devamlı oor Hongaars

devamlı

/devam'ɫɯ/

Vertalings in die woordeboek Turks - Hongaars

folyamatos

adjektief
Biz bunu canlı yaşadık ve devamlı deneyimlerimizle yaşıyoruz.
Mintha élő lenne és folyamatosan alakítaná az élményünket.
GlosbeWordalignmentRnD

folytonos

adjektief
Ruhi olgunluğa doğru devamlı olarak ruhen büyümek neyi içerir?
Mit foglal magában a folytonos szellemi növekedés, egészen az érettségig?
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

szakadatlan

adjektief
Dbnary: Wiktionary as Linguistic Linked Open Data

Geskatte vertalings

Vertoon algoritmies gegenereerde vertalings

voorbeelde

Advanced filtering
Voorbeelde moet herlaai word.
Mukaddes Kitabı devamlı olarak okumaya vakit ayırmak için neye ihtiyaç vardır?
Igyunk...... a válaszokra!jw2019 jw2019
Beni kandırdı ve evliliğimizin devamlı olacağına inanmıyor.
Azt mondtam, " Francba... menjünk végig rajta, járjuk végig az utat. "OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Kendine " Bu iş benim. " de devamlı içinden.
A nevét ismeremOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Devamlı mı?
Anyának mégsem lesz egyedülálló apa a vejeOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Biz devamlı süren bir uyum sürecinin tek sonucu değiliz.
A major depressziós zavar diagnosztikus kritériumainak megfelelő betegeket kizárták ezekből a vizsgálatokbólted2019 ted2019
Hakikati zaten biliyor olsak da, devamlı bir kişisel tetkik, Mukaddes Kitap hakikatleri üzerinde derin düşünmek ve ibadetlere katılmak bizim için nasıl birer korunma olabilir?
Miért védi még mindig Jacobot?jw2019 jw2019
Sizler devamlı dizlerinizde çökün diye ihtiyarlar bin yıl önce bunları tabletlere yazdılar.
Megállapítom, hogy ebben az ügyben a felek meghallgatáshoz való jogát tiszteletben tartottákOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
8 Mukaddes Kitapta “hizmetçi” olarak tercüme edilen Yunanca sözcük, başkalarına hizmet etmek için devamlı çaba harcayan kişiyi kasteder.
Csak...Maga miatt, Julianjw2019 jw2019
Devamlı olarak ilişkilerini onarmaya çalışan çiftlerin evlilikleri çok daha olumlu görünüyor.
a Lett Köztársaság között a kétezer-harmadik év május hónap tizenkettedik napjánted2019 ted2019
Devamlı Nicole'lü düşünüyorum.
Nem tudja, hogy eljöttemOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
David de buna benzer şeyler söylüyor: “Beraber bir şeyler yapabileceğim bir oda arkadaşı istiyorum, fakat ben başkalarıyla birlikte olmak istediğimde devamlı peşime takılan biri olmasın.”
Miféle fizetéseddel?jw2019 jw2019
Ulusal dergilerde renkli ilanların verilmesini de kapsayan yenilikçi bir pazarlama yöntemi ile P&G ürünlerine gelen talep devamlı artıyordu.
Bár tudnék rajzolni.- Igen?WikiMatrix WikiMatrix
Evimde devamlı bir curcuna ve kabile savaşları var.
Vajon hová tűnt az a DenrokuOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Ve o zamanlar yalnızlığın, insanın canını nasıl yaktığını kendi sırtına ağrı kesici merhemi süremediğinde nasıl acı çektiğini, ve devamlı acı içinde yaşadığını bilmiyordu.
Hogy tehettétek ezt velem?OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Salonda devamlı randevusu var.
Örülök, hogy átjöttélOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Üzgünüm, ama Adolfsson devamlı peşimde.
Ez a megállapodás azt a napot követő második hónap első napján lép hatályba, amelyen a Felek értesítik az Európai Unió Tanácsának főtitkárát az első bekezdésben említett eljárások befejezésérőlOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Komik olan, Karofsky, devamlı herkese eşcinsel diyorsun ama senin kız arkadaşın yok.
Újra a régi háború a sivatagért.- Én legalább ember maradok!OpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Bu görüş, bedeni değil, ruhi bir düşünüşü devamlı korumamızı ve onu çocuklarımızın yüreklerine iyice yerleştirmemizi gerektirir.
az április #-jétől június #-ig tartó időszakra # %jw2019 jw2019
Understanding Relationships adlı kitap şunu kabul ediyor: “Biz, bir arkadaşın dürüst ve açık sözlü olup, sevgi gösteren, bize sırlarını ve sorunlarını anlatan, ihtiyacımız olduğunda bize yardım eden, bize güvenen ve ayrıca . . . . anlaşmazlıkları çözmede çaba göstermeye istekli biri olmasını devamlı olarak bekleriz.”
Mar megint itt vannak!jw2019 jw2019
Biz bunu canlı yaşadık ve devamlı deneyimlerimizle yaşıyoruz.
Az bekezdésben említett célokra felhasznált, halont tartalmazó tűzvédelmi rendszereket és tűzoltó készülékeket a VI. mellékletben rögzítendő időpontokig használaton kívül kell helyezniOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Birilerinin ibret olacağına dair devamlı tehditte bulunuyorlardı.
Ő a kapitányOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
Eve devamlı para getirebilirim.
Így mindenki a külügytől, a pénzügyminisztériumból, a Fehér Házból, a védelmi minisztériumból és máshonnan, akik eljönnek, mint mindig, bűncselekményt követnek el már azzal is, hogy itt vannak egy titkos találkozón, és az USA világpolitikájáról tárgyalnak külföldi tisztségviselőkkelOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
R2-D2 ile devamlı sırf bu yüzden tartışır.
Ki fogjuk találni mi az ami igazán beindítWikiMatrix WikiMatrix
İsa Mesih Tanrı’ya duasında temel bir şarta değindi: “Ebedi hayat, yegâne hakiki Tanrı olan senin ve gönderdiğin İsa Mesih’in hakkında devamlı olarak bilgi edinmeleri demektir.”—Yuhanna 17:3.
A kozmetikai termékek, az aromaanyagok, az élelmiszer-adalékanyagok, az állati takarmányok és állatorvosi termékek, bizonyos orvostechnikai eszközök; a polgári légi közlekedésre és a közúti vagy vasúti fuvarozásra vonatkozó szabályok hatálya alá eső termékek, valamint a lőszerek (kivéve a pirotechnikai hatás elérése érdekében forgalomba hozott robbanóanyagokat, pl. tűzijátékokat) kívül esnek a rendelet hatályánjw2019 jw2019
Perry, insanlar eğer keyif almıyorlarsa hiçbir şeyi devamlı yapmazlar.
Ha lett volna rá lehetõségetek, odadobtatok volna a dögöknekOpenSubtitles2018.v3 OpenSubtitles2018.v3
201 sinne gevind in 5 ms. Hulle kom uit baie bronne en word nie nagegaan nie.