gökyüzü oor Koerdies

gökyüzü

/ˈɡœcjyz̟y/ Noun, naamwoord

Vertalings in die woordeboek Turks - Koerdies

asîman

ezman

asmîn · aso · azmen · esman · konê şîn

Gökyüzü

Vertalings in die woordeboek Turks - Koerdies

Esman

voorbeelde

Gökyüzünde neden farklı renkler görürüz?
Rengê ezmên çawa diguhere?

Güneşin yardımıyla yolunu bulan bu kelebek, güneşin gökyüzündeki seyrini hesaba katabiliyor.
Ev perperika ku bi alîkariya rojê riya xwe dibîne, çûyîna rojê, ya li asîmanan jî dikare hesab bike.

Ve sonunda, ortaya çıksa bile, bir iz bırakmadan gökyüzünden geçen bir kuş gibi sadece zihinden geçecektir.
و لە کۆتاییدا هەرچەندە رەنگە سەرهەڵبداتەوە بەڵام تەنیا بە مێشکدا تێدەپەڕێت وەک ئەو باڵندەیەی بە ئاسماندا تێ دەپەڕێت بەبێ ئەوەی هیچ شوێنێک بەجێ بهێڵێت

Gökyüzüne çok nadiren bakarız.
ئێمه زۆر بهکهمی تهماشای ئاسمان دهکهین

Norton ofisinde olmak, gece gökyüzüne çıkıp aya dokunurken, bir yandan yıldızların evrene isminizi yazması gibi bir şeydi.
بوونم لە نوسینگەی نۆرتن هەستێکی وای پێ بەخشیم وەک ئەوەی لە ئاسمانی شەودا دەستم لە مانگ دابێت کاتێ ئەستێرەەکان ناوت ئەدورن بە درێژایی گەردوونەوە

Orada yerden 91 metre yukarıda dururken aşağı doğru baktım, 2.000 göz bana bakıyordu ve her zaman gördükleri şeyi görüyorlardı; gökyüzü, bir kuş, bir uçak ve biz.
شاری لەندەن هاتینە خوارەوە نزیکەی (٣٠٠)پێی (٩١)مەتر لە سەر ،ئاستی ڕووی زەوی بەرزتر بووین ،سەیری خوارەوەم کرد ،دوو هەزار کەس سەیری ئێمەیان دەکرد شتە دووبارەکانیان دەبینی، ئاسمان، باڵندە .

Yabancı bir gökyüzünün altında, canlı organizmalar büyümektedir.
زیادبونی شێوازی ژیان لە ژێر ئاسمانێکی دزە بۆکراودا

Gökyüzünün gelip giden bulutlarla dakikası dakikasına ne kadar farklı olduğunu çok nadiren fark ederiz.
زۆر بهکهمی تێبینی جیاوازییهکان دهکهین له کاتێكهوه بۆ کاتێکی تر لهگهڵ هاتن و ڕۆشتنی ههورهکان

Ve bu - aslında, küçük yeşil adamlar hakkında konuşmak yerine, Avrupalıların zihinlerinin nasıl savaş ile travmatize olduğunu ve şimdi gökteki uçan daireleri projekte ederek, bir tür - Eski Hindu dininin mandalalarının savaşın yarattığı kargaşanın ardından bir tür düzene kavuşmayı sağlamak için nasıl gökyüzüne projekte edildikleri hakkında konuşuyordu.
لە بری ئەوەی باسی پیاوە بچوکە رەنگ سەوزەکان بکات باسی ئەوەی کرد کە چۆن باری دەرونی ئەوروپییەکان کە ئازاری جەنگی پێ گەیشتووە و چۆن ئێستا دەفری فڕیو دەنێرنە ئاسمان. باسی ئەوەی کرد کە (مەنداڵە - بازنە)کانی ئایینی هیندۆسی دێرین بە جۆرێک هەڵدەدران بۆ ئاسمان وەک هەوڵێک بۆ دوبارە بە دەستهێنانەوەی هەندێ لەو ئاسودەییە کە فەوزای جەنگ لێی سەندبونەوە.

