Patlayarak oor Hongaars

Patlayarak

Vertalings in die woordeboek Turks - Hongaars

Kiúszó körvonal

MicrosoftLanguagePortal

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Bir güvenlik uzmanı şöyle diyor: “Fakat söz konusu aletler aynı güvenlik standartlarıyla yapılmamışlardır ve bunun sonucunda patlayarak evde yangınlara neden oluyor ya da bütün elektrik tesisatını tehlikeye sokuyorlar.”
Az alkalmazással kapcsolatos óvintézkedésekjw2019 jw2019
Evet, vücudunun hiç hesapta olmayan bir yeri patlayarak kanamaya neden oldu.
Az Erbitux cseppinfúzió formájában, illetve infúziós-vagy injekciós pumpával adagolva alkalmazhatóOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Diğer taraftan, ödüm patlayarak... sana kızın nerede kamp yaptığını söylersem babası kıçıma tekmeyi basacak
A bekezdésre is figyelemmel, a #. és #. cikkben meghatározott kötelezettségek alapján visszafogadandó személy átadásának feltétele a megkeresett állam hatáskörrel rendelkező hatóságához benyújtott visszafogadási kérelemopensubtitles2 opensubtitles2
Ödün patlayarak her yeri dağıtmaya başlıyorsun.
Ez nem igazság, anyaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Vücudundan öylesine güçlü bir kimyasal reaksiyon meydana getirir ki kaynayan yakıcı sıvı karnından ancak patlayarak çıkabilir.
Ó, ajjé, egy valagnyiOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
... çoğu, zaten ölüdür, patlayarak...
Utána az lehet, aki csak akarOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
En basit sohbetler volkan gibi patlayarak ağız dalaşına dönüşür.
Mivel kapcsolatban?jw2019 jw2019
Çiftlikte konseyin patlayarak öldüğü o günde ise numarayı tam 10 kez aramış.
g/# ml # g/# ml # g/# ml A doboz frontfelületének jobb felső sarkában kerül elhelyezésre, és megadja a tartály teljes tartalmát és térfogatátOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bağırarak, çığlık atarak, sessizce, patlayarak hareket ederler...... ama hepsi seni de yanlarında götürmeye çalışır
Teljesen átjön a humorod.- Komolyan?opensubtitles2 opensubtitles2
Patlayarak yüksek derecede radyoaktif kobalt-60 yayması için tasarlanmış çok çirkin bir bomba.
A major depressziós zavar diagnosztikus kritériumainak megfelelő betegeket kizárták ezekből a vizsgálatokbólOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ki bu da kırılıp patlayarak kafatasına kadar girdi.
Senki mást nem láttamOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu tehlikeyi anlatmak istercesine, Sibirya’nın Tomsk kentindeki eski bir silah tesisinde bulunan bir nükleer atık tankı, Nisan 1993’te patlayarak ikinci bir Çernobil faciası beklentilerine neden oldu.
Az #/#/EK rendelet a nem emberi fogyasztásra szánt állati melléktermékekre vonatkozóan egészségügyi előírásokat állapít megjw2019 jw2019
O gece seksin enerjisi, çiçek açabilen...... her yerinde patlayarak açığa çıkacak
Obi- wan is így gondolkodottopensubtitles2 opensubtitles2
Baloncuk yüksek basınçlı çekim kuvvetiyle oluşur, büyüdükçe büyür, ta ki topuğa gelene kadar sonra patlayarak çizmeden dışarı çıkar.
Az egyes területek bal felső része Az egyes területek jobb alsó része Az egyes területek bal középső része Az egyes területek jobb felső része Az egyes területek bal alsó része Az egyes területek jobb középső részeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Onu geçit odasından karantinaya almayı başarsak bile enfeksiyonlu bölgenin patlayarak geminin havasına mikroskobik sporlar salması an meselesi olur.
Az FBI mostanában... elvesztett néhány tanútOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bağırarak, çığlık atarak, sessizce, patlayarak hareket ederler ama hepsi seni de yanlarında götürmeye çalışır.
Ezért a #/EK rendeletet ennek megfelelően módosítani kellOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Gördügümüz parlak gaz izleri ise, patlayarak kendisini yoketmis olan yildizin dis katmanlaridir.
mivel Morgan Tsvangiarit a választási kampány során többször letartóztatták, fegyveres katonák üldözték, így arra kényszerült, hogy a hararei holland nagykövetségen keressen menedéketOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Fakat bir deprem yüzünden sallandığında, seller altında kaldığında ya da adeta patlayarak durmaksızın esen şiddetli fırtınalarla silinip süpürüldüğünde, bu güvenlik duygusu kaybolur.
Nyilvánvalóan minden jogi alapot nélkülöző kereset’jw2019 jw2019
Ben bir yazı-tura atıp, paranın havada patlayarak beni öldürmesini umayım!
Szálljon be az autóbaOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bir makine yapıp da patlayarak bir grup insanı öldürmesi ve yaklaşık 10 kişiyi paralel boyuta göndermesi gibi mi?
Drágám, egyenesen üljOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Çünkü ödüm patlayarak devam etmektense hemen vurulmayı yeğlerim.
Segíts kipakolni a cuccot!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Vücudundan öylesine güçlü bir kimyasal reaksiyon meydana getirir ki kaynayan yakıcı sıvı karnından ancak patlayarak çıkabilir
Ennek következtében ez a standard nem teszi lehetővé egy gazdálkodó egység számára, hogy a kezdeti megjelenítéskor vagy azt követően a keletkező halasztott adókötelezettséget vagy adókövetelést kimutassa (lásd a lentebbi példátopensubtitles2 opensubtitles2
O zamandan bu yana bilim insanları yıldızların patlayarak, yakıtını yavaşça tüketerek ya da kendi içine çökerek yok olabileceğini fark ettiler.
a feldolgozott mezőgazdasági termékekkel összefüggő kölcsönös engedményekből eredő csökkentésekre reagálvajw2019 jw2019
Ashley birdenbire patlayarak, çok yıllar önce aynı mahallede düşük performans gösteren bir okula gittiğimde yaşadığım deneyimle ilgili hissettiğim ve şimdiye kadar tam olarak ifade edemediğim şeyi söyledi.
Egy pillanat Gusted2019 ted2019
Kendi başınayken Walker'la tesadüfen karşılaşırsan... ... adama patlayarak rahatlama.
A tagállamok által a NEAFC titkárságnak küldött jelentések és üzenetek I., III. és VII. mellékletekben megállapított szerkezeteOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
26 sinne gevind in 8 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.