iyiyim oor Portugees

iyiyim

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

estou bem

Tom'un iyi olduğundan emin olmalıyım.
Eu tenho que ter certeza que o Tom está bem.

Soortgelyke frases

en iyi
melhor

iyi akşamlar
boa noite · boa tarde

iyi sabahlar
bom dia

daha iyi
melhor

iyi geçinmek
dar-se bem

iyi laboratuar uygulaması
boas práticas laboratoriais

iyi üretim uygulaması
boas práticas de fabricação

işi iyi gitmek
prosperar

iyi yolculuklar
boa viagem

voorbeelde

Anne Boleyn' i kesinlikle istiyor, sadece yatakta değil
Ele quer receber a Srta.Bolena, mas não apenas em cima da cama

Daha iyi seçimler yapabilirdin.
Devias ter feito melhores escolhas.

Burada insan daha iyi düşünebilir
Pode- se pensar bem aqui

Evet, tatlarının pek iyi olmadığını biliyorum.
Não, eu sei que elas não sabem muito bem.

Sanırım bir mahkumiyetten sonra yapacak en iyi şey düzenli bir hayattır...
Primeiro necessita de um seguro de vida...

Herkese iyi geceler!
Boa noite, pessoal!

Ama kocamı herkesten iyi tanırım, ve şu an senin gibi birine ihtiyacı var.
Mas conheço o meu marido melhor que ninguém e ele precisa de alguém como tu.

Güvenlik alanında, bulabilecekleri yarı emekli herhangi bir eski FBI ajanından daha iyi olacağını düşünüyorum
Creio que, com o seu carácter, está mais apto para trabalhar como segurança do que qualquer ex- agente do FBI semi- reformado que arranjem

Ben iyi olacağım.
Vou ficar bem.

O zaman sana lastik şeker iyi gider.
Então, preciso de um chiclete.

Öyle demek istemediğimi sen de gayet iyi biliyorsun.
Não foi o que quis dizer e sabe disso.

Hayat kurtaran yenilikler getirmiş şirket ve girişimcilerden oluşan bir ağ oluşturacağız ve Musu gibi çalışanlarla bağlantı kurmasını sağlayacağız, böylece topluluğuna daha iyi yardım edebilecek.
Vamos criar uma rede de empresas e empresários que criaram inovações que podem salvar vidas e ajudá-los a ligarem-se a trabalhadores como Musu, para ela poder ajudar melhor a servir a sua comunidade.

Üç eyalet içindeki en iyi düğün grubunda bas çalıyor.
Ela é baixista na melhor banda de casamentos da cidade.

Durduğum yerden her şey iyi.
De onde vejo, todos os lados estão bons.

Bunu iyi bilirim.
Eu conheço isso bem.

Sanırım Malee'yle biraz iyi vakit geçirmemiz gerekiyor.
Parece que precisamos passar um tempinho com Malee.

Çalışmaktan iyidir
É melhor que trabalhar

Biraz destek iyi olurdu.
Seria bom termos algum apoio.

Komedyenler bunu çok iyi bilir.
Os atores sabem isso muito bem.

Viagra, erkeklerin en iyi dostudur.
Viagra, o melhor amigo do homem.

Biz iyi olacağız.
Nós vamos ficar bem.

Pek iyi gitmiyor.
Não está indo bem.

Evde bir an olsun kendimizi iyi hissettiren bir şeydi bu.
Isso que fizemos me fez senti bem por um momento.

Çok iyi.
Muito bem.

Baban iyi biriydi.
Seu pai era um bom homem.