Peki ya bütün bunların hepsini bir araya getirip onları gökyüzünde lazerle vurursak ne olur?
کهواته چی دهبێت ئهگهر ههموو ئهوانه پێکهوه کۆبکهینهوه که بهکاریان بهێنین لهدهرهوهی ئاسمان به لهیزهرهکان؟

Mogadishu'da güzel bir günde, masmavi gökyüzünün altında, bir arabaya yüklenmiş bomba patladı.
،ڕوژەکا جوان ل موقەدیشو ،ل ژێر ئاسمانەکێ شینێ ڤەبووی .

Ve o, gökyüzünde çok güzel bir figür olacaktı, tıpkı bir gece parlayan bir işaret fişeği gibi.
و لە ئاسمانیشەوە دیمەنێکی جوان دەبێت، وەک مەشخەڵێکی درەوشاوە لە شەودا.

Avustralya’da uzak bir gölete gittim, dünyanın üç milyar yıl önceki halini görmek için, gökyüzü maviye dönmeden önceki zamanları.
بەرەو گۆمێکی دوور ڕۆشتم لە ئوستورالیا بەهیوای بینینی زەوی بەو شێوەیەی کە سێ بلیۆن ساڵ پێش ئێستا هەبوە پێش ئەو کاتەی کە ئاسمان شین ببێت

Yapabildiğim tek şey sadece gökyüzüne bakmak.
تەنها شت کە بتوانم بیکەم سەیرکردنی ئاسمانە.

Yani onlar dışarı çıkıp öğrenmesi ve iyi fikir edinmesi gereken korunmuş gökyüzü insanları ve biz de üretip pazarlıyoruz.
کەواتە ئەوان ئەو بونەوەرە خەیاڵییانەن کە تەنها پێویستە لەسەریان کە بچنە دەرەوە و فێرببن و بیرۆکەی باشیان هەبیت کەواتە ئێمە بەرهەم هێنەر و بەبازاڕکردنين

Gökyüzündeki bulutlar dağıldığında, yeni bir dünya doğdu.
کاتێک ئاسمانەکان پاک بوونەوە، جیهانێکی تازە لەدایک بوو

Gökyüzüne doğru bakmış ve demiş ki, "Afedersin, sen benim araba sürdüğümü görmüyor musun?"
سەیری ئاسمانی کرد و وتی بەیارمەتیت من نەبینیت کە لێدەخوڕم

Rengârenk bir çiçeğe, yıldızlarla bezeli gökyüzüne ya da gürül gürül akan bir şelaleye baktığınızda bunları yaratan Tanrımızı düşünüyor musunuz?
Gava tu bala xwe didî kulîlkên reng bi reng, ezmanê ku bi stêrkan xemilandî ye an jî xuşexuşa şelaleyan, ma tu ji Xwedê re heyran nabî?

Gökyüzüne bakın.
تهماشای ئاسمان بکه

Bu şair bunu gökyüzüne doğru açılan bir kapı olarak tarif ediyor - Albert Einstein'ın, izafiyet güçlerinin nasıl çalıştığını anlamaya çalışırken onları nasıl hayal ettiğinin çok benzeri bir tarif.
ئەم شاعیرە وەک کرانەوەی دەرگایەکی ئاسمان باسی لێوە دەکات باسکردنێکی زۆر نزیکە لەوەی ئەلبێرت ئەنیشتاین کردی سەبارەت بەوەی چۆن هێزەکانی رێژەگەرایی بە خەیاڵدا هاتووە کاتێ کە بە سەختی هەوڵی دەدا تێ بگات کە رێژەگەرایی چۆن کاردەکات

Üstelik Shangai'ydan sadece 2 saat uzak, Google Maps'in bile koordinatlarını göstermediği bir adada, ineklerin ot yediği ve mavi gökyüzü altında özgürce koşabildikleri bir yer bulduk.
تەنها دوو کاتژمیر دوور بوو لە شانگهای، لە دورگەیەک تەنانەت لە نەخشەی گۆگڵیش ڕێکخستنی بۆ نەکراوە، شوێنێکمان دۆزیەوە مانگای لێ دەلەوەڕا بە ئازادی لە ژێر ئاسمانی شیندا.