kin oor Estnies

kin

Vertalings in die woordeboek Turks - Estnies

vaenulikkus

vahkviha

Kin

Vertalings in die woordeboek Turks - Estnies

vihkamine

Bu ülke için beslediğin kin yüzünden bunu tam olarak anlayamazsın.
Vaatamata oma vihkamisele selle riigi vastu, ei tunne sa seda eriti hästi.

Soortgelyke frases

kin beslemek
vihkama

voorbeelde

Aptalca bir kin yüzünden bunu mahvedecek değilsin ya?
Kas sa lammutad selle kõik mingi vana ja rumala vimma pärast?

Artık kin tutup intikam alıyoruz.
Nüüd peame me viha ja maksame kätte.

Ama öyle basit bir kin değildi, değil mi?
Ent see polnud tühine vimm, ega?

Hayatını kin tutarak geçiremezsin.
Terve elu ei saa vimma kanda

Hayır, hiçbir zaman kin tutan biri olmadı.
Ta ei ole vihapidaja.

Karl birader daha sonra Yönetim Kurulu üyesi olduğunda şöyle dedi: “Bir kardeşimize, özellikle de görevi icabı bize bir şey söylemeye hakkı olan bir biradere karşı kin beslersek, İblis’in tuzaklarına maruz kalırız.”
Vend Klein kirjutas hiljem: „Kui me haume oma venna vastu vaenulikke mõtteid, eriti kui ta on öelnud meile midagi, mida tal on oma ülesannete tõttu õigus öelda, oleme Kuradile kerge saak.”

İbrahim’in daha sonra Lût’un uğruna savaşması, acılık duymadığını ve kin beslemediğini kanıtlar.—Tekvin 13:5-12; 14:13-16.
Et Aabraham polnud kibestunud ja et ta ei pidanud vimma, tõestab ka see, et hiljem läks ta Loti eest võitlusse. — 1. Moosese 13:5—12; 14:13—16.

Sanırım bu şey, genelde beraberinde gelen kin olmadan alınan beş yıllık vergiye eşdeğer.
Ma arvan, et see on samaväärne, kui viie aastane maksutulu, ilma pahameeleta, mis sellega tavaliselt kaasneb.

Kişisel kin gütme
Tööalane harjumus

Kinimiz kızışmış soğuk savaşın kelimelerini andırıyordu
Meie vihane matsh muutus maailmade külmasõjaks

Tiksindirici yaratıklar, kin tutarlar.
Ilged olevused, kõrini kurjust täis.

Kin beslemiyor.
Ei olegi.

Kin tutanlar görsün istiyorum.
Tahan, et vihkajad teaks.

Levioğulları 19:18’de şöyle der: “Öç almayacaksın; halkının evladına kin beslemeyeceksin ve komşunu kendin gibi seveceksin.”
3. Moosese 19:18 ütleb: „Ära tasu kätte ja ära pea viha oma rahva laste vastu, vaid armasta oma ligimest nagu iseennast!”

Kinini oy kullanma kabininde atmak daha kolay olmaz mıydı?
Kas poleks lihtsam oma vimma valimisjaoskonnas välja valada?

Kin tutmak için sağlam bir sebep.
See on päris hea põhjus viha pidamiseks.

Örneğin, İsrail milletine şu emir verilmişti: “Öç almıyacaksın, ve . . . . kin tutmıyacaksın; ve komşunu kendin gibi seveceksin.”
Näiteks kästi Iisraeli rahvast: „Ära tasu kätte ja ära pea viha . . . , vaid armasta oma ligimest nagu iseennast!” (3.

Böylece Yehova günahı, kardeşine kin beslemeye devam ettiği takdirde Kain’in üstüne atlayacak yırtıcı bir hayvana benzetti.
Niisiis võrdles Jehoova pattu kiskjaga, kes ootab võimalust, et Kainile kallale söösta, kui see kangekaelselt jätkab vimmapidamist oma venna vastu.

Kin insana delice şeyler yaptırabiliyor.
Vimm paneb sind pööraseid asju tegema.

Terör çok pis bir lağım gibi, kin ve nefret ile dolu ve bu bizim kıyılarımızı tehdit ediyor.
Terror on räpane rentsel, täidetud vihkamise ja sapiga, mis ohustab meie kaldaid.

Sırf sırt döndükleri kucağa kinlerini kusmak için rahat toplumumuzu terk etmiş birtakım kadın ve erkekler.
Meestest ja naistest, kes on loobunud meie ühiskonna mugavustest õhkub ainult vaenulikkust selle rinna vastu, mille nad on ära tõuganud.

(b) Mukaddes Kitabın hangi öğüdünün kin besleme eğilimiyle ilgisi vardır?
b) Milline Piibli nõuanne puudutab kalduvust vimma pidada?

Kendinize şunları sorun: “Kin tutmayan biri olduğum açıkça belli oluyor mu?
Küsi endalt: „Kas on selgelt näha, et ma pole vimmapidaja?

Kin püskürmek için pençeleriyle sarılmış bu insanlar sanki pençelerini gevşetemezler.
Nad ei suuda loobuda vimmast.

Elbette atanın onu susturmak için yaptıklarımızdan sonra sana karşı kin duyması doğal.
Muidugi on su esivanemal täielik õigus vimma pidada, arvestades äärmuslikke meetmeid, mida meie sinuga tema vaigistamiseks tarvitasime.