao da su 3 kontejnera alkohola prodata.
Oradan bir adamla konuştuğuma göre üç konteynır içki varmış.

Gasni kontejneri pod pritiskom.
Basınçlı sprey tüpleri.

Tip koji mi je ubio oca je rekao da sam ja slijedeći ako mu ne donesem taj kontejner.
Babamı vuran adam, eğer kargoyu ona ulaştırmazsam sıradaki kişinin ben olduğunu söyledi.

U pisanoj izjavi Hendersona stoji da su Fenigovo tijelo pronašli dva sata kasnije u kontejneru za teret.
Albay Henderson, Fenig'in cesedinin iki saat sonra bir kargo konteynırında bulunduğunu belirtmiş.

Ali ja sam te videla kod kontejnera i Edi bio si mrtav.
Ama o taşıyıcının içinde öldüğünü gördüm.

Reci mi gde su kontejneri.
Bana o varillerin nerede olduğunu söyleyeceksin.

Na isti način si ti zaštitila Dextera u tom kontejneru.
Dexter'ı o konteynerde koruduğun gibi.

Ranoranilac kopač po kontejnerima ju je pronašao.
Çöp toplayıcıları onu bulmuş.

Jer ako neko drugi pronađe taj novac, ako neko drugi bude vršljao po tom kontejneru...
Çünkü bir başkası o depodaki parayı bulursa...

Da, neki čovjek je pronađen u kontejneru za smeće, jedva živ.
Evet, çöp bidonunda adamın birini bulmuşlar, neredeyse ölü vaziyette.

Da, reč je o kontejneru.
Evet, kendisi bir çöp konteyneri.

Jednom sam je jeo iz kontejnera.
Bir bidon yiyebilirim.

Ponekad bi bila kod kontejnera.
Bazen büyük çöp konteynırının orada olurdu.

Da li ubrizgavam katalizator u svaki kontejner, ili samo u prvi red?
Katalizörü bütün kronite konteynırlarına enjekte edeyim mi yoksa sadece ilk sıraya mı?

Skeniraju kontejnere na radijaciju.
Onlar konteyner tarama konum radyasyon imzalar için.