kaniş oor Portugees

kaniş

Noun

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

poodle

naamwoord manlike

Bir çift kaşmir kazakla bir kaniş etek mi?
Alguns suéteres de cashmere e uma saia poodle.

caniche

Alman çobanına bakıyorum ve gördüğüm şey bir kaniş
Passa um pastor alemão e eu vejo o nosso caniche!

Kaniş

Vertalings in die woordeboek Turks - Portugees

Poodle

Kaniş köpeği, geceleri yürüyüşe çıkması gerekiyor, ev sahibi geceleri çalışıyor.
Este é um Poodle, precisa passear à noite, mas o dono trabalha à noite.

voorbeelde

Ya da şu sevimli kanişle tanışıp onun bir erkek çıkması gibi.
Ou, quando conheci aquela linda poodle que que na verdade se transformou em macho.

Onu bir kaniş cerrahının ellerine mi bıraksaydım?
Você poderia deixar que eu a deixe com alguns cirurgiões poodles?

Baksana, balerin etekli bir kaniş.
Olha, um poodle de tutu.

Yoksa kanişten mi aldın?
Foi o poodle que te deu essa idéia?

Kanişimizin iki babası var!
Nosso poodle tem dois pais.

Bak, kaniş bir labrador için hiçbir şey ifade etmez...... ama eğer bir Chihuahua' yı hedeflerse?
Olha, um poodle não consegue nada com um labrador, mas com um chiuaua?

At ıssız adaya dört nesil de geçse kaniş gibi kalır.
Prenda numa ilha deserta e em quatro gerações

Eğer bir sirk çadırına girmiş olsaydı, şimdi bir mayo içinde, kanişlerle hokkabazlık yapıyor olurdu
Se ela entrasse em uma tenda de circo... estaria com malha, imitando poodles agora

Çocukları yoksa da şu Fransız kanişlerinden vardır ve sürekli yatak odasına girmesine izin vermek zorundasınızdır.
Mas se não tiverem um filho, elas têm um poodle francês... que precisa ficar sempre no quarto.

Ya da ailenin kanişi Spider hakkında
Ou sobre o Spider, o caniche da família

O bir Kaniş.
Aquilo é um poodle.

Ve minyatür bir kaniş cinsi köpeğim vardı.
Tinha um "poodle" miniatura.

Fransız kanişim.
Meu poodle francês.

Tıpkı kanişlerin ve namus gibi ilkel düşüncelerin neslinin tükenmesi gibi
Foi no que deu os cãezinhos e a vossa noção primitiva de modéstia

Bize yeni katılanlar için gösteriyorum, bugün kanişlere uçmayı öğretiyoruz!
Para aqueles que acabaram de se juntar a nós, hoje estamos ensinando poodles a voar!

Mutant bir kanişten
Enfrentou um poodIe mutante!

Sana Kaniş Kafa dememin seni rahatsız etmediğine sevindim Kaniş Kafa!
Fico alegre que não fique mais chateada quando te chamam de cabeça de poodle.

Kanişlerim bile Bale'in abartıldığını biliyor.
Até os meus Poodles sabem que o Bale é sobrestimado.

İşte Pitbull' un işini yapmaya bir kaniş gönderirsen böyle olur
Isso acontece quando envias um chihuahua fazer o trabalho de um touro

Belki sizin kaniş de bir şeyler söylemek ister.
Talvez o seu cão queira falar algo.

Bir keresinde, öyle bir kanişi bir Mercedes'ten çıkardım.
Uma vez, tive de tirar um poodle de um Mercedes.

Bana bak, söylediklerine dikkat etmezsen... buradan bir kaniş gibi çıkarsın.
Se não tens cuidado, vou fazer-te sair daqui que nem um poodle.

Bir pinçere, kanişe manişe döndün sen ya.
És um Doberman que se tornou num caniche!

Belki küçük bir köpek, çünkü düşündüm de... alerjik olmayan bir köpek, belki bir minyatür kaniş, ama Benjy'yi bir ısırırsa, bütün parmağı gider.
Sabem, mesmo um pequeno, pois pensei, sabem, um cão hipoalérgico, talvez um poodle, mas, uma mordida em Benjy e lá se vai o dedo dele.

Philimon adlı kaniş köpeği bulanların 17 kapı numaralı Profesör Kaluta'nın evinin kapıcısına getirmeleri rica olunur.
Perguntamos se levamos o poodle Filemon... ao guarda da dacha no 17, a do professor Kaluta.