göstermek, betimlemek, tasvir etmek, simgelemek, temsil etmek, -in adına hareket etmek
represent
tasvir oor Engels
tasvir
Vertalings in die woordeboek Turks - Engels
picture
en
representation of visible reality produced by drawing, etc
Küçük kızları öldüren ve onları kırık şişelerle parçalayan birini nasıl tasvir edebilirsin ki?
How do you picture a man who's killing little girls... and cutting them up with broken bottles?
description
Teresa'yı yakma çukurunda ateşin üzerinde gösteren size ait tasvir.
That is your description of Teresa on the fire in the burn pit.
imagery
En 13 vertalings meer. Besonderhede is ter wille van die beknoptheid verborge
portraiture · likeness · figuration · depict · image · depiction · portrayal · portrait · effigy · to depict · to describe · representation · narration
Geskatte vertalings
Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings
Soortgelyke frases
temsil, betimleme, tasvir, oyun, temsil, oynama, canlandırma, temsilcilik, mümessillik, simge, işaret, gösterme
representation
tasvir etmek
characterize · define · delineate · depict · describe · express · figure · paint · portray · represent · tell · to describe
voorbeelde
Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Tüm dünyada İsa’nın doğumunu anlatan oyunlar, tablolar ve sahneler bu olayı aşırı duygusal ve gerçekdışı şekilde tasvir ederler.
We were among the Iast Jews who Ieft the Warsaw Ghettojw2019 jw2019
Bu sayfadaki resim, Otomat'ın birkaç hafta önce Richmondlular tarafından görülmüş halini kabaca tasvir etmektedir.
I' m heading over to DNALiterature Literature
Tüm Akad, Asur ve Babil tanrıları kafalarında boğa boynuzları, boynuz taşıyan başlıkla tasvir edilmiştir.
We reject that insinuationOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Davud’un ilahisi Yehova’yı tam bir güven duyabileceğimiz gerçek Tanrı olarak çok güzel tasvir ediyor.
It can' t be cancerjw2019 jw2019
Kur'an-ı Kerîm’deki Cennet tasvirleri de ayni mahiyettedir.
The goldfishWikiMatrix WikiMatrix
Hikmetli öğütçüler sözlerini sık sık tasvirlerle “tuz”lamalıdırlar. Çünkü bu yöntem bir sorunun ciddiyetini vurgulayabilir, ayrıca öğüt alanın muhakeme etmesine veya soruna başka bir açıdan bakmasına yardım edebilir.
Weren' t you; my beautiful; beautiful darling?jw2019 jw2019
"Fuar'ın tasvir ettiği parlak ve temiz ""yarın"" çekici ve umut doluydu."
Are yu sure they all die young?Literature Literature
Macera editörümüz, Mr. Hicks, bugün bir atlama dersi almak istiyor böylece hava dalışının tadını köşesinde tam olarak tasvir edebilir.
Today is the day of the greatest conjunctionOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Herkes, duvarlara işli o heykellerin çok güzel tasvir ettiği şeylerin insan kurban etme ritüelleriyle ilgili olabileceğini anlamalı.
Think we better put the cuffs on him, Reece?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Meryem tasvirini ilk gördüğümde, Meryem'in dudaklarının güzelliğini hissettim.
I was thinking...- Mm- hmmOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu sorunu bir tepenin dibinde duran dev bir kaya olarak tasvir edersek sadece birkaç el üstünde ve tepeye doğru çıkarmaya çalışıyor.
Sam thinks that I have a deep- seated suspicion of themted2019 ted2019
Bu resimde, cennet yeryüzünün nasıl olacağı tasvir ediliyor.
construction of new marketing establishmentsjw2019 jw2019
"Hiçbir görüngübilimciyle ta nışmamış olan Proust'ta ne muhteşem ""görüngübilimsel tasvirler"" vardır!"
With Motions Nos. # and #, the NDP is calling for deletion of the clause setting penalties for fraud or false declarationsLiterature Literature
Tanrı’nın ilhamı altında olan Yuhanna, onu “yedi başı, ve on boynuzu, ve başları üzerinde yedi tacı olan büyük kızıl bir ejder” olarak tasvir etmektedir.
Having regard to Decision ECB/#/# of # February # adopting the Rules of Procedure of the European Central Bank, and in particular Article # thereofjw2019 jw2019
Bu partide birinden bahsedildi daha ziyade genç bir bayanın adı geçti ve onun tasviri merakımı uyandırdı.
It' s a fantasy. it' s not supposed to be at allOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bechdel'ın zengince hayal edilmiş aynı zamanda titizlikle araştırılmış,Donald Winnicott'ın psikoanalist tarihsel tasvirleri ve yazar Virginia Woolf, Bechdel'in kendi terapötik yolculuğu ile birlikte Alice Miller'ın psikoanalitik yazılarının metniyle birlikte Bechdel'in kendi okuma-anlatımı ve Sigmund Freud'un eserleri ile ilgili hikâyesini birleştirdi.
What do you mean my dirty money?WikiMatrix WikiMatrix
Eğer tasvirle birlikte ana nokta dinleyicilerin aklına gelmezse, tasvirin gerektiğinden fazla göze çarpmıştır.
You' il wish you hadjw2019 jw2019
Matrikalar, tanrıların şaktisi olarak şeklen onlara benzer olarak tasvir edilirler.
It' s illegalWikiMatrix WikiMatrix
Yukarıda sözünü ettiğimiz botanik benzetmeden başka bir benzetme de bu yeni durumu tasvir etmek için kullanılabilir.
with regard to freedom of establishmentLiterature Literature
Tasvirlerim anlaştığımız gibi isimsiz kalacak.
Same day I got the poem, I got a $# # tip for a cup of coffeeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fakat bu pek doğru bir tasvir değil, çünkü İncil kayıtları onu sıcak, şefkatli ve derin duyguları olan biri olarak tarif ediyor.
There is a treatmentjw2019 jw2019
İsa’nın örneğine göre davranarak, tasvirlerin hikmetle kullanılması da çok yararlıdır.
The Help Menujw2019 jw2019
Augustus Leopold Egg RA (2 Mayıs 1816, Londra - 26 Mart 1863, Cezayir), orta sınıf bir Victoria dönemi ailesinin dağılmasını tasvir ettiği modern triptik Past and Present (1858) çalışmasıyla tanınan Victoria dönemi ressamıdır.
I think she leaves it a sty just to annoy meWikiMatrix WikiMatrix
Gevaudan Canavarı'nın birçok tasviri var.
There has been some discussion ofOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Örneğin, Lighter Fluid (Çakmak Gazı), suyun içindeki parlak dalgalanmaların bir petrol sızıntının sonucu olduğu canlı bir deniz manzarasını tasvir eder; Once An Orchard (Bir Zamanlar Meyve Bahçesi) 'ı çoraklıktan dolayı terk edilmiş meyve bahçesi şeklinde tasvir ettiğinde, vahşi bir batı çölü olarak görünür.
May I come closer?WikiMatrix WikiMatrix
203 sinne gevind in 7 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